• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Emekçiler, savaş ve talan bütçesine karşı Ankara'da

18.12.2014

2015 yılı bütçe görüşmeleri Meclis Genel Kurulu'nda devam ederken Türkiye'nin dört bir yanından gelen işçi ve emekçiler, “Saraylar değil, ekmeğimiz büyüsün” şiarıyla Ankara'ya geldiler. KESK ve DİSK'in çağrısıyla bir araya gelen binlerce emekçi, yoksulluk ve yolsuzluğa karşı tepkilerini dile getirdiler. Sabah saatlerinden itibaren Hipodrom'da toplanmaya başlayan emekçiler, “Savaşa değil, emekçiye bütçe” “Direne direne kazanacağız” sloganlarıyla Sıhhiye Meydanı'na yürüdüler. DİSK Genel Başkanı Kani Beko, Cumhurbaşkanlığı sarayını “İtibardan tasarruf edilmez diye savunan Erdoğan'a “Batsın o itibarınız” diye yanıt verdi. KESK Genel Başkanı Lami Özgen de, bütçe görüşmelerini sessizlikle izleyen Türk-İş ve Hak-İş'e “Neredesiniz?” diye seslendi.

DİRENİŞ ALANLARINDAN GELDİLER

DİSK kortejinde insanca yaşanacak bir asgari ücret ve taşeron çalıştırmanın yasaklanması talebi öne çıkarken, artan işçi cinayetlerine de dikkat çekildi. “Asgari ücret 1800 lira olsun” dövizlerinin taşındığı kortejde direniş çadırlarından çıkıp gelen işçiler de yer aldı. Eskişehir'de işten atıldıkları için aylardır direnen ICF işçileri ve İstanbul'da Maltepe Üniversitesi Hastanesi'nde sendikalı oldukları için işten atılan taşeron işçiler yürüyüşe katıldı.

KESK üyesi kamu emekçileri de, Memur-Sen ile hükümet arasında imzalanan toplusözleşme nedeniyle eriyen maaşlarının iyileştirilmesi, ek ödemelerin emekliliğe yansıması talebi dile getirildi.

İÇ GÜVENLİK PAKETİNE TEPKİ

Ayrıca Eğitim-Sen üyesi öğretmenler de, Milli Eğitim Şurasında ayyuka çıkan muhafazakarlaştırma politikalarına tepki gösterdiler.

Hükümetin İç Güvenlik Paketi adı altında gündeme getirdiği uygulamalara tepkilerini de alanda dile getiren işçi ve emekçiler, Kürt sorununun barışçıl çözümü konusunda artık adım atılmasını istediler.

Yürüyüşe TMMOB ve Türk Tabipleri Birliği'nin yanı sıra emek ve demokrasiden yana siyasi parti ve kurumlar da destek verdi.

Ortadoğu'ya yönelik emperyalist müdahaleler ve IŞİD vahşetine tepkiler de alana yansırken, Rojava halkıyla dayanışma mesajı Türkçe ve Kürtçe pankartlarla dile getirildi.

'TÜRK-İŞ, HAK-İŞ NERDESİNİZ?'

KESK Genel Başkanı Lami Özgen, konuşmasına 12 Eylül cuntası tarafından yaşı büyütülerek idam edilen Erdal Eren'in anarak başladı. AKP'nin halktan topladığı ağır vergilerle “baskıcı ve sömürücü yeni bir rejim” inşa ettiğini belirten Özgen, hükümetin devleti şirketleştirip kamusal hizmetleri piyasalaştırdığını söyledi. Özgen, bu duruma sessiz kalan sendikaları, “Bugün bu meydanda olmayan, bütçe kaygısı taşımayan, adına sendika diyen sendikalara, hükümetin, sermayenin yedeğinden çıkmayan, hatta eğitim şurasında görüldüğü gibi hükümetin borazanlığını ve tetikçiliğini yapan sendikalara sesleniyoruz. Türk-İş, Hak-İş, diğerleri neredesiniz?” sözleriyle eleştirdi.

'KAYNAKLAR DİYANET VE SAVAŞA'

Hükümetin yalan ve yolsuzluklarının artık gizlenemez hale geldiğini ifade eden Özgen, “Kaç-Ak Saray’ın maliyeti bile devlet sırrı. Cumhurbaşkanlığı ödeneği yüzde 100 artırıldı. TOMA'lara, gaz bombalarına milyonları ayırdılar. Saltanatlarını korumak için. Asgari ücrete günlük 1 TL, diyanete ve savaş harcamalarına neredeyse diğer tüm bakanlıkların harcamasına denk bir pay. İmamlar cüzdan ve vicdan arasına sıkışmış durumda vaazlar veriyor. Savaşa karşı, barış ve kardeşlik vaazı verenler suçlu ilan edilip, görevden alınıyor. Yine de utanmadan bütçeden en çok harcamanın personel giderlerine ayrıldığını söylüyorlar” diye konuştu.

