• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Eğitim Servisi'nden Üyelerimize

Eğitim Servisi'nin Petrol-İş üyelerine Petrol-İş eğitimleri ile ilgili bilgi vermek üzere hazırladığı dokümanı yayımlıyoruz.

EĞİTİM SERVİSİ
01.01.2008
Değerli Arkadaşlar,
İçinde yaşadığımız dünyanın karma karışık hali ortada. Dostlarımızın kim olduğunu, karşıtlarımızın kim olduğunu anlamakta bile bazen güçlükler yaşıyoruz. Hiçbirimizin tek başına aklı, birikimi, eğitimi, kapasitesi tüm değişkenleri anlamaya, algılamaya, yorumlamaya yetmiyor. Ortak akla ihtiyaç duyuyoruz. Ortak çözümler arıyoruz.
İşte sendikal eğitimlerimizi de bu ortak çözümleri bulmak amacıyla yapıyoruz. Sendikal eğitimleri hazırlarken de öncelikle kendimize, bu alanda uğraş veren profesyonel yöneticiler ve eğitimciler olarak belli soruları sorarak başlıyoruz.
Nasıl sorular soruyoruz peki?
  • Sendika eğitimi nedir? Eğitim nasıl olsa eğitim değil midir; bunun ayrıca “sendika” için olduğunu belirtmek gerekli midir?
  • Sendikaların eğitime ihtiyacı var mıdır? Nasıl olsa okullar var, nasıl olsa mesleki kurslar var; hatta nasıl olsa işverenler bile eğitim yapıyorlar? Ayrıca sendikaların da çoğu zaman bütçelerini zorlayarak eğitim yapmaları şart mıdır?
  • Eğitim yapılmasına karar verildiğinde, nasıl bir eğitim yapılacağı ne şekilde belirleniyor? Eğitim programlarını ayarlayanlar, atölye çalışmalarını hazırlayanlar kimler oluyor? Hangi süreçlerden geçerek bu programlara karar veriliyor?
  • Eğitimlerin etkili olup olmadığını nasıl kontrol ediyoruz? Herhangi bir ölçme/değerlendirme yöntemi kullanıyor muyuz?
  • Eğitim salt teknik bir konu mudur; yoksa aynı zamanda politik bir konu mudur?
  • Tarafsız bir eğitim vermek mümkün değil midir?
  • 21. yüzyılın karşımıza çıkarttığı bunca soruna karşı eğitim yoluyla bir şeyler yapılabilir mi?
  • Bunca farklı eğitim ve kültür düzeyine sahip üyelerimize nasıl ortak bir eğitim yapılabiliyor?
İşte bu ve buna benzer sorular sorulduğunda, bunların cevabıyla birlikte “eğitim süreci” devreye giriyor. Bu sorulara verdiğimiz cevaplar sendikamızın eğitim politikasını da belirleyecek bir öneme sahiptir. Cevaplarımız dünyaya nasıl baktığımızı, işçi-işveren ilişkisine nasıl baktığımızı, emek/sermaye arasındaki çelişkilere nasıl baktığımızı, özelleştirmeleri nasıl değerlendirdiğimizi, emekçilerin kurtuluş mücadelesini nasıl örgütlediğimizi, çağdaş bir sendikacılık anlayışını nasıl hayata geçirdiğimizi belirliyor.
Bu merhaba yazısında bu soruların cevabını vermeyeceğiz. Cevaplarımızın tüm de, bu soruların belirlediği eğitim süreci içinde açığa çıkacak.
Petrol-İş sendikası, neredeyse kurulduğu ilk dönemlerden beri eğitime  büyük önem veren sendikalar arasındadır. Kimi zaman dışarıdan destek alsa bile, asıl olarak eğitimlerini kadrolu, örgütü tanıyan, ihtiyaçları bilen ve günümüzün sorunlarına yeterli cevaplar vermeye yetkin eğitimcileri aracılığıyla vermeyi tercih etmiştir. Bu tutumu ilkeseldir ve vazgeçilmezdir.
Eğitimlerimizin belli bir yaşa gelmiş, hayat tecrübesine sahip olan, kendi dünya görüşü doğrultusunda yaşayan işçilere, yani yetişkinlere dönük planlandığını biliyoruz. İşçi sınıfının ekonomik haklarını elde etmenin yanı sıra, ülkemizdeki haksızlıklara karşı çıkmanın yol ve yöntemlerini göstermek de sendikamızın eğitimlerde öncelikli hedefleri arasında yer alır. Sendikamızda işçi sınıfının çıkarları esas alınarak, üyelerimiz arasında yaş, cinsiyet, ırk ve benzeri hiçbir ayrım yapmadan, her alanda eşitliği savunan, insanların özgür bir dünyada yaşamasını amaçlayan eğitimler verilir.
Petrol-İş, uzun yıllardan beridir sendikal alanda açık, katılımcı ve çoğulcu bir anlayışı benimsemiştir. Sendikamız, özellikle 12 Eylül ürünü yasaların getirdiği sınırlamalara rağmen sendika içi demokrasiyi genişletmeye ve geliştirmeye çalışır. Bu nedenle de, örneğin, yasalar “atama” yöntemini öngördüğü halde, işyeri sendika temsilcilerini dahi seçimle belirler. Sendikamız, her düzeyde yöneticinin seçimle belirlendiği nadir örgütlerden biridir. İşte eğitimlerimizde bu ilkemiz de ayrıntılı olarak aktarılır.
Sendikamız kendi içinde geliştirmeye çalıştığı demokratik kültürü, ülkemiz için de ister. İşçi sınıfının haklarının gelişmesi için demokrasinin gerek şart olduğunu bilen sendikamız, eğitimlerde sendikal demokrasinin yanı sıra, ülkenin demokratikleşmesine de özel bir vurgu yapar.
