• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Önlemleri bilmiyor ama katliama kaza diyor

21.08.2015

Soma’da 301 madencinin can verdiği katliamın davasıyla ilgili 8’i tutuklu 45 kişi hakkında açılan davanın duruşmasının 3. gününde Soma İşletme Müdürü Yardımcısı ve Üretim Müdürü İsmail Adalı çapraz sorguya alındı. İşletme Müdür Yardımcısı olduğunu kabul etmeyerek, iş güvenliğine ilişkin önlemlere dair tüm sorulara “Bilmiyorum” diye yanıt veren Adalı ile avukatları madenci yakınlarının avukatlarının “Soma Katliamı” sözlerine sürekli olarak “Katliam değil kaza” diye müdahale etti. Madenci yakınları Adalı’nın açıklamalarına “Bu kadar da yalan yok” diye tepki gösterdi.

BİLMİYORUM!

Duruşmanın dünkü oturumuna Cumhuriyet Başsavcısının İsmail Adalı’ya sorularını yöneltmesiyle başladı.  Adalı, savcının işletmede görevi ve iş eğitimi ile ilgili sorusuna, maden de çıkan kömür üretimi takip ettiğini ve iş güvenliği ile ilgili ise detaylı bir bilgisi olmadığını sadece 5 günlük yer üstü ve yer altı pratik eğitimin verildiğinin cevabını verdi.  Savcının “Havalandırma yeterli miydi?” sorusuna Adalı, havalandırmanın yeterli olup olmadığı konusunda kendisine bilgi verilmediği iddiasında bulundu. “Maden ocağında yeterli arama kurtarma takımı var mıydı? Sayıları yeterli miydi?” sorusuna ise Adalı,  çalıştığı ocakta kaç tane arama kurtarma takımının olduğunu bilmediğini ileri sürdü.

Savcının ardından sanık avukatlarından Faruk Çalışkan, Adalı’ya soruları yöneltti.  Maden ocağında yer alan görev dağılımı şemasında İşletme Müdürü yardımcısı olarak görüldüğü ile ilgili soruya Adalı, kendisinin İşletme Müdür Yardımcısı olmadığını ve bilgisinin olmadığını iddiasında bulunarak, “İşletmedeki şema da bilgim yok. Benim görevim bellidir. Bugüne kadar sadece sözlü olarak bana üretim ile ilgili görev verildi. Ben İşletme Müdür Yardımcı değilim” yanıtını verdi.

Sanık avukatların ardından madenci yakınlarının avukatlardan Gürsel, Akıncı Adalı’ya sorularını yöneltti. Gürsel, olay tarihinde bir hafta önce bir kaza sonucu madenci Dursun Demirci’nin zehirlendiğini fakat 13 Mayıs’ta tekrar işbaşı yaptığını ve o gün katliam da yaşamını yitirmesiyle ilgili soruya Adalı,  kendi bünyesinde olan bir işyerinde yaşanan kazadan haberinin olmadığını ve kimsenin ona bildirmediğinin iddiasında bulundu. 

Ardında avukatlardan Selçuk Kozağaçlı Adalı’ya soruları yöneltti. Kozağaçlı’nın “İşletme Müdürü Akın Çelik sizin işçileri yanlış yere yönlendirdiğinizi ve işçilerin bu yüzden yaşamını yitirdiğini söyledi. Buna ilişkin ne diyorsunuz” sorusuna Adalı,  işçileri çıkış dışında hiçbir yere yönlendirmediğini söyledi. “Bir unvana sahip olup bu unvanı reddeden tek kişisiniz. Neden reddediyorsun” sorusuna Adalı şu cevabı verdi: “Benim yaptığım görev bellidir. Her zaman aynı görevi yaptım. İşletme müdürü yardımcısı görevinin bana neden yazıldığını bilmiyorum.”

