• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Kölelik koşullarında çalışıyorduk

Sendikal Güç Birliği Platformu Kadın Koordinasyonu, 1. Kadın Emeği Çalıştayı’nı düzenledi. Belediye-İş Sendikası’nda önceki gün düzenlenen çalıştayda konuşan direnişçi kadın işçiler, yaşadıkları sömürüyü, kötü çalışma koşullarını, kadın işçi olmanın zorluklarını ve verdikleri mücadeleyi anlattı.

Sevgim Denizaltı
12.03.2013

İSMACO fabrikasında direnişlerini sürdüren kadın işçilerden Fikriye Akgül, çalıştıkları Serbest Bölge'nin cezaevinden farksız olduğunu bildirerek şunları söyledi:  "Diğer fabrikalardaki arkadaşlarımızla görüşmemiz imkânsızdı. Aynı fabrikada birlikte çalıştığımız arkadaşlarımızı bile göremiyorduk. Aramızdaki iletişimi tamamen kesmişlerdi. Kampana direnişi oldu örneğin, kadın arkadaşlarımız direniyordu, ben bir gün hasta raporu aldım da öyle gidebildim ziyaretlerine. Yemek aramız 45 dakika, çay molalarımız 10 dakika, sürekli koşuyorduk. Serbest bölgede Türkiye Cumhuriyeti yasaları geçmez diyorlardı. İlk bizleri, kadın işçileri attılar. Bizim o bölgeye girmemiz yasaklandı, patronlar öyle örgütlü ki. Patron işini gücünü bırakmış, işçileri notere götürüyor, noter parasını kendisi ödüyor, sendikadan istifa ettiriyor. Suç duyurusunda bulunuyorum buradan. İşçileri istifa ettiriyorlar, bu suçtur."

KAZANACAĞIMIZA İNANIYORUM
Bir diğer İSMACO direnişçisi Selma Eroğlu ise direnişlerinin zorluklarından bahsetti.  Direniş süresince ailesinin "Madem işten çıktın, otur evinde çocuğuna bak" demesinden dert yanan Eroğlu,  "Eşim sağ olsun destek oluyor bana, ben inanıyorum kazanacağımıza. Her gün çadıra gitmek zor tabii, çocuğum var, ama öyle ya da böyle gidiyoruz. Direnmeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

267 GÜNDÜR DİRENİŞTEYİZ
DHL direnişçisi Aysel Şimşek ise işten atılmadan önceki çalışma koşullarının kölelik koşullarından farklı olmadığına dikkat çekti. Günde 15 saat çalıştıklarını söyleyen Şimşek, patronların evde iş yapmaları yetmiyormuş gibi, işyerinde de temizlik yapmalarını istediklerini bildirerek, "Tüm bunlar geldi sınıra dayandı, sendikayı getirelim dedik. Üyeliklerimiz başladı, bir ay sonra işçiler çıkarılmaya başlandı. Fazla mesaiye kalana mesaiye kalmıyor dediler, performansı çok iyi olan, plaket alanlar performansı düşük diye çıkarıldı. Sonra da HAK-İŞ’e bağlı Öz Taşıma İş diye bir sendika getirdiler, hadi buna üye olun dediler. Ortada bir tane sendikacı bile yoktu. Sen bana ne verdin ki, senin getirdiğin sendika verecek. 267 gündür direniyoruz. Sesimizi duyurmak istiyoruz. Biz direnmeye devam edeceğiz, kazanacağız" dedi.

GÜVENCESİZLEŞTİRME SÜRDÜ
İTÜ asistan direnişinden Sema Alaçam da asistanların direniş süreci hakkında bilgi verdi. Alaçam, “60’a yakın arkadaşımız işten atılmış durumdaydı. YÖK önünde yaptığımız iki günlük eylemin ardından, arkadaşlarımızın çoğunun işe iadesini gerektiren bir yönetmelik çıkarıldı, bu kısmi bir kazanımdı. 2013’ün sonuna dek işlerini kaybetmeyecekler. 2013’ün sonunda ne olacak? Haklarımızı kaybetmemek için çabalarsak kazanabileceğimizi gördük. Şunu da belirtmek istiyorum, ben üniversiteye 1999’da girdim. 15 yıl boyunca güvencesizleştirme politikaları gözümüzün önünde bir bir hayata geçirildi ve biz seyirci kaldık. Bizim bir günde işsiz kalmamızı yaratan koşullar oluşturulurken hiçbir şey yapmadık. Sonra o kadar hukuksuz bir kıyım başladı ki, buna karşı İTÜ’de bir direnç oluştu, bu direnci büyütmeye devam edeceğiz" diyerek direnişi sürdürecek kararlılığa sahip olduklarını aktardı.

***

Sendikalar kadın işçiye ulaşamıyor

ÇalIŞtayda, emek piyasalarındaki neoliberal dönüşüm, bu dönüşümün kadınlar üzerindeki etkileri, kadın istihdamı ve sendikalarda kadın temsili gibi pek çok konu ele alındı. Kadın Dayanışma Vakfı'ndan (KADAV) Esen Özdemir, işçi sendikalarında kadınların sendikalaşma oranı yüzde 16.89 iken,  kamu sendikalarında ise yüzde 41.57'e vardığını, en fazla kadın üyelerin sağlık ve eğitim sendikalarında bulunduğunu bildirerek, Sendikaların merkez kurullarında kadınların yok derecede az olduğuna dikkat çekti.

DİSK Sosyal İş Sendikası İstanbul Şube Yöneticisi Bilge Çoban ise, Türkiye’de her üç kadından birinin işsiz olduğuna, her iki kadından birinin ise güvencesiz çalıştığına dikkat çektiği konuşmasında, kadınların sendikalarda aktif yer almasının, sendikal çalışmaya katılmasının önündeki en büyük engellerden birinin toplumdaki cinsiyetçi iş bölümü olduğunu aktardı.
Çoban, sendikaların kadın işçilere ulaşmak için tüzük güvencesiyle kadın komisyonları kurmasının, bu komisyonlara ayrı bütçe ayırmasının, toplu iş sözleşmelerini toplumsal cinsiyet bakış açısıyla gözden geçirmesinin, kadın işçilere yönelik yayınlar çıkarmasının ve işyerlerinde yapılacak toplumsal cinsiyet eğitimlerinin önemli olduğunu dile getirdi.

Kaynak: Birgün Gazetesi