• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Krizi biz çıkarmadık, faturasını da ödemeyeceğiz

14 Şubat Cumartesi günü Saat 13. 00’ da Adıyaman’da “Kriz'in Bedelini Biz Ödemeyeceğiz, İşsizlik ve Yoksullukla Birleşik Mücadeleye” dayanışması etkinlikleri çerçevesinde bir basın açıklaması düzenlendi.

14.02.2009

Adıyaman Emek ve Demokrasi Platformu adına bir açıklama yapan  Petrol- İş Şube Başkanı Hasan Basri YÜZER: Krizi biz çıkarmadık, faturasını da ödemeyeceğiz

Adıyaman Emek ve Demokrasi Platformu adına, açıklamayı okuyan Petrol-İş Şube Başkanı Hasan Basri YÜZER, ekonomik krizin sanayide, tarımda, inşaat sektöründe ciddi bir biçimde kendini gösterdiğini ve hükümet tarafından uygulanan ekonomik, sosyal ve siyasal politikaların hem örgütlü çalışanlara hem de toplumun emeği ile geçinen kesimlerine hitap etmediğini,  söyleyerek konuşmasına başladı. 

Açıklamanın 15 Şubat Pazar günü İstanbul'da yapılacak olan Türk-İŞ, DİSK, ve KESK üç örgüte destek mahiyetinde olduğunu belirten Hasan Basri YÜZER konuşmasını şöyle sürdürdü:

“ 2008 yılının ilk aylarından itibaren gündeme oturan, dünyanın tüm ülkelerini etkisi altına alan bir kriz yaşıyoruz. Tüm krizlerde kapitalizm sadece ekonomik alanda değil, toplumsal ve politik yaşamın bütün alanlarında derin sarsıntılar ve değişimler yaşar. Şu anda dünya kapitalizmi açısından böyle bir genel kriz dönemi söz konusudur. Böyle dönemlerde yatırımlar geriler, kapasite kullanımı düşer, işsizlik artar, üretilen mallar alıcı bulamaz, ekonomi durgunlaşır. Sistem kendi başına bırakıldığında bu eksik istihdam durumu, sürekli hale gelir ve kriz derinleşerek bir depresyona dönüşebilir.” 

Bu dönemlerin kapitalistler açısından fırsat olarak da değerlendirilebileceğinin altını çizen Hasan Basri YÜZER, ülkemizdeki sermayedarların da krizi bahane ederek devletten bir şeyler koparma peşine düştüğünü,  kar oranlarını yükseltmek için teşvik ve vergi kolaylıkları istediklerini, on binlerce işçiyi, işten çıkardıklarını,  ücretsiz izne sürüklediklerini de sözlerine ekledi. 

İşçilerin ve emekçilerin sermaye sahipleri tarafından çok çalışma ve düşük ücrete zorlandığı bu dönemde, çalışanların giderek yoksullaştığını belirten Yüzer:  “Krizin sorumlusu çalışanlar olmamasına rağmen krizden en fazla zarar görenler onlar olmuştur. Kriz bahane edilerek, sendikaların etkinliğini azaltacak veya onları ortadan kaldıracak politikalar üretiliyor. Kriz sendikaların yükümlülüklerini de artırır. Sendikalar üyelerinin yanı sıra üyeleri olmayan emekçilerin de çıkarlarını savunmak ve geliştirmek durumundadırlar. Bu yükümlülük için de işsizler ön plana çıkmalıdır, çünkü ülkemizde işsizlik en yakıcı sorunların başında yer alır” dedi.

Yerel seçimlerde emekçiler gereken cevabı verecek

AKP iktidarının  IMF ile  yeni bir  anlaşma imzalamayı planladığın,  yerli ve yabancı sermayenin çıkarları doğrultusunda hazırlanacak bir program ile  krizin faturasını emekçilere çıkarılacağını bildiren Yüzer, emekçilerin yerel seçimlerde AKP’ye krizin faturasının siyaseten ödettireceğini de sözlerine ekledi.

AKP’yi İMF çıkarlarını değil emekçilerin taleplerini göz önünde bulundurmaya davet eden Yüzer emek cephesinin taleplerini şu şekilde sıraladı: “Kriz'in en az zararla atlatılması için, Hükümet'in yeni düzenlemelere gitmesi gerekir. Bu durumda kurtulmanın yolu, devletin para harcama politikalarıyla ekonomiye ek talep yaratmasından geçer.  Kriz fırsatçılığına izin verilmemelidir, sermayeye karşı emeği koruyup iş güvencesi etkin hale getirilmelidir. Kriz bahanesi ile işten çıkarmalar önlenmelidir.  Emekçilerin, emeklilerin,çiftçi ve esnafın yani dar gelirli halkın yaşam koşulların iyileştirilerek, alım güçlerini artırılarak  iç talebin canlanması sağlanmalıdır. ”

Adıyaman’daki yoğun işsizliğe de dikkat çeken Hasan Basri YÜZER, konuşmasını şöyle sonlandırdı:  

“ İlimizde özellikle tarımdaki çözülmenin etkisiyle kentte yoğunlaşan iş gücü arzı, işverenler için istihdam halindeki iş gücünü açlıkla terbiye edecekleri bir yeni yedek iş gücü ordusu yaratıyor. Bu iş gücü sigortasız, güvencesiz, kayıt dışı bir işgücüdür.  Fakat şu anda ilimizde de krizin yansımaları görülmektedir. Çeşitli fabrikaların kapanması ile binlerce işçi işten atılmış açlığa mahkum edilmiştir.  Zaten işsiz sayısının fazla olduğu ilimizde işsizler ordusuna işini kaybeden yeni işsizler katılmıştır. Adıyaman Emek Ve Demokrasi Platformu olarak ‘krizi biz emekçiler yaratmadık, faturasını da biz ödemeyeceğiz’ diyoruz”