• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

RÖPORTAJ

Genel Başkanımız Ali Ufuk Yaşar TPAO Sürecini Değerlendirdi

Genel Başkanımız Ali Ufuk Yaşar ile yapılan Türkiye Petrolleri'nde yaşanan son gelişmeler ve kuruluşun küçültülmesi ile ilgili yapılan röportaj 14 Kasım Pazartesi günü Aydınlık gazatesinde yayımlandı.

14.11.2016

Genel Başkanımız Ali Ufuk Yaşar ile yapılan Türkiye Petrolleri'nde yaşanan son gelişmeler ile ilgili yapılan röportajın tam metni aşağıda yer almaktadır:

Özelleştirmeye Karşı İş Bırakacaklar

Petrol-İş Sendikası, Türkiye'nin tek milli şirketi olan TPAO'nun bazı birimlerinin başka bir şirkete devredilerek küçültülmek istenmesine karşı bugün iş bırakacak. Petrol-İş Genel Başkanı Ali Ufuk Yaşar, şirketin, bu girişimle özelleştirmenin önünü açacak bir yapıya doğru götürülmek istendiğine dikkat çekti

TARIK TEKGÖZLİ / AYDINLIK
Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Ufuk Yaşar, Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) olarak bilinen ancak yeni dönemde “Türkiye Petrolleri” adını kullanan kurumun küçültülmek istenmesiyle ilgili çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. TPAO'nun Türkiye'nin amiral gemisi olduğunu vurgulayan Yaşar, devletin sermayedar gibi kâr-zarar hesabı yapmadan stratejik öneme sahip olan bu kurumu korumak zorunda olduğunu söyledi.
Türkiye Petrolleri Yönetimi, Adıyaman, Batman ve Trakya Bölge Müdürlükleri bünyesindeki sahalarda ve Ankara Genel Müdürlükte sondaj, workover, sismik, deniz sismiği ve kuyu tamamlama faaliyetlerini artık kurum dışında ve proje bazlı olarak gördürmeyi planlıyor. Bu kapsamda Türkiye Petrolleri’nin yürüttüğü birçok iş Turkish Petroleum International Company’ye (TPIC) devredilecek. Türkiye Petrolleri'nde örgütlü olan Türkiye Petrol Kimya Lastik İşçileri (Petrol-İş) Sendikası ise bu projenin Türkiye Petrolleri'ni zayıflatarak kurumu özelleştirmeye açık hale getireceği görüşünde. Sendika konuyla ilgili AKP İl Başkanlıklarına ve bölge milletvekillerine dosyalar da sundu. Ancak talep etmelerine rağmen henüz Enerji Bakanı Berat Albayrak ile görüşme imkanı bulamadı. Sendika, sesini yetkililere duyurabilmek için bugün bölge ve genel müdürlüklerde iş bırakma eylemi de yapacak.

'TÜRKİYE'NİN AMİRAL GEMİSİ'
Konuyla ilgili Aydınlık konuşan Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Ali Ufuk Yaşar, Türkiye Petrolleri'nin Türkiye'nin amiral gemisi olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Türkiye Petrolleri'nin bir ana işletme olduğunu söylemek lazım. Batman, Adıyaman ve Trakya'daki bölge müdürlükleri ile Ankara'daki genel müdürlük olmak üzere işletme tipi olan, 3 bin 200 kişinin istihdamı olan bir işyeri. Petrol işçisi dediğimiz zaman 'Her yerde her işi bu manada yaparım' diyenin dışında bir kalifikasyonu olan özel bir iştir. Kuyu tamamlamadan tutun da workover, sondaj ve tüm üretim aşamasında çalışan arkadaşlarımız buna dair özel bir eğitim alırlar. Orada yaşadıklarıyla, pratik hayatla beraber de yetişmeleri, o konuda kalifikasyon sağlamış bir işçi yapısıyla da özeldir. Bu pozisyonu itibarıyla da Türkiye Petrolleri çok önemlidir.

'KÜÇÜLTÜLMESİNE KARŞIYIZ'
Türkiye Petrolleri'nin bu bağlamda korunması ve geliştirilmesi, devletin elinde mutlak bir şekilde kamu menfaati adına da tutulması gereken bir kurumdur. Çünkü Türkiye Petrolleri hem bölgenin hem de ülkenin istikrarı açısından çok stratejik öneme haizdir.”
Türkiye Petrolleri'nin üretim dışındaki birimlerinin devredilmesinin başlı başına kurumu küçülteceğini ifade eden Yaşar, “Bu, şirketin varlığını sorgulatmaktır. Şirket, özelleştirmenin de önünü açacak bir yapıya doğru götürülmek istenmektedir. Biz bu yapının güçlendirilmesi yerine küçültülmesine karşıyız” dedi.
'DEVLET TARAFINDAN KORUNMALI'
Dünyada petrol arama ve çıkarma işlerinin kamunun kontrolünde yapıldığına dikkat çeken Yaşar, “Mesela 9 milyon nüfusa sahip Avusturya'da petrol şirketi OMV kamu şirketidir. Avrupa'da birçok şirket kamu şirketidir veya mutlak bir şekilde kamunun hissesiyle beraber koruma altına alınmış şirketlerdir. Çünkü burada kâr etmenin ötesinde ülkelerin stratejik özelliklerini korumak gibi bir durum da söz konusudur. Yani devlet elbette zarar etmeden işletmeleri götürmeli ancak kâr zarar hesabını yapmak, devletin normal bir sermayedar gibi düşünerek yapması manasına gelmez. Devletin bu konuda sosyopolitik birtakım değerlerin ölçeğinde değerlendirme yapması önemlidir. Türkiye Petrolleri bu stratejik önemine haiz olarak devlet tarafından mutlak bir şekilde bir marka değer olarak korunmak zorundadır” ifadelerini kullandı.

