• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

AÇIKLAMA

SENDİKAL ÖRGÜTLÜLÜĞÜ ÜRETİMİ DURDURMANIN BAHANESİ YAPTILAR!

Sendikamız Petrol-İş'in örgütlü olduğu Gemlik Gübre A.Ş.'de 22 Ağustos 2016 tarihinde başlayan grevimiz, 6 ayı aşkın süredir devam etmektedir. Gelinen aşamada Petrol-İş Sendikası olarak Gemlik Gübre işvereninin kamuoyuna yaptığı bazı açıklamalar ve bu açıklamalara istinaden yayılan bilgi kirliliğini engellemek adına bir açıklama yapma zorunluluğu doğmuştur.

03.03.2017

Sendikamızın konu ile ilgili yaptığı açıklama ve ek bilgilendirme metninin tamamı aşağıda yer almaktadır;

GEMLİK GÜBRE İŞVERENİ GERÇEKLERİ ÇARPITIYOR

SENDİKAL ÖRGÜTLÜLÜĞÜ ÜRETİMİ DURDURMANIN BAHANESİ YAPTILAR!

Sendikamız Petrol-İş'in örgütlü olduğu Gemlik Gübre A.Ş.'de 22 Ağustos 2016 tarihinde başlayan grevimiz, 6 ayı aşkın süredir devam etmektedir.

Gelinen aşamada Petrol-İş Sendikası olarak Gemlik Gübre işvereninin kamuoyuna yaptığı bazı açıklamalar ve bu açıklamalara istinaden yayılan bilgi kirliliğini engellemek adına bir açıklama yapma zorunluluğu doğmuştur.

Gemlik Gübre işvereni, grev öncesi sözleşme süreci boyunca takındığı sendika karşıtı tutumu bugün de sürdürmektedir.

Devam eden grevin anlaşmayla sonuçlanması ve fabrikada üretimin yeniden başlaması için sürdürülen görüşmelerde işveren, tarafımıza üretimi her koşulda 2017 yılı boyunca durdurma kararı aldığını açıklamış ve 2018 yılının ise kendileri açısından belirsiz olduğunu belirtmiştir.

İşverenin aldığı bu karara, grevi ve nitratlı gübre satış yasağını bahane ettiği anlaşılmaktadır. Grevin sona erip ermemesinden bağımsız olarak üretimi durdurma kararı aldığını belirten işveren, bu tavrıyla açıkça “grev kırıcı” bir tutum sergilemektedir.

1978 yılından beri üretim yapan, başta Gemlik ve Bursa olmak üzere ülkemiz ekonomisine ve tarımına büyük katkılarda bulunan Gemlik Gübre A.Ş.'nin üretiminin devam etmesini ve ülkemize değer katmasını öncelikle burada çalışan üye işçilerimiz ve Sendikamız istemektedir.

Hatırlanacağı üzere, 2004 yılında özelleştirilen Gemlik Gübre'de işveren, daha önce de çeşitli gerekçelerle üretimi durdurmak zorunda kalacağını beyan etmiş, Petrol-İş Sendikası olarak o dönemlerde de Gemlik ve ülkemiz açısından üretimin sürdürülmesi ve fabrikanın açık kalması yönünde bir tavır geliştirmiştik. Gemlik Gübre işçisi ve Petrol-İş, üretimin devamlılığı için o günlerden bugüne gereken her türlü fedakarlığı yapmış, fabrikaya sahip çıkmıştır.

Gelinen aşamada bir kez daha işveren tarafından Gemlik Gübre'nin üretiminin grevin akıbetinden bağımsız olarak yıllarla ifade edilen bir dönem boyunca durdurulacağı açıklanmıştır.

Bu tutum, ne yazık ki, özelleştirme sırasında Sendikamızın yaptığı uyarıların doğrulanması ve Gemlik Gübre'nin üretim için değil ithalat terminali olarak kullanılmak üzere alındığı tespitinin doğrulanması anlamına gelmektedir. 300'ü aşkın işçinin çalıştığı bu fabrikada, işverenin kısa vadeli çıkarları için bir kez daha üretimi durdurma kararı alınmaktadır.