Sendikamız, ülkemizdeki tüm siyasal sorunların daha fazla özgürlük, daha fazla adalet, daha fazla eşitlik talebiyle çözülebileceğine olan inancını eğitimlere de yansıtır.
Sendikamızın eğitimlerde hiçbir zaman vazgeçmeyeceği ilkelerden biri de, bu örgütün sömürülen ve ezilen yoksulların örgütü olduğunu ve daima da öyle kalacağını vurgulamaktır. Bu nedenle eğitim programlarımızda işçi sınıfının gerçek kurtuluşundan bahsetmek asıl eğitimin temel işlevidir.
Sendikamız, işçi sınıfının hiçbir zaman savaşlardan bir çıkarının olmadığını bilir. Bu nedenle içeride dışarıda savaşlara karşı çıkar, komşularımızın işgalini şiddetle kınar ve emperyalizme karşı oluşturulan her platformda yer alır.
Petrol-İş, devletin ezilen ve güçsüz toplumsal kesimleri koruduğu, temel hizmetleri üstlendiği ve işçiler lehine uygulamalar geliştirdiği bir sosyal devlet anlayışını, kamuculuğu savunur. Kuralsızlaştırılmış bir piyasa ekonomisinin işçiler aleyhine olduğunu bugün gören her göz kabul etmektedir. Fırsatların ve ekonomik hakların eşit olmadığı bir toplumda, kuralsızlık ancak zenginlere yarar. Eğitimlerimiz işte bu haksız kapitalist düzeni de teşhir eder ve çözümler sunmaya gayret eder. Eğitimlerimizde, kapitalizmin tüm yıkıcı, doğayı tahrip edici, insanlığa düşman yönü ısrarla ve işçi sınıfının bakış açısıyla vurgulanır.
Sendikamızın daha gündeme ilk geldiği tarihten beri özelleştirmelere karşı amansız bir mücadele verdiği bu ülkede yaşayan herkes tarafından biliniyor. Neo-liberal saldırı altında kimi işçi sınıfı dostlarının bile kafasının karıştığı bir dönemde, Petrol-İş, özelleştirmelere karşı önce teorik düzeyde karşı çıkmış, daha sonra ise tüm örgütü harekete geçirmiştir. Eğitimlerimiz, özelleştirmelerin de gerçek yüzünü, bu uygulamanın neden ve sonuçlarını üyelerimize anlatan, alternatif ekonomi politikalarını gündeme getiren bir işlev görmüştür.
Petrol-İş tüm çalışanların geleceğe güvenle bakması ve iş güvencesine sahip olması için mücadele yürüten örgütlerden biridir. Kendi politikası böyle olan bir örgüt, elbette örgütlendiği işyerlerinde de taşeronlaşmaya, müteahhitleşmeye, sözleşmeli personel çalıştırılmasına, işçilerin kapsam dışına atılmasına, insan doğasına aykırı bir şekilde esnek çalıştırılmasına ve sürekli olarak işsizlik korkusuyla tehdit edilmesine cepheden karşıdır. İşçi sınıfımız bölen işçi/memur gibi ayrımların yapay olduğunu, bu farkın kamucu bir toplumda işbölümü ayrımından ibaret olduğunu savunur. Sendikamızın örgütlenme politikası ayrım yapmadan tüm işçi ve emekçileri aynı çatı altında bir araya getirmektir. İşte, eğitimlerimizde bu konu da sürekli olarak ele alınmaktadır.
Eğitimlerimiz sadece teknik konularla sınırlı kalmaz demiştik. Toplu sözleşmeler, basın yayın araçlarımız nasıl anlatılıyorsa, her üyemizi birinci dereceden ilgilendiren sağlık meselesi de değişmez gündem maddeleri arasında yer alır. İşçi sağlığı ve iş güvenliği dersleri, sadece işverenlere bırakılmaz, bizzat örgütümüz tarafından da ele alınır.
Petrol-İş sendikası, sermaye ile işbirliğini öngörmez. İşçi/işveren ilişkilerinin geliştirilmesinin zorunlu olduğunun farkındadır. Ancak, eğitimlerimiz bu zorunlu durumun üyelerimizin lehine olacak şekilde geliştirilmesi için yeni yol ve yöntemler arayışı içinde geçer. Sermayeden ve devletin zorlamalarından bağımsız, işçi yanlısı bir politika izlemek sendikamızın başta gelen görevidir de aynı zamanda.
Kadınlara olumlu ayrımcılık yapan, kadınları her alanda erkek üyelerle eşit haklara sahip hale getirmeyi hedefleyen bir eğitim politikamız vardır. Sendikamızın bu çerçevede mücadelesini sürdürürken dayandığı yegâne güç üyelerinin birliği ve dayanışmasıyla ortaya çıkan işçi sınıfın gücüdür.
Eğitim, başlayan ve biten bir durumu değil, bir süreci anlatır. Dolayısıyla hiçbir zaman sona ermez. Sona ermediği için de sürekli yenilenen, güncellenen bir niteliği vardır. Bazı konular hep aynı olsa da, eğitimin tarzı, metodları, yol ve yöntemleri ve sistemi sürekli olarak değişikliğe uğrar. Bunda da en temel yol göstericimiz üyelerimizin değerlendirmeleri ve bilimsel gelişmelerdir.
Daha güzel, daha mutlu bir ülke ve daha mücadeleci bir sendika için yaptığımız eğitimlerin gelişerek devam etmesi bizlerin de dileğidir.
Saygılarımızla,
Merkez Yönetim Kurulu