'İSTİHDAM KAYBI BİRLİĞİ BOZAR'
Adıyaman'ın “Türkiye Petrolleri” ile, Batman'ın ise petrolün bulunduğu şehir olarak anıldığını söyleyen Yaşar, bölge insanının nesiller boyunca bu kurumda babadan oğula geçerek çalıştığını, orada terini akıttığını, emeğini sarfettiğini ve artık ailelerin kuruma böyle bir aidiyetle bağlandığını söyledi. Yaşar, Türkiye Petrolleri'nin küçültülmesinin bölgeyi ekonomik, sosyal ve psikolojik açıdan etkileyeceğini, bir fakirleşmeye neden olabileceğini ifade etti. Hükümetin Doğu bölgesine yatırım amaçlı “cazibe merkezleri” kuracağını açıkladığını ve bu iller arasında Adıyaman ile Batman'ın olduğunu hatırlatan Yaşar, “Bu illerde kalkınmayı, barışı, bütünlüğü ve birliği sağlamaya dair bir proje varsa -ki bunu açıklıyorlar- bu projenin en önemli ayağı istihdamın kaybolmamasına ve bu bölgenin insanlarına da hak ve hukukunun kaybettirilmemesine bağlıdır” dedi.

'MÜZAKERE YOKSA MÜCADELE VAR'
Geçen haftalarda yarım gün iş bıraktıklarını, bölgesel toplantılara devam ettiklerini belirten Ali Ufuk Yaşar, amaçlarının üzüm yemek olduğunu asla bağcıyı dövmek gibi bir dertlerinin olmadığını söyledi. İşi müzakereyle çözmek istediklerini ifade eden Yaşar gelişmelerin bu durumu tıkadığını şu sözlerle anlattı: “Ülkemizin içinden geçtiği, içeride dışarıda mücadele ettiği bir dönemde biz sorun olmak yerine sorunu halletmeye dair bir rol almak istiyoruz. Bunun için de zaten Enerji Bakanı'yla görüşme talebimiz var. Bu projenin derhal geri çekilmesini kendisinden de istirham edeceğiz. Ama gördüğümüz kadarıyla proje şu anda devam ediyor. Tabii görüşme yapamadıkça, arkadaşlarımıza bu konuyla alakalı bir açıklama yapamamaktan kaynaklanan, müzakerenin soğumaya başladığına dair ve farklı bir mücadele platformuna doğru istemeden kaymaya başladığımıza dair de emareleri ifade etmek isterim.”

'EMEK HAREKETİNİN KATKILARINI BEKLİYORUZ'
Türkiye Petrolleri'nin küçültülmesine karşı Türk-İş Konfederasyonu ile birlikte çalışma yürüttüklerini ifade eden Ali Ufuk Yaşar, “Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay konuyla çok yakından ilgilenerek hazırladığımız dosyaları ilgili yerlere gönderdi. Onun dışında tüm emek hareketinin de bize sunabileceği katkıları bekliyoruz. Çünkü bu, toplumsal menfaati ifade edecek, emek hareketinin de bu konudaki dayanışmasını, birliğini, hak ve menfaatlerini korumaya dair birlikteliğini oluşturmanın bir hareketidir” dedi.

TÜRKİYE'NİN 6. BÜYÜK KURULUŞU: TPAO
Türkiye ekonomisinin önemli oyuncularından biri olan TPAO, 1954 yılında kamu adına hidrokarbon arama, sondaj, üretim, rafineri ve pazarlama faaliyetlerinde bulunmak üzere kuruldu. Türkiye’nin tek milli petrol şirketi olan TPAO, 62 yıllık tarihinde Petkim, TÜPRAŞ, Petrol Ofisi başta olmak üzere 17 büyük kuruluşu ülkemize kazandırdı. 1983 yılında yapılan yasal düzenlemeler sonucunda bugün sektöründe yurtiçi ve yurtdışında, sadece arama, sondaj ve üretim faaliyetlerini gerçekleştiriyor. Türkiye Petrolleri 2014 Yıllık Raporu'na göre, Ankara’da bulunan genel müdürlüğünün yanı sıra yurtiçinde petrol ve doğal gaz arama ve üretim faaliyetlerinin yoğun olduğu Batman, Trakya ve Adıyaman’da bölge müdürlükleri şeklinde teşkilatlandı. Ülkemizin enerji arz güvenliğinin sağlanması adına yatırım ve faaliyetlerini yurtdışında da özellikle Hazar Bölgesi, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da olmak üzere Azerbaycan, Libya, Irak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Afganistan, Rusya Federasyonu ve Kırgızistan’da sürdürmekte.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) sıralamasına göre 2015 yılında ilk 100'de yer alan TPAO, toplam 1.8 milyar TL'lik net satış, 822 milyon TL'lik kâr ile listede 6. büyük kamu kuruluşu konumunda.