• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

İSİG MECLİSİ

“Deva İlaç Fabrikası’nda 24 işçi Petrol-İş Sendikası’na üye olduğu için işten atıldı” Sendikasız çalışmak işçi sağlığına zararlıdır...

11.09.2014

İlaç sektörü, özellikle AKP hükümeti döneminde, devletin kamu hastanelerine ilaç temininden çekilmesi, SSK İlaç Fabrikası’nın kapatılması ve düzenlenen yeni ilaç protokolleri ile özel sektörün hakimiyetine girdi. Son yıllarda yaşanan yabancı yatırımlardaki artış, yerli ilaç firmalarının yabancı ortaklıklar ve satın almalarla el değiştirmesi, ilaç sektörünü iyiden iyiye tekelci bir yapıya büründürdü.

İlaç sektöründe ortaya çıkan büyüme rakamları ise sektörde yer alan şirketlerin ‘bölüşüm’den aldığı payı gözler önüne seriyor. Nitekim pastadan en büyük payı birçok sektörde olduğu gibi sayılı büyük şirketler kapıyor. 2013 yılında iç pazarda 1,78 milyar kutu ilaç satışıyla yüzde 6,9 büyüyen ilaç sektörü, böylelikle 15,4 milyar TL’lik bir hacme ulaşmış oluyor. İhracatta yaşanan yüzde 13,6’lık artışa karşın ithalat 3,3 oranında yükseliyor. Ortaya konan bu rakamlar ilaç sektörünün büyüme eğiliminde olduğunu gösteriyor.

İlaç sektörünün büyümesi işçiler açısından ne getiriyor?

Özel sektör açısından iyimser gözüken bu tablonun sırrı nedir? Ya da şöyle de denilebilir ilaç sektörü büyüyor fakat kimin üzerinden ve nasıl?

Bilindiği üzere yabancı yatırımcılara ülkemizi cazip kılan ana etmenlerin başında ucuz işçilik ve güvencesizliğin var olan yasal boşluklarla teminat altına alınması geliyor. Aslında aynı koşullar yerli yatırımcılar için de geçerli.

Rekabet gücünün, Ar-Ge yatırımları ve beraberinde alınan patentlerle sağlandığı ilaç sektöründe, Ar-Ge yatırımı yapmak yerli ilaç sanayicileri açısından son derece maliyetli oluyor. Maliyetleri düşürme adına akla ilk gelense tabi ki işçilik maliyetlerini alabildiğine kısma. Bunun yolu da işçi ücretlerini düşürmek, işten çıkarmalar yoluyla işçi sayısını azaltmak, işçilerin örgütlenmesini engellemek. Dolayısıyla patron baskısı, sendikal alanda var olan yasal boşluklar ve ilaç sektöründe sendikalılaşmayı zorlaştıracak kendine özgü problemler bu yaptırımları kolaylaştırıyor.

Tam da bu noktada 20 Haziran’dan başlayarak Deva İlaç Çerkezköy Fabrikası’nda 24 işçi, Petrol-İş Sendikası’na üye oldukları için işten atıldı. İşçiler 1 Temmuz’da direniş çadırı kurdu ve sendikalaşma haklarına sahip çıkmaya devam ediyor...

Peki işçiler neden mücadele ediyor, sendikalaşıyor ve direniyor?

1- İlaç sektörüne göre ücretler ortalamanın altında ve birkaç yılda bir zam veriliyor. İşçiler hakları olan “insanca yaşanacak bir ücret” istiyor...

2- İşe ilk başladığınızda “Fazla mesai ücretlerini istemeyeceğim” kağıdı imzalatılıyor. Buna bağlı olarak işçiler haftanın 7 günü ücretsiz çalışmaya çağırılıyorlar. İşçiler bu “angarya düzenine son vermek” istiyor...

