• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

BORDA ÖZELLEŞTİRMEYE GEÇİT YOK

Borun özelleştirilmesine karşı mücadele büyüyor. Petrol-İş Genel Başkanı Öztaşkın, "Bora ilişkin özelleştirme girişimlerini geçmişte nasıl geri püskürttüysek yine püskürteceğiz" dedi.

20.10.2014

Bor madenlerinin özelleştirilmesine karşı emek ve meslek örgütlerinin öncülüğünde başlatılan mücadele büyüyor. Petrol-İş Sendikası, 15 Ekim'de “Bor'da Özelleştirme Girişimi Derhal Durdurulsun!” başlığıyla imza kampanyası başlattı. Balıkesir Bandırma'da başlatılan kampanyada, şimdiden 5 binin üzerinde imza toplandığı öğrenildi.

22 Ekim'de sona erecek olan kampanya kapsamında toplanan imzalar TBMM Başkanlığı'na gönderilecek. Meclis'e gönderilen imza metninde özetle şöyle denildi: “Bu tehlikeli girişim, katmadeğeri son derece yüksek bor kimyasalları üretiminde özel sektörün önünü açacaktır ve bor madenlerinin zamanla yabancı maden tekellerine geçmesine neden olacaktır. Bor madenlerimizin yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çekilmesini istemiyoruz. Eti Maden'e ait sülfürik ve borik asit fabrikalarının özelleştirilmesi girişiminin derhal durdurulmasını talep ediyoruz.”

ÖZTAŞKIN: İZİN VERMEYİZ

Gazetemize konuşan Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, bor madenlerinin Türkiye için hem ekonomik değer hem de uluslararası siyaset açısından çok stratejik bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Dünya bor rezervinin yüzde 74'ünün Türkiye'de olduğuna dikkat çeken Öztaşkın, “Bor madeni önemli ihracat gelirlerinden biri. Bu maden iletişimden uzay sanayiine, yakıttan temizlik ürünlerine kadar kritik sanayilerin ham maddesi durumunda. Ancak bu kadar büyük bir rezervi elinde bulunduran Türkiye, dünya pazarını elinde bulunduramıyor. Bor madenlerinin kamuda kalması ve bordan çeşitli uç ürünler elde edilmesi, yüzde 1000 oranında katmadeğer sağlayacaktır. Bu nedenle borun toplum yararı için kamuda kalması gerektiğini söylüyoruz, bunun için mücadele ediyoruz” dedi.

FABRİKALARDA 130 İŞÇİ ÇALIŞIYOR

Bu özelleştirmelerin işçiler açısından yaratacağı sorunlara da işaret eden Öztaşkın, özelleştirileceği açıklanan fabrikalarda yaklaşık 130 işçinin çalıştığını söyledi. Öztaşkın, “Özelleştirmelerin sonuçları ortadadır. Özelleştirilen kurumlarda işçilerin yüzde 70'i işten çıkarıldı, kalanları esnek ve taşeron çalışmaya mahkum edildi, iş güvenceleri ortadan kalktı” diye konuştu.

Öztaşkın, sülfürik ve borik asit fabrikalarının satılmasının, madenlerin özelleştirilmesinin ilk adımı olacağına da dikkat çekerek, “Bandırma'da 800'e yakın işçi borla ilgili tesislerde çalışıyor. İşçilerle, yöre halkıyla, emek ve meslek örgütleriyle birlikte yerelden genele örgütleyeceğimiz bir mücadeleyle kamuoyunda duyarlılık yaratmayı amaçlıyoruz. Bor madenlerinin özelleştirilmesine izin vermeyeceğiz. Bu girişimleri geçmişte nasıl geri püskürttüysek yine püskürteceğiz” dedi.

***

Şimşek bayramda açıklamıştı

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 8 Ekim'de Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü'ne ait sülfürik ve borik asit fabrikalarının özelleştirileceğini duyurmuştu. Petrol-İş Sendikası başta olmak üzere buna tepki gösteren çok sayıda emek ve meslek örgütü, Eti Maden'de özelleştirme uygulamasına izin vermeyeceklerini açıklamış, 'Bor Madenlerini Özelleştirmeye Hayır Platformu' çatısı altında bu uygulamalara karşı birlikte mücadele etme kararı almıştı.

***

Mücadele 13 yıl önce başladı

Bor madenlerinin özelleştirilmesine karşı mücadele yeni değil. 2001 yılında da o zamanki adıyla Eti Bor İşletmeleri Genel Müdürlüğü, blok satış yöntemiyle özelleştirilmek istenmişti. Buna karşı kamuoyunun güçlü tepkisi nedeniyle bu girişimden vazgeçilmişti.

AKP hükümeti, 2012 yılında da 2840 Sayılı Kanun’un ‘Devlet Eliyle İşletilecek Madenler’ başlıklı 2’nci maddesine bir ekleme yaparak bor madenlerinin özel sektör eliyle işletilebilmesine olanak sağlamaya çalışmış, ancak emek ve meslek örgütlerinin tepkisi sonucu geri adım atmıştı.

Kaynak: Birgün Gazetesi