Buna karşılık, işçinin bir an önce işinin başına dönmesi ve üretimin başlaması için grevin sona ermesi noktasında yapıcı bir yaklaşımla müzakere sürdüren Petrol-İş Sendikası ise işveren tarafından suçlu ilan edilmektedir!

Gemlik Gübre A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Mehmet Yıldırım, yerel ve ulusal medyaya yaptığı açıklamalarla sendika ve işçi düşmanı bu tavrını bir kez daha göstermektedir. Öyle ki, bu açıklamalarında işçilerin sendikadan istifa etmesini dahi telkin edebilmektedir.

Sayın Yıldırım, açıklamalarında sendikanın iyi niyetli olmadığını belirtmekte ve kendilerinin Petrol-İş Sendikası ile çalışmak istemediklerini söylemektedir. Bu açıklama işverenin, işçinin özgür iradesiyle ve Anayasal hakkını kullanarak üye olduğu, Bakanlık tarafından işyerinde yetkili kılınmış Petrol-İş Sendikası'nı muhatap almak istemediklerini ortaya koymaktadır. Söz konusu açıklama aynı zamanda işverenin işçinin iradesini yok saydığını ve yasal hakkını tanımadığını göstermektedir.

Sayın Yıldırım ayrıca, “kendileri yüzünden oluşan işçi mağduriyetini şirkete yüklemek istiyorlar” diyerek işçileri Sendikaya karşı kışkırtmaya ve verdikleri üretimi durdurma kararının üstünü örtmeye çalışmaktadır.

Petrol-İş Sendikası, Gemlik Gübre'de toplu iş sözleşme sürecinde (TİS) başından itibaren üyelerimizin hak ve menfaatleri doğrultusunda bir sözleşme stratejisi geliştirmiş, müzakereden ve uzlaşmadan yana olmuş, greve çıkılmadan anlaşma sağlanması için yapıcı bir tavır sergilemiştir.

Hal böyleyken Gemlik Gübre işvereni, üretimi durdurma kararı ve işyerini sendikasızlaştırma arzusunu sendikayı suçlayarak meşrulaştırmaya çalışmakta, bu doğrultuda görüşmelerde ortaya çıkan tabloyu çarpıtmaktadır.

Sayın Mehmet Yıldırım'ın açıklamalarında işaret ettiği son görüşmenin içeriği dahil, tüm toplu iş sözleşmesi süreci ile ilgili ayrıntılara açıklamamızın ekinde yer verilmektedir.

İşveren ile yapılan 1 Mart 2016 tarihli son görüşmede, Sayın Yıldırım tarafından; 2017 yılı için  gübre sezonunun sona erdiği, bu nedenle 2017 yılı için şirketin gübre üretimi yapmama kararı aldığı ve bu karar üzerinden 2017 yılı bütçesinin oluşturulduğu, 2018 yılı için ise  belirsizlikler nedeniyle şimdiden bir kararları olmadığı iletilmiştir. Toplantıya katılan Sendikamız Merkez ve Bursa Şube Yöneticileri, işyeri temsilcileri ve TİS Uzmanımızdan oluşan heyet adına Genel Başkanımızca Uyuşmazlık maddeleri üzerinde görüşme yapmak isteğimiz ortaya konulmuş ve ısrar edilmiş ise de bu talep işverence uygun bulunmamıştır.

İşyeri sendika temsilcilerimizle durum görüşülmüş, 191 gündür (6,5 ayın üzerinde) devam eden grev, işveren tarafının bugüne kadar sürdürdüğü tutum ve ilettiği 2017 yılı sonuna kadar üretim yapmama kararının ve TİS görüşmesi yapmaması yaklaşımının üyelerimizin tahammül sınırlarını aştığı, bu duruma daha fazla dayanamayacakları ifade edilmiştir. Bu şartlar altında üyelerimizin  tazminatlarının ödenmesinin üyelerimizce istendiği ortaya konulmuştur. Sendikamız heyeti adına Genel Başkanımızca  işveren yetkililerine üyelerimizin içinde bulunduğu bu durum ifade edilmiştir. İşveren ise greve katılan işçilere eski ücretleri ve hakları üzerinden kıdem tazminatı ödenmesinin söz konusu olabileceğini ifade etmiştir.