'ARTIK TİS MASASI İŞYERLERİNDE'

KESK Genel Başkanı Özgen, Memur-Sen'in hükümet ile imzaladığı toplusözleşme nedeniyle kamu emekçilerin 2014 yılı kayıplarının en az yüzde 23 dolayında olduğunu belirterek, “Toplu sözleşme masası artık iş yerleridir, emeğin üretildiği yerlerdir. Yeni bir satış sözleşmesine izin vermeyeceğiz. Kayıplarımızın telafisi için an be an mücadelemizi yükselteceğiz. Bu mücadele aynı zamanda, işçi ve emekçilerin,bütün insanlığın. Barbarlığınıza, kar hırsınız için uygarlığı yok edişinize, ölümü kutsamanıza karşı verdiğimiz yaşam mücadelesidir” dedi.

Özgen, “Bizim ürettiğimiz ama sizin el koyduğunuz ekmeğin bir yudumu için ölmeye razı olmamızı istiyorsunuz. Bütçenizin yeni bir rejimin inşası için yapıldığını söylüyorsunuz hayasızca. Yeni rejimle ne kastettiğinizi biliyoruz. Siz bir diktatörlük inşa ediyorsunuz. Bütçeniz de bunun ifadesi. Yaşamımızı ipotek altına almanıza izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

11 AYDA 6 SOMA KATLİAMI

DİSK Genel Başkanı Kani Beko, hükümetin Ak Sarayın itibar olarak savunulmasına tepki gösterdi. “Bu ülkede altın kadehten tasarruf olmuyor ama işçi ücretlerinden tasarruf oluyor” diyen Beko, milyonlarca emekçinin açlık sınırının altında yaşamaya mahkum edildiğini kaydetti. Asgari ücretlinin bir öğünde 75 kuruşa karnını doyurmak zorunda olduğunu belirten Beko, öte yandan işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinden de tasarruf edildiğini söyledi. Bu nedenle Türkiye’de 11 ayda 1723 işçinin iş cinayetlerine kurban gittiğini ifade eden Beko,  yaklaşık altı Soma katliamının yaşandığını dile getirdi. Beko, işçilerin yaşamından, ekmeğinden, haklarından tasarruf edilirken saraylardan edilmediğini belirterek, “Batsın o itibarınız!” diye tepki gösterdi.

ASGARİ ÜCRET 1800 LİRA OLSUN

Cumhurbaşkanlığı bütçesinin yaklaşık 2 kat arttırıldığına dikkat çeken Beko, ülkede tüm değerleri üreten emekçilerin asgari ücrette düşük bir artışı kabul edemeyeceğini ifade etti. Cumhurbaşkanlığı bütçesiyle eşit zam istediklerini dile getiren Beko, “Yani net 1800 lira asgari ücret istiyoruz.Peki 1800 lirayı alınca tüm sorunlarımız çözülüyor mu? Elbette hayır! AKP döneminde eskiden parasız olan kamusal hizmetlerin hepsi ya paralı hale geldi ya da giderek daha pahalı oldu. Biz parasız eğitim istiyoruz, parasız sağlık istiyoruz! Asgari ihtiyacımız kadar elektriği, suyu, doğalgazı parasız istiyoruz! İşe geliş gidişlerde parasız ulaşım istiyoruz! İşe giderken çocuklarımızı bırakacağımız parasız kreşler istiyoruz!” diye konuştu.

ORTADOĞUDA BARIŞ VE KARDEŞLİK İSTİYORUZ

Hükümetin ülke kaynaklarını Ortadoğu’da savaş çıkarmak için kullandığını ifade eden Beko, Suriye'ye giden silah yüklü tırların ortada olduğunu söyledi. Ortadoğu'da halkları ırk-mezhep ayrımı üzerinden katleden çetelere verilen desteğe tüm kamuoyunun tanık olduğunu belirten Beko, “Bizim istediğimiz halkların barış içinde, kardeşçe, insanca yaşadığı bir Ortadoğu'dur. Bizim için Filistin Şengal'dir. Şengal Gazze'dir. Gazze Kobane’dir. Kobane Gezi’dir, Taksim’dir.

Kaynak: Evrensel Gazetesi

 

DUYURU...

GENEL BAŞKANIMIZ SÜLEYMAN AKYÜZ’ÜN FACEBOOK HESABI ÇALINMIŞTIR. GELECEK OLAN MESAJLARA VE PAYLAŞIMLARA LÜTFEN İTİBAR ETMEYİNİZ. ...
devamı