• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Seçimlerden sonra Yunanistan

Avrupa için tehdit değil, fırsat

Syriza partisinin büyük yankı yaratan seçim zaferinin ardından, Alman sendikal hareketinin önde gelen simaları Yunanistan'la dayanışma için bir çağrı yayımladı. Çağrıyı yapanlar, dünyanın dört bir yanındaki sendikacıların ve sendikal alanla ilgili kişilerin bu çağrıya katılmasını istiyorlar. Şimdiye kadar binlerce isim katıldı. Çağrı metninin çevirisini yayımlıyoruz.

17.02.2015

Yunanistan'daki seçimler sonucunda ortaya çıkan beklenmedik politik durum, sadece kriz içindeki bu ülke için değil, AB'nin ekonomik ve sosyal politikasının köklü bir şekilde yeniden değerlendirilmesi ve gözden geçirilmesi bakımından da bir fırsattır 

Geçmişte sendikalar tarafından her fırsatta dile getirilen eleştiriyi bir kez daha vurguluyoruz: Başından beri, Yunanistan'ın aldığı mali yardımın temel koşulları 'reform' nitelemesini hak etmiyordu. Yunanistan'a akan milyarlarca avro esas olarak finans sektörünü takviye etmek için kullanıldı. Üstelik, kamu harcamalarında pervasızca yapılan kısıntılarla ülke ağır bir resesyona sürüklendi ve Yunanistan tüm AB'de en ağır borç yükü altındaki ülke haline geldi. Sonuç, Avrupa'da eşi görülmemiş bir sosyal ve insani kriz oldu. Nüfusun üçte biri yoksulluk içinde yaşıyor, refah devleti muazzam ölçüde güç kaybetti, asgari ücret yüzde 22 kısıldı ve toplu pazarlık sistemi ve diğer koruma mekanizmaları dağıtıldı. Öte yandan, düşük gelir gruplarının vergi yükü artırıldı. İşsizlik şimdilerde yüzde 27 düzeyinde, gençlerde ise işsizlik oranı yüzde 50'yi geçiyor. Birçok kişi gıda, elektrik, ısınma ve barınma için ödeme yapma olanağından yoksun. Nüfusun büyük bir bölümü artık sağlık sigortasından yoksun ve sağlık hizmetlerinden ancak acil hallerde yararlanabiliyor. Seçimlerin sonucu, bu politikanın iflasını çarpıcı bir şekilde tescil ediyor.

Bütün bunların, Yunanistan'ın mevcut sorunlarını çözmeye yönelik reformlarla hiçbir ilgisi yok. Ülkenin yapısal sorunlarından hiçbiri çözülmedi, üstelik yeni yeni sorunlar yaratıldı. Bu bir yeniden inşa değil, kemer sıkma ve yıkım politikasıydı. Adına yakışır gerçek yapısal reformlar, son derece nitelikli genç kuşağı yurtdışına sürmek yerine, ekonomik gelişme için yeni olanaklar yaratılmasına yol açmalıydı. Gerçek yapısal reformlar vergi kaçakçılığıyla baş edecek ciddi çalışmalar içermeliydi. Gerçek yapısal reformlar kamu ihalelerinde kayırmacılık ve yolsuzluğun üstesinden gelmeliydi. Yunanistan'daki yeni hükümet, uzun süredir sendikalar tarafından talep edilen --'Avrupa Yatırım Planı'nın bir parçası olması gereken-- kendi yeniden inşa ve gelişme planlarını hazırlama ve bu planların sonuç vereceği koşulları yaratma göreviyle karşı karşıyadır.
Ülkede iflas etmiş kemer sıkma politikasının ötesinde ekonomik ve sosyal olanaklar yaratmak için, yeni Yunan hükümetiyle, hiçbir şantaj girişimi içermeyen ciddi görüşmeler başlatılmalıdır. Bununla kastedilen, özellikle, seçimle düşürülen önceki hükümetin uluslararası kredilerin ödenme koşulu olarak kabul ettiği yıkıcı yükümlülüklerdir. Avrupa, Yunan halkının çoğunluğunun kesin bir biçimde reddettiği bir politikayı halkın zararına sürdürmekte ısrar etmemelidir. Her şeye rağmen sadece bildiğini okumak artık bir seçenek değildir!

Yunanistan'da önceki politikadan sorumlu olanların seçim sandığında reddedilmesi, Avrupa düzeyinde saygı gösterilmesi gereken demokratik bir karardır. Yeni hükümete fırsat tanınmalıdır. Ülkenin önceki 'reform yolu'na devam etmesini isteyenler aslında Yunan halkının demokratik yoldan meşruluk kazanmış politika değişimi hakkını görmezden geliyorlar.  Üstelik bir de böyle bir politika değişiminin ancak Yunanistan'ın Avrupa para birliğinden ayrılması halinde mümkün olacağını öne sürüyorlarsa, bu, Avrupa kurumlarının üye ülkelerde alınan demokratik kararlarla bağdaşmadığı anlamına gelir. Bu tür açıklamalar sadece Avrupa'da palazlanmakta olan milliyetçi hareketleri cesaretlendirecektir.

Hep yakınılan ama hâlâ aşılmamış olan Avrupa düzeyindeki demokrasi açığı, üye ülkelerde demokrasiyi engelleyerek daha da pekiştirilmemelidir. Onun yerine, 2012'de 'Avrupa'yı Yeniden Kurmak!' başlıklı eylem çağrısında birçoğumuzun vurguladığı gibi, Avrupa projesi yeniden güvenilirlik kazanacaksa, AB düzeyinde demokrasi güçlendirilmelidir. Avrupa projesinin gelişmesini kemer sıkma dayatmaları değil, ancak ekonomik yenilenme ve sosyal adaletten yana, tabandan gelen demokratik bir girişim sağlayacaktır.

Bu girişim şimdi Yunanistan halkının çıkarları doğrultusunda desteklenmelidir. Bu girişim, aynı zamanda, Avrupa'nın tamamında politika değişimi sürecinin başlamasına da yardımcı olacaktır. Yunanistan'daki politik çalkantı, demokratik ve sosyal bir Avrupa kurmak için bir fırsata dönüştürülmelidir!

 

İsminizi eklemek için şu adresi tıklayınız:

http://www.labourstart.org/go/greece