Önümüzdeki günlerde, işverenin üretimi durdurma kararı göz önüne alınarak yapılan bu son görüşme ve grevin geldiği aşama değerlendirilecek, üyelerimizin talepleri doğrultusunda bir karar alınacaktır. Bu süreçte işvereni, tutarlı ve sağduyulu davranmaya, işçinin en temel hakkı olan grevi ve sendikayı aldıkları üretimi durdurma kararının bahanesi yapma tavrından vazgeçmeye çağırıyoruz.

Gemlik Gübre işvereninin tutarsız ve gerçekleri çarpıtan açıklamalarıyla ilgili takdiri ise değerli halkımıza bırakıyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur,

Petrol-İş Sendikası
Merkez Yönetim Kurulu adına
Genel Başkan
Ali Ufuk Yaşar

EK:

Gemlik Gübre Toplu İş Sözleşme (TİS) Müzakere Süreci ve Grevi

Bu işyerinde  toplu iş sözleşmesi için, toplam 3 toplantı yapılmış, ilk iki toplantıda  77 madde ana bölümden, 19 madde  Ekler bölümünden  olmak üzere  toplam 96 maddede anlaşmaya varılmıştır. Kalan 27 madde uyuşmazlığa götürülmüştür.

29.03.2016 tarihli  ilk toplantıda, bu toplantıdan itibaren 6 işgünü içinde grev ve lokavt dışı alacakların saptanmasıyla  ilgili kanuni sürenin başladığını, tarafların bu listeyi beraberce belirleme imkanlarının da bulunduğu sendikamızca işverene iletilmiştir. Bu teklif işveren tarafınca kabul edilmeyerek, listenin tek taraflı işverenlikçe belirleneceği, herkesin kanuni haklarını kullanabileceği ifade edilmiştir. Nitekim işverenlikçe 05.04.2016 tarihinde 209 asil, 32 yedek olmak üzere toplam 241 işçinin grev ve lokavta katılmayacak personel şeklinde tespit edilerek ilan edildiği görülmüştür.

Neredeyse üye sayımızın %73’ünün grev ve lokavt dışı bırakılmaya çalışılması tabii olarak sendikamızca yargı önüne taşınmıştır.

Bu talep mahkemece uygun bulunarak 18 asil, 11 yedek olmak üzere toplam 29 çalışanın grev ve lokavt harici bırakılmasına karar verilmiştir. Mahkeme kararı işverenlikçe bu mümkünmüş gibi halen sorgulanmıştır. İşverenlik, Mahkemenin sendikanın talebinini esas aldığını bu nedenle kararın hukuki olmadığı ileri sürmüştür.

İşveren tarafı sendikamızın açmak durumunda kaldığı  bu dava ile ilgili olarak sürekli sendikayı suçlar bir tutum içine girerek toplu iş sözleşmesi görüşmelerini sürdürülemez hale getirmiştir. Görüşmelerin başından beri  bu konu tartışma konusu olmakla birlikte müzakereler  devam etmiş ise de, 3. toplantı günü olan 10.5.2016 tarihli  toplantıda  mahkeme kararı nedeniyle sendikamız ağır bir dille eleştirilmiş, bu şartlarda işverenlikçe TİS müzakerelerine devam edilmeyeceği tarafımıza iletilmiştir. Sendikamız hukuk devletinde mahkeme kararlarına uyma yükümlülüğünün  tüm kişi ve kurumlara ait olduğu, Sendikanın talebinden bağımsız olarak,  mahkeme kararının herkes için sorgulanmaksızın kabulü gerekirken, işverenliğin mahkeme kararını hiçe sayan tutumu kabul edilemez  bulduğumuz işveren yetkililerine iletilmiştir.

İşveren tarafının 2. toplantıdan sonra uyuşmazlık maddeleri üzerinde sendikamıza ilettiği tekliflere karşı sendikamızın hazırlık yaptığı teklifleri bu toplantıda sunması dahi söz konusu olamamıştır. Yapılan bu toplantının konusu adeta uyuşmazlık maddeleri olmaktan çıkarılıp sendikamızın açmak durumunda bırakıldığı dava ve mahkemenin verdiği karar olmuştur. 

