• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Aliağa Şubemizde Basın Açıklaması

20.06.2016

Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu Bileşenleri 17 Haziran Cuma günü Kıdem Tazminatlarımızı gasp eden Kıdem Fonu Uygulamasına ve Türkiye işçi sınıfının onur günleri 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişinin 46.yılında Aliağa Demokrasi Meydanında basın açıklaması yaptı.

Basın Açıklaması Metni

Türkiye işçi sınıfı tarihine altın harflerle kazılmış olan 15-16 Haziran büyük işçi direnişini 46. yılında saygıyla selamlıyor, işçi sınıfımıza yönelik kapsamlı hak gasplarının yaşandığı günümüzde bu büyük mirastan aldığımız güçle birlik ve mücadelemizi daha da güçlendirerek saldırılara göğüs gereceğimizi tüm kamuoyuna ilan ediyoruz.
Bizler Aliağa Emek Demokrasi Platformu Bileşenleri olarak, 1970 yılında o büyük mücadele günlerinde, Aliağa'da katledilen, işçi sınıfının yiğit önderi Yapı İşçileri Sendikası Genel Başkanı Necmettin Giritlioğlu'nu saygıyla anıyor, Aliağa'lı işçiler emekçiler olarak 15-16 Haziran'ı yaratan işçilerin ve Necmettin Giritlioğlu'nun mücadelelerini daha da ileriye götüreceğimize söz veriyoruz
1970 yılında çalışma yaşamını ve temel sendikalar mevzuatına düzenleyen 274 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu ile 275 sayılı Sendikalar Yasasında, işçilerin sendika seçme özgürlüğünü kısıtlayan düzenlemeleri içeren değişiklik tasarısının 11 Haziran'da Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'ın onayı ile birlikte yürürlüğe girmesiyle birlikte, DİSK ve bağlı sendikalar yasaya tepki gösterdiler. Zaten yasa, asıl olarak işçilerin Türk-İş'ten ayrılarak daha mücadeleci bir çizgi izleyen DİSK'e geçişlerini engellemek amacıyla çıkarılmıştı.
Yasaya karşı işçiler tepkisiz kalmadılar. 15 Haziran sabahı başta İstanbul ve İzmit olmak üzere fabrikalarda çalışan işçiler iş bırakarak, üç koldan İstanbul'un merkezine doğru yürüyüşe geçtiler. Yürüyüşe katılan işçilerin önemli bir bölümü Türk-İş üyesiydi ve DİSK'li kardeşleriyle birlikte mücadeleye atılmaktan geri durmadılar. Köprüler açılarak, barikatlar kurularak üç koldan yürüyen işçilerin birleşmesi engellendi. Yapılan müdahaleler sonucunda 4 işçi önderi ve bir esnafla polis yaşamını kaybetti. Adalet Partisi Hükümeti 60 günlük sıkıyönetim ilan ederek hareketi şiddetle bastırma yoluna gitti. DİSK yöneticileri ve işçi önderleri tutuklanarak hapse atıldılar. İşçi sınıfımızın bu büyük kalkışması sonucunda yasa tasarısı Anayasa Mahkemesi'nde iptal edildi. 15-16 Haziran direnişi işçi sınıfı tarihimizde çok önemli bir yere oturmuş oldu.
Bugün kırıntıları da kalmış olsa, kullanmakta olduğumuz bütün haklar işte bu büyük mücadelelerin ürünüdür. Ve bizler birleşerek ayağa kalkmadığımız müddetçe birer birer geri alınmaktadır. Ardı sıra Meclis'ten geçirilen yasalar ve gündeme getirilen yasa tasarıları işçi sınıfımıza yönelik büyük bir saldırıyla karşı karşıya olduğumuzu göstermektedir.
- İşçilerin, hiçbir hakka sahip olmadan birer eşya gibi kiralanabileceği Özel İstihdam Büroları yasalaştı. 
- İşçilerin haklarını mahkemede arama yollarını kapatan Arabuluculuk Kanunu öncelikle iş mahkemelerini kapsamak üzere yasalaştı. 
- Kıdem tazminatlarımızı gasp eden Kıdem Fonu uygulaması adım adım geliyor. Bunun için bütün işçilerin maaşlarından 100 TL kesilmek üzere zorunlu Bireysel Emeklilik Uygulamasının hayata geçmesi an meselesi.
- Esnek çalışma tüm yönleriyle hayata geçiriliyor. Bütün iş yaşamının patronların karının artırılması üzerine kurulduğu bir düzen hayata geçiriliyor.
- Sendikalaşmanın önündeki engeller katlanarak artıyor. Sendikalaşan işçiler Dost Cam'da olduğu gibi kapı önüne konuyor, fabrika önlerinde onlarca direniş devam ediyor. 
15-16 Haziran bizler için, adını senede bir yad edeceğimiz nostaljik bir gün değildir. Bugün 15-16 Haziran'a neden olan saldırıların katmerlisi sermaye ve hükümet tarafından hayata geçirilmektedir. O gün işçilerin başarabilmesinin altında yatan tabanın söz ve inisiyatif sahibi olmasıydı. Konfederasyon ayrımı, sendikalı-sendikasız ayrımı gözetmeksizin tabanda birleşmek ve her aşamada işçilerin iradesinin hakim olması. 15-16 Haziran mücadelelerinden alınacak temel ders budur. Bu derslere uygun hareket edildiği takdirde işçi düşmanı yasa ve uygulamaların hiçbiri hayata geçirilemeyecektir. İşte Fransız işçi sınıfının mücadelesi bizlere örnek olmaktadır. Buradan Fransız işçi sınıfıyla dayanışma içersinde olduğumuzu tüm kamuoyunu ilan ediyoruz. Yaşasın Fransız işçilerinin onurlu mücadelesi.
Değerli basın emekçileri, değerli Aliağalılar;
Hükümete ve sermaye temsilcilerine bir kez daha sesleniyoruz. Bizler köle değiliz, kiralık işçilik yasasını bir an evvel geri çekin, kıdem tazminatlarımıza devlet güvencesi getirin ve fon hayallerinizi rafa kaldırın, işçilerin örgütlenme özgürlünü engelleyecek uygulamalardan kaçının, taammüden cinayete dönüşmüş iş kazalarına karşı gerekli tedbirler ve yasal yaptırımları hayata geçirin.
15-16 Haziran'ı unutmayın, o gün bir avuç işçiydik bugün milyonlarcayız. O gün başardık saldırıları geri püskürttük, bugün de başarabiliriz.

 

DUYURU...

GENEL BAŞKANIMIZ SÜLEYMAN AKYÜZ’ÜN FACEBOOK HESABI ÇALINMIŞTIR. GELECEK OLAN MESAJLARA VE PAYLAŞIMLARA LÜTFEN İTİBAR ETMEYİNİZ. ...
devamı