BASKI, İŞYERİ DİSİPLİNİYMİŞ

Kozağaçlı’nın, üretimin düşmesi, işçilere primleri, işçilere baskı yapılması, yevmiyenin kesilmesi ile ilgili sorulara Adalı şunları söyledi: “İlk önce üretim neden düşer ona bakarız ve onunla ilgili çalışma yürütürüz. Bunlar yer altı sorunları olabilir. İşyerinde disiplin vardır. Ve bu disiplini çiğneyen kişinin ye yevmiyesi kesilir ya da işyeri ile ilişkisi kesilir. Ama yevmiye kesilse bile maaşa yansımıyor. Sadece uyarı amaçlıdır. Üretimde zorlama yoktur. Üretimin artması veya azalması yatırımla ilgilidir. Üretimin yüzde 60’ı tam mekanizma ile elde edilir. Yüzde 20 yirmi yarı mekanizma diğer yüzde 20 ise klasik yöntemle üretim yapılır.”

Adalı, 1.5 yıldır olayın nasıl olduğunun öğrenilemediği iddiasında bulunarak, “Olayın yaşandığı yerden her gün geçen biriydim. Orada herhangi olumsuz bir durum görmedim.  Olayın yaşandığı yeri, olay öncesi bildiğim için bilirkişi raporunun dediği gibi değildir. Ama yine de olayın tam olarak neden kaynaklandığını bilmiyorum” diye konuştu.  Avukat Can Atalay’ın “Kömür taşıma bantlarında neden insan taşınmasına izin verilmezdi” sorusuna ise Adalı, kesinlikle öyle bir şeyin olmadığı cevabını vermekle yetindi. Bunun üzerinde salonda bulunan aileler, “Bu kadar yalan yok” diyerek tepki gösterdi.

DAYIBAŞI SORUSU SORDURULMADI

DURUŞMADA Soma Katliamı sonrası çok tartışılan madendeki dayıbaşı sistemi de gündeme geldi. Avukat Aziz Aytaç’ın “Dayıbaşıların işçilerden ne farkı vardı? Ne iş yaparlardı? Bir çıkar ilişkisi var mıydı?” sorusuna sanık avukatları itiraz etti. Mahkeme başkanı, sorunun davayla ilgisi olmadığı iddiasıyla itirazı kabul etti. “Maden ocağında bulunan konteyner kaçış odası olarak mı kullanılıyordu” sorusuna ise Adalı, ilk önce kaçış odası olarak planlandı fakat daha sonra revir olarak kullanıldığını cevabı verdi. Risk değerlendirmesi ile ilgili soruya Adalı şu cevabı verdi: “Benim bir bilgim yok. Benim bulunduğum dönemde tatbikat yapıldı ama ayrıntılarını bilmiyorum.” İş güvenliğinden dolayı üretim durduruldu mu sorusuna ise, hatırlamadığını iddia ederek, “Bir risk varsa üretim durdurulmuş olabilir. Durdurulmuşlarsa arkalarındayım” dedi.

KATLİAM DEĞİL KAZAYMIŞ

Müşteki Avukatlarından Sercan Aran’ın katliam günü üretim var mıydı sorusuna Sanık Adalı, “Katliam değil kaza günü” diyerek üretimin o gün de devam ettiğini söyledi. Adalı’nın, avukatların “katliam günü” demesi üzerine her defa “kaza günü” diyerek düzeltme yapması da dikkat çekti. Müşteki Avukatlarından İbrahim Arzu ekipbaşı denilen dayıbaşılarının sendikaya üye olup olmadığını sorması üzerine Adalı, “Kim sendikalı kim değil bilmiyorum. Ben bile sendikaya üye değilim” şeklinde cevap verdi.
Bir başka madenci yakını avukatın ocağı denetlemek için gelen müfettişleri kimin karşıladığını, kimin bilgi verdiğini ve ocağı kimin gezdirdiği sorusuna ise Adalı, “İşletme müdürümüz Akın Çekil gezdirir ve bilgi verirdi. Ben de ocakta olurdum” dedi.

Eda AKTAŞ
Uygar ELMAS
Manisa

Kaynak: Evrensel Gazetesi

http://www.evrensel.net/haber/258751/onlemleri-bilmiyor-ama-katliama-kaz...