• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Luc Cortebeeck/ ILO Yönetİm Kurulu İşçi Grubu Başkanı

Grev hakkı ILO'da işverenlerin saldırısı altında

İşveren grubu 2012'den beri ILO'nun denetim sistemine ve işçiler için büyük önem taşıyan grev hakkına saldırıyor. ILO'nun tüm denetim ve gözetim sistemini etkileyen bu saldırı giderek artan bir şekilde uzmanların (Uzmanlar Komitesi'nin) görüş ve tavsiyelerine yöneliyor.

10.09.2014

Bu saldırılar uzmanların başarısıyla açıklanıyor. Son on beş yıldır birçok ülkede uzmanların yorumlarını benimseyen iş mahkemelerinin sayısı hayli arttı ve işverenler bu başarıdan hoşnut değil. İşverenlerin de vurguladığı üzere, uzmanların dünya ölçeğinde bağlayıcı yorumlar yapma hakkı ya da yetkisi yoktur. 2012'de işverenler buradan hareketle grev hakkına karşı çıktılar, şimdi ise Uzmanlar Komitesi'nin 102 nolu Sosyal Güvenlik (Asgari Standartlar) Sözleşmesi, 122 nolu İstihdam Politikası Sözleşmesi ve hatta 182 nolu Çocuk  İşçiliğinin Yasaklanması Sözleşmesi ile ilgili yorumlarını tartışıyorlar. Uzmanlar Komitesi'nin yorumlarını kabul etmeyecekleri başka sözleşmeler de olduğunu açıkladılar.

İşçi grubu [ILO zemininde] varılacak sonuçların mutabakata dayanmasının önemli olduğuna inanıyor. Varacağımız sonuçlarda mutabakat sağlayamazsak, ILO'nun denetim mekanizmaları tehdit altında olacaktır. İşveren ve işçi grupları varılacak sonuçlar konusunda farklı görüşler taşıyacak olursa, hiçbir hükümet Standartların Uygulanması Komitesi'nden çıkan sonuçları dikkate almaz. Ayrıca, bu tutum, standartların denetimiyle ilgili ILO mekanizmasından hükümetlerin kuşku duymasına yol açacaktır. Ve eğer bir denetim sistemi yoksa, Standartların Uygulanması Komitesi hiçbir amaca hizmet etmeyecektir. İşçi grubunun mutabakata dayalı metinler istemesinin nedeni budur, ama işveren tarafının rızası olmaksızın bu gerçekleşmeyecektir.

İşverenler uzmanların grev hakkı yorumlarına da katılmıyor

Standartların Uygulanması Komitesi'nin sonuçlandıracağı dosyalar arasında grev hakkıyla ilgili olayların yer almasını işverenlerin artık kabul etmeyeceğini işçi grubu yıllardır biliyordu. Bu nedenle bu konudan uzak durmak gerekiyordu. Ama işveren grubu daha da ileri gidip grev hakkıyla ilgili çok özel bir ifadenin metne eklenmesini istedi. İfade şöyleydi: “İşverenler uzmanların grev hakkıyla ilgili yorumuna katılmamaktadır.”

2013'te işçi grubu, sadece o yılla sınırlı kalmak koşuluyla, bu ödünü kabul etti. Bu yıl ise işçi grubunun görüşü bu ifadenin metinde yer almasına gerek olmadığı yönündeydi. Ne var ki işveren grubu, olaylarla ilgili sonuçların yer aldığı metne bu ifadenin eklenmesini bir kez daha istedi. İşçiler ise bu talebi kabul edemezdi. İşveren tarafının varılacak sonuçların mutabakata dayalı olmasını istememesinin nedeni budur.

Standartların Uygulanması Komitesi'nde işçi grubu, sadece 87 nolu Sendika Özgürlüğü Sözleşmesi'yle ilgili üç olay hakkında sonuca varmamak ile 19 olay hakkında sonuca varmayı reddetmek seçenekleriyle karşı karşıyaydı. Sonuçta ikinci seçeneği tercih ettik. Çünkü sadece 87 nolu sözleşmeyle ilgili olaylar hakkında sonuç olmaması, işverenlerin taleplerini gelecekte de yinelemesi riskini doğurabilecekti. Bu itibarla, güçlü bir mesaj iletmek için, işçi grubu, Standartların Uygulanması Komitesi'ne sunulan, 87 nolu sözleşmeyle ilgili üç olay da dahil, 19 olay hakkında bir sonuca varılmamasına karar verdi.

Bir sonuca varılmamasından üzüntü duyuyoruz, çünkü söz konusu olayların her birinde dünyanın çeşitli yerlerindeki işçiler ciddi zorluklarla karşı karşıya. Ama güçlü bir mesaj iletmemiz gerekiyordu. Grev hakkı ve onun yorumu konusunda Yönetim Kurulu'ndaki tartışmadan kaçınmamızın artık mümkün olmadığı kanısındayım.

Şimdi soru şudur: 87 nolu sözleşme grev hakkını kapsıyor mu ya da tanıyor mu? Eğer Yönetim Kurulu üyelerinin çoğunluğu sorunu Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı'na götürme kararı alırsa, bu soru ortaya atılacak. Kolay olmayacak, ama Uluslararası Adalet Divanı'nın konuyu kesin olarak açıklığa kavuşturması gerekiyor. Yönetim Kurulu'nun Kasım'daki oturumu, hem denetim sistemi hem de --ülkelerin ulusal mevzuat ve uygulamalarının ILO sözleşmeleri açısından değerlendirilmesi bakımından vazgeçilmezliğini koruyan-- Standartların Uygulanması Komitesi'nin geleceği bakımından çok önemli.