• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Sevda Karaca/ Evrensel Gazetesi

Mültecinin içinde gül ağacı boylansın

22.09.2014

Her mültecinin içinde bir gül ağacı boylanır/ sıcağa susuzluğa dayanıklı/ Ülkesizlik tüm ülkeler sayısınca genişliktir/ sınırsızlığa, sonsuzluğa dayanıklı/ Özlem değil hayır üzünç değil/ Özleme üzünce karşı koymaydı/ Ansızın ve nedensiz fırlatılıp atılmış da/ Yasasız tüzesiz suçsuzluğa dayanıklı” diye anlatır Gülten Akın, sınırın öte yanına geçmenin nasıl da “dayanıklılık” gerektirdiğini… Ama bunca zorluğa dayanmak taşa mahsus, o bile bir yerde çatlar. Ayrımcılık, önyargılar, yok sayma, ırkçılık, erkek egemenliği nedeniyle mülteci kadın olma haline yapışan “dayanma ve sineye çekme zorunluluğu” ise sonuçta ölüme çarpar.

Bin bir umutla Türkiye’ye gelen ve üç kuruşa tekstil işçiliği yapmanın ağırlığını çocukları için başka bir hayat kurmanın özlemiyle taşıyan binlerce göçmen kadından biri olan Jesca’nın hikayesi gibi… Ugandalı Jesca’nın ölü bedeni kendisi gibi göçmen olan arkadaşları tarafından zor bela bulunduğunda, toplu halde tecavüz edilmiş ve balkondan atılmış o beden göçmen kadınlara sistematik işkencenin ve devlet zorbalığının göstergesi olmuştu.

Yoksulluk ve savaşın göçe zorladığı, yolu Türkiye’ye düşen göçmen kadınlar, ayrımcılık ve kötü muameleye, ucuz ve güvencesiz çalışmaya, en izbe mekanlara fahiş kiralar ödemeye mahkum ediliyorlar. Yetmezmiş gibi cinsel şiddet ve tacize maruz kalıyorlar. Bu ülkede kağıtsız yaşayan göçmen kadınlar, sınır dışı edilme korkusu ile yaşadıkları cinsel tacizi ve tecavüzü şikayet etmeye bile cesaret edemiyor. Bir yandan reklam olsun diye her türlü uluslar arası sözleşmeye taraf olurken Türkiye, diğer yandan ülke yasaları ile göçmen kadınları istismara karşı saldırıya açık hale getiriyor.

Kadınlar, sınır dışı edilme korkusuyla köle muamelesi gördükleri alanlara hapsoluyor. Devlet destekli ayrımcılık, göçmen kadınları savunmasız bırakan önyargılardan besleniyor. Bu savunmasız bırakmanın üstüne göçmen kadınlara yönelik “fahişe” algısı kadınlar ne iş yaparsa yapsınlar, onları cinsel şiddete açık hale getiriyor.

Savaşın tümden korunmasız bıraktığı kadınlar birer mal gibi satılıyor. IŞİD’in ele geçirdiği yerlerde kadın ve kız çocuklarına el koyarak pazarlarda satışa çıkarmasına öfkeyle bakanlar, ülke içinde Suriyeli kız çocukları ve kadınların üç kuruş paraya Türkiyeli erkekler tarafından ikinci üçüncü eş olarak alınıp satıldığını, 10 yaşındaki kız çocuklarının fuhuş pazarının parçası haline getirildiğini görmezden gelebiliyor. Ülke içinde alenileşen ve sıradanlaşan bu korkunç “savaş ganimetçiliği” IŞİD’in yarattığı karanlıktan daha az korkunç değil elbet!

Bu sıradanlaşmış kötülüğü görmek için savaştan canını zor kurtarmış daha fazla kadın ve çocuk fotoğrafı, izbe mekanlarda korkunç koşullarda yaşama tutunmaya çalışan savaş mağduru görüntüsü görmeye de gerek yok! Her şey ortada, gerçek tüm yakıcılığıyla yanı başımızda!

Sadece iktidar tarafından değil, maalesef toplum tarafından da ayrımcılığa ve istismara uğrayan göçmen kadınları görmezden gelmek suçu büyütmek, suça ortak olmak anlamına gelir.

Göçmen kadınların emekleri ve bedenleri üzerine yükselen sömürüye karşı mücadele etmeden savaşın sınır içine yansımalarına karşı mücadele etmek, evde, işyerinde, sokakta uğradığımız baskı ve şiddete karşı durmak mümkün değil.

Onların yanında olmadan, onları yanımıza almadan kendi kurtuluş mücadelemize dair attığımız her adım eksik kalmaya mahkum.

Bu dünya barbarlığa cevaz veren bir düzenin dengelerine mahkum kaldıkça savaş da, yoksulluk da baki… Savaşın ve yoksulluğun kadınları sınırsızlığa savunmasızca fırlatıp atması da… Mültecilerin içinde gül ağacı boylansın elbet, gülün dikenine katlanılır. Sınır tellerinin dikenlerine takılı kalırsa eğer insanlığa duyulan umut, işte buna kolay katlanılmaz…

Kaynak: Evrensel Gazetesi

http://www.evrensel.net/kose-yazisi/72317/multecinin-icinde-gul-agaci-bo...

 

DUYURU...

GENEL BAŞKANIMIZ SÜLEYMAN AKYÜZ’ÜN FACEBOOK HESABI ÇALINMIŞTIR. GELECEK OLAN MESAJLARA VE PAYLAŞIMLARA LÜTFEN İTİBAR ETMEYİNİZ. ...
devamı