• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Metin Yeğin/Zete

Romanlar ve Yatuklar

Yüzyıllardır her türlü baskıya rağmen hâlâ kimliklerini koruyabilen Romanlar, bugün en azından “ayrımcılığa” karşı bir vitrin süsü olsa da, öncelikle şenlikliler ve toplantılarında daha az ceket ve kravat var.

15.04.2015

Metin YEĞİN

On yıllardan sonra Küba ve ABD ilk defa ve özellikle de Başkanlar düzeyinde oturup görüşmelerine rağmen, ben yine de Dünya Romanlar Günü’ne ilişkin yazmak istedim. Bu hafta için Latin Amerika, Raul Castro, Obama ve onların el sıkışan fotoğrafları kenarda beklesin. Zaten Raul’la da aramız pek iyi değildir ve galiba, ben değilim ama ruhum kesinlikle Çingenedir…

BM kararıyla kutlanan (!) 8 Nisan Dünya Romanlar Günü ne kadar resmiyet taşırsa taşısın, Romanya’da ve dünyada şenliklerle kutlandı. Yüzyıllardır her türlü baskıya rağmen hâlâ kimliklerini koruyabilen Romanlar, muhtemelen artık enderleştiklerinden olacak, BM’nin böyle bir kararına konu oldular. Bugün en azından “ayrımcılığa” karşı bir vitrin süsü olsa da, öncelikle şenlikliler ve toplantılarında daha az ceket ve kravat var.

Bugün faşistler için de önemli bir gün olmalı ki İtalya Kuzey Ligi Partisi başkanı Matteo Salvini, bir açıklama yaparak, “kendisi olsa bütün Roman kamplarını yerle bir edeceğini” açıklamış. Bu tabii ki günü hesaba katan bir reyting açıklaması tam anlamıyla. Mesela Anneler Günü’nde “bütün anneleri dışarı atacağım” demek gibi bir şey. Asıl adı “Padanya’nın Bağımsızlığı İçin Kuzey Ligi” olan parti, göçmenlere ve azınlıklara karşı ırkçı politikaları savunmasıyla biliniyor. Salvini kısaca şunları söylüyor: “Ben olsam ne mi yapardım? Altı ay öncesinden bir boşaltma uyarısı yaptıktan sonra Roman kamplarını yerle bir ederdim. Bu süre içinde Romanlar da diğer tüm vatandaşlar gibi ev alsınlar ya da kiralasınlar. Sevgili Romanlar, İtalya’da kalmak istiyor musunuz? O zaman İtalyanlarla aynı haklara ve görevlere sahipsiniz. Konut vergisi ödemek gibi…”

Benim esas dikkatimi çekmek istediğim ise, bu açıklamaya karşı Demokratik Parti’nin bu açıklamayı kınadığı açıklama. Çünkü sonunda yine onların evlerini terk etmelerini ama uygun sosyal konutlara yerleştirmelerini söylüyor. Tam bir aydınlanmacı ırkçılık. Burada bir anekdot aktarayım: Lacan anlatmıştı; Güney Amerika’da yerlileri kovmak istediklerinde, önce onlara hastaneden topladıkları başta çiçek hastalığı, pek çok hastalığın bulaşık olduğu battaniyeleri uçaklarla attılar, bağışıklıkları olmayan Indianlar bu hastalıklar yüzünden kırıldılar ancak buna dönük tepki başladığında, bu sefer onları apartman dairelerine yerleştirdiler ki esas o zaman gökyüzü onların başlarına yıkıldı.

Devletlerin göçerlere karşı yüzyıllardır sürdürdüğü savaşın uzatmalarından başka bir şey değil bu. Yerleşikler Yörükleri “göçer” diye isimlendirirken, “göçer”ler de yerleşikleri, kentlileri hep yattıkları için “yatuk” diye aşağılıyorlardı! “Yatuklara güven olmaz” derlerdi. Sağlı sollu İtalyan yatukları, göçerlerin son kalıntıları Romanların kamplarını yıkmaya çalışırken Dünya Romanlar Günü pek bir değişiklik yaratmıyor.

Bu gibi konularda Kuzey Ligi başkanı Silvio’nun “ama vergi vermiyorlar” savı, dünyada bütün sağın sıkça kullandığı bir iddia. Ben Romanların vergi verdiğini savunmuyorum tabii ki. Bir filmde vardı. Kapı çalınıyor, vergi memuru gelerek, kadına “verginizi ödememişsiniz” diyordu. Kadın, “hayır, ben vergimi verdim, köşedeki sokak çocuklarına her gün kek yapıp götürüyorum, size vermiyorum çünkü siz silah alıyorsunuz” diye yanıtlıyordu.

Yani yatuklardan adam olmaz… Ve Dünya Romanlar Günü kutlu olsun…

http://zete.com/romanlar-ve-yatuklar/

Kaynak: Zete

 

DUYURU...

GENEL BAŞKANIMIZ SÜLEYMAN AKYÜZ’ÜN FACEBOOK HESABI ÇALINMIŞTIR. GELECEK OLAN MESAJLARA VE PAYLAŞIMLARA LÜTFEN İTİBAR ETMEYİNİZ. ...
devamı