Müzakerelerin başındaki, ilk iki toplantı boyunca tarafların maddeler üzerinde müzakere etme çabası, yapılan bu 3. toplantıda işverence sona erdirilmiştir. Sendikanın açmak zorunda kaldığı  dava üzerinden sendikayı suçlayarak tis görüşmeleri kesilmiş ve sözleşmenin imzalanması  çıkmaza sokulmuştur.

17 Mayıs 2016 tarihinde sendikamızca uyuşmazlık prosedürü başlatılmıştır.

Bu süreçte TİS görüşmesi yapılmayarak 20.07.2016 tarihinde Grev Kararı, 22.08.2016 Grev Uygulama kararı alınmıştır. 22.08.2016 tarihinden bu yana başlayan grevimiz halen devam etmektedir.

TİS müzakereleri taraflarca uzlaşma yaklaşımıyla sürdürülür. Bu süreçte nihai amaç greve çıkmak olmayıp, toplu iş sözleşmesinin imzalanmasıdır. Sendikamız başından beri bu yaklaşımı göstermiştir.

Uyuşmazlık sürecinin başından bu yana işverenlik  toplu iş sözleşmesinin imzalanması amacına yönelik girişimler yerine, uygulanacak grevin doğuracağı zararlar ve bu zararlar üzerinden sendikanın sorumluluğu düşüncesini vurgulayan üç yazı göndermiştir. İşveren tarafının grev nedeniyle doğacak zararlar ve sorumluluk konusunda yazdığı bu yazılara karşılık olarak,  sendikamız tüm süreci kanuni düzenlemelere uygun olarak, yetkili idari mercilerin bilgisi ve denetimi  dahilinde yürüttüğü, bütün işlemlerimizin bu bilgilendirmeler ve denetimlerde dahil olmak üzere hukuka uygun olduğu, gerek sendikamızın ve gerekse üyelerimizin kusurlu bir hareketi veya üyelerimizin kusurlu bir eylemi söz konusu olmadığı, bu anlamda gerek sendikamızın ve gerekse üyelerimizin greve başlanması nedeniyle  hiçbir hukuki ve cezai sorumluluğu bulunmadığını belirten cevabi yazılarımız işverene iletilmiştir.

Grev aylardır devam etmektedir. Uzun bir aradan sonra 27.12.2016 tarihinde, 4.01.2017 tarihinde ve 17.01.2017 tarihinde yapılan toplantılarda TİS adına bir ilerleme kaydedilememiştir.

Son olarak 01.03.2017 tarihinde Gemlik'te Gemport Yönetim binasında  işveren yetkilileri ve sendikamız yetkilileri bir araya gelmişlerdir. Bu toplantıda işveren adına Mehmet Yıldırım  tarafından; 2017 yılı için gübre sezonunun sona erdiği, bu nedenle 2017 yılı için şirketin gübre üretimi yapmama kararı aldığı ve bu karar üzerinden 2017 yılı bütçesinin oluşturulduğu, 2018 yılı için ise belirsizlikler nedeniyle şimdiden bir kararları olmadığı iletilmiştir. Toplantıya katılan Sendikamız Merkez ve Bursa Şube Yöneticileri, işyeri temsilcileri ve TİS Uzmanımızdan oluşan heyet adına Genel Başkanımızca Uyuşmazlık maddeleri üzerinde görüşme yapmak isteğimiz  ortaya konulmuş ve ısrar edilmiş ise de bu talep işverence uygun bulunmamıştır.

İşyeri sendika temsilcilerimizle durum görüşülmüş, 191 gündür (6,5 ayın üzerinde) devam eden grev, işveren tarafının bu güne kadar sürdürdüğü tutum ve bugün ilettiği 2017 yılı sonuna kadar üretim yapmama kararının ve TİS görüşmesi yapmaması yaklaşımının üyelerimizin tahammül sınırlarını aştığı, bu duruma daha fazla dayanamayacakları ifade edilmiştir. Bu şartlar altında  üyelerimizin tazminatlarının ödenmesinin üyelerimizce istendiği ortaya konulmuştur. Sendikamız heyeti adına Genel Başkanımızca işveren yetkililerine üyelerimin içinde bulunduğu bu durum ifade edilmiştir.

İşveren sözcüsü Mehmet Yıldırım tarafından, greve katılan işçilere eski ücretleri ve hakları üzerinden kıdem tazminatı ödenmesinin söz konusu olabileceği ifade edilmiştir.