3- Direniş sürecinde oturarak çalışan operatörlerin altından sandalyeleri alınmış, artık ayakta çalışmaya zorlanıyorlar. Bütün işçiler sürekli olarak gözetleniyor. İşçiler her gün “sakın dışarıdaki işten atılan işçilerin yanına girmeyin bugün işçi çıkışı olacak” diye tehdit ediliyor. Ustalar yeni işe başlayan işçiler üzerinde “borcun harcın varsa sendikalı işçilerle birlikte hareket etme” baskısı yapıyor. İşten atılan işçilere destek veren işçiler çıkışlarda sürekli olarak kamerayla takip ediliyor, kayıt altına alınıyor. Mesai sonunda ve molalarda atılan işçileri görmemeleri için işçi servisleri işten çıkan işçilerin önlerine çekiliyor. Fabrikanın etrafında olan demir parmaklıklar branda ile kaplandı, işçilerin çıkışlarda ve molalarda birbirleri görmeleri engellendi. Mobbing had safhada... İşçiler bu “keyfi uygulamalara son vermek” istiyor...

4- Bu çalışma ortamı işçilerin fiziksel ve ruhsal sağlıklarını bozuyor. İşsizlik işçi sağlığı talebini savunmanın önüne bir sopa olarak çıkarılırken ölüm ve hastalık riskiyle sendikasız, güvencesiz koşullarda çalışma bekleniyor. İşçiler “birbirinden ayrı düşünelemeyecek olan işçi sağlığı ve iş güvencesi”ni sağlamak istiyor...

Yani Deva İlaç Fabrikası’nda düşük ücret, sosyal haklardan yoksunluk, işten atılma tehdidi, mobbing, sağlıksız çalışma koşulları ve sendikal mücadeleye saldırı günlük yaşamın bir parçası olarak yaşanıyor...

Deva Holding ve Yönetim Kurulu Başkanı Philipp Haas işçiler için oluşturulan bu kölelik düzeninin sorumlusudur...

Deva Holding’in sahibi Eastpharma, Yönetim Kurulu Başkanı Philipp Haas ve GEM’in öyküsü

EastPharma 17 Ağustos 2006 tarihinde kuruldu. Bermuda merkezli olarak kurulan EastPharma kuruluşundan 2 ay sonra 31 Ekim 2006 tarihinde Deva Holding’in yüzde 52,58’lik hissesini satın aldı. Söz konusu şirket hisseleri Deva Holding’in o dönem en büyük hissedarı durumunda olan ve yine Bermuda merkezli bir fon International Pharma’dan satın aldı. Bu şirket 13 Temmuz 2006’da Deva’nın satışa çıkan yüzde 47,39’luk hissesini almıştı. Bu karmaşık satın alma işlemlerinin arkasında, bir süredir Deva Holding hisselerini almak isteyen bir başka fon şirketi Bahama merkezli Global Equities Management (GEM) vardı. EastPharma, GEM adlı fon şirketinin Deva’yı almak için kurduğu bir şirketti. Bu durum da ana faaliyeti ve şirketi Deva Holding haline gelen EastPharma adlı fon şirketinin Londra Borsası’na kote olmasına rağmen yurtdışında başka faaliyetine rastlanmamış olmasını açıklıyor...

Philipp Haas Temmuz 2006 yılından bugüne Deva’nın yönetiminde. Haas, karmaşık hisse devri sırasında fon şirketleri tarafından yönetim kurulu başkanlığına getirilmişti. Son olarak EastPharma’ya devir sırasında da bu görevi devam etti. Haas, kurduğu Haas Consulting şirketiyle GEM, Soros, Templeton gibi farklı fon şirketlerine danışmanlık yaptı. Özellikle 1990’lı yıllarda Doğu Avrupa ve dağılan Sovyetler Birliği ülkelerine yönelen çeşitli fonları yönetti ve bu ülkelerde bazı şirketlerin yönetim kurullarında bulundu... Deva İlaç’ın hedeflerini açıklarken her defasında AKP’nin 2023 hedefleri ile uyumlu olduklarını vurgulamayı da ihmal etmiyor...

Deva İlaç’ta işten atılan işçiler geri alınsın...
Sendikal örgütlenme üzerindeki baskılar kaldırılsın...
Sağlıklı, güvenli ve güvenceli çalışmak istiyoruz...

Kaynak: İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi

http://guvenlicalisma.org/index.php?option=com_content&view=article&id=1...

 

DUYURU...

GENEL BAŞKANIMIZ SÜLEYMAN AKYÜZ’ÜN FACEBOOK HESABI ÇALINMIŞTIR. GELECEK OLAN MESAJLARA VE PAYLAŞIMLARA LÜTFEN İTİBAR ETMEYİNİZ. ...
devamı