• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Atilla Özsever/ Yurt Gazetesi

SENDİKALARDAKİ ÇATIRTI VE ÇIKIŞ ARAYIŞI

12.03.2013

Sendikal hareket uzun süredir bir bunalım içersinde. Bu bunalım, çeşitli gelişmelere de yol açıyor. Hem Türk-lş'te, hem de DİSK'te olağanüstü genel kumla doğru bir gidiş var. Aralık 2011'de yapılan Türk-lş Genel Kurulu'nda bazı sendikaların üye sayısının üstünde aidat ödeyip daha fazla delege ile temsil edildiğine ilişkin itirazlar oldu.

İtirazı yapan TekGıda-lş ve Toleyis, konuyu yargıya götürdü. Yerel mahkeme itirazı reddettiyse de Yargıtay bu karan bozdu. Eğer yerel mahkeme Yargıtay'ın kararına uyarsa önümüzdeki süreçte Türk-lş'in yeni bir genel kurul yapması gündeme gelecek. Zaten 6356 sayılı Sendikalar Kanunu ile bağlantılı olarak Türk-lş Genel Başkanı Mustafa Kumlu'ya karşı diğer yönetim kurulu üyelerinin bir tavn oldu, olağanüstü kongre talebi gündeme geldi. Türk-lş'te şimdi mahkemenin karan bekleniyor. DİSK'te de Genel Sekreter ve Birleşik Metal-lş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu'nun görevden aynlmasıyla birlikte görüş farklılıklannın oluşması, nisan ayında yeni bir kongre yapılması karannı gündem getirdi.

Geçtiğimiz hafta sonu yapılan DİSK'e bağlı Enerji-Sen'in genel kurulunda da kimi sendika başkanlan bu konuya değindiler. Tersane işçilerinin örgütlü olduğu Limter-tş Sendikası Genel Başkanı Kamber Saygılı, "Konfederasyonlardan çatırtılar geliyor. Bu gelen ses, aslında statükonun çatırdamasıdır. Sendikal hareket artık eskisi gibi gidemez" diye konuştu. Sendikalardaki durum böyle, peki işçiler ne diyor? Zaman zaman çeşitli sendikalann eğitim toplanülanna katılıyoruz. Tüm geneli yansıtmasa da edindiğimiz bazı izlenimler özetle şöyle: Sendikalı işçiler, genelde toplu sözleşme ile ne kadar zam alacaklan beklentisi içinde bulunuyorlar. Düzen değişikliğine ve sendikal mücadeleye olan inançlan zayıflamış, güven eksiklikleri var. Kendi güçlerinin pek farkında değiller, AKP'nin gücünü de gereğinden fazla büyütüyorlar. AKP'nin muhafazakar eğilimi ve dinsel düşünceleri işçileri etkiliyor ancak bir haksızlığa karşı mücadelede muhafazakar eğilimli işçiler de ön saflarda yer alıyor.

İşçi temsilcileri arasında kapitalizmi eleştiren devrimci, sosyalist unsurlar da var. İşçinin geneline bakıldığında sınıf bilinci eksikliği göze çarpıyor. Bilinçli işçiler ise, sınıf mücadelesinin somut sorunlar üzerinden ve siyasal bir perspektifle yapılması gerektiğine dikkat çekiyorlar. Ülkemizde 16 milyon çalışanın ancak yüzde 5'i sendikalı. Kimi sendikalar, olanaklannı zorlayıp mücadele veriyorlar, büyük bir kısmı ise "rehavet" halinde. Tek, tek işyerlerinde de direnişler göze çarpıyor. Ancak bu direnişlerin bütünleşmesi ve birleşik bir mücadele içinde yer almasında sıkıntı var. Güvencesiz çalışanların, taşeron işçilerinin örgütlenmesi ve mücadelesi son derece önemli. Enerji-Sen'in kongresinde de bu konuya ağırlık verildi.

Petrol-lş Sendikası da, bir süre önce yapılan Başkanlar Kurulu toplantısında güvencesiz çalışmaya karşı ortak bir mücadele yapılması gereği üzerinde durdu. Türk-lş'teki muhalefeti temsil eden Sendikal Güç Birliği Platformu, 23 Mart'ta Lüleburgaz'da güvencesiz çalışmaya ve taşeronluğa karşı bir miting düzenliyor. Haydi bakalım, ha gayret.. 2013, birleşik mücadeleyi ören bir yıl olsun

Kaynak: Yurt Gazetesi