Dünyanın her yerinde kadınlar aynı taleplerin peşinde...

 

Daha fazla özgürlük için daha fazla mücadele
 

Sendikamız dünya örgütü IndustriALL Küresel Sendika’nın Kuzey Afrika ve Ortadoğu Bölgesi (MENA) Petrol ve Gaz Sendikaları Yürütme Kurulu toplantısı 13 Aralık 2016 tarihinde sendikamız genel merkezinde yapıldı. Toplantı arasında katılımcı üç kadın misafirimizle de söyleşi yapma olanağı bulduk. Birbirimizi tanımak ve deneyimlerimizi paylaşmak güzeldi.


Söyleşi: Selgin Zırhlı Kaplan

 


IndustriALL Küresel Sendika’nın Kuzey Afrika ve Ortadoğu Bölgesi (MENA) Petrol ve Gaz Sendikaları Yürütme Kurulu toplantısı için sendikamızda bulunan IndustriALL Küresel Sendika merkezi Enerji Bölümü Sorumlusu Diana Junquera Curiel, Irak Petrol İşçileri Sendikası’ndan Entidhar Kamil Al-Maatoq ve Kuveyt Petrol İşçileri Sendikası’ndan Hoda Al Shammari ile yoğun programlarına rağmen arada söyleşi yapabilme imkanı bulabildik. Söyleşimizi Petrol-İş Kadın Dergisi odasında gerçekleştirdik. Konuştuklarımızı anında çevirerek anlaşmamızı büyük ölçüde kolaylaştıran sendikamız dış ilişkiler uzmanı Rıza Köse’ye teşekkür ederiz.

Söyleşimizin ana konusu doğal olarak çalışma yaşamında ve sendikalarda kadın oldu. Üç kadın sendikacının anlattıkları, kendi hayat kesitlerinden yola çıkarak paylaştıkları, farklı bölgelerde ve farklı kültürlerde yaşasak da sorunlarımızın büyük ölçüde ortaklaştığını bir kez daha gözler önüne serdi.

 

Kendinizi tanıtır mısınız? Hangi sendikadan katılıyorsunuz, sendikadaki göreviniz nedir?

Hoda Al Shammari: Adım Hoda Al Shammari. Petrol mühendisiyim. Sendikada kadın temsilcisiyim, bu benim kadın temsilcisi olarak ilk işim, ilk defa seçildim.

Entidhar Kamil Al-Maatoq: İşletme mühendisiyim, tedarik zincirinde çalışıyorum. Ben de sahada çalışıyorum. Sendikam Irak Petrol Sendikaları Federasyonu’nda Merkez Yönetim Kurulu üyesiyim. Sendikamın örgütlü olduğu şirketlerden birisi olan Shell’de çalışıyorum. Irak’ın Diyala ilinin Mecnun bölgesindeki petrolü çıkaran Shell şirketinde kadın çalışanlardan sorumluyum.

Diana Junquera Curiel: Adım Diana Junquera. IndustriALL Küresel Sendika’da Enerji Bölümü sorumlusuyum. Şu anda kadınlarla ilgili bir görevde olmamakla birlikte, daha önce geldiğim ülkede, yani İspanya’da kadınlardan sorumluydum. Avrupa düzeyinde kadın komitesi başkanıydım (FITAG UGT). Ben de Petrol sektöründen geliyorum. İspanyol petrol şirketi Repsol’de çalışıyordum.


Ülkenizde kadınların çalışma yaşamına katılımı nasıl?

Diana: Küresel düzeyde, IndustriALL’e bağlı sendikalarda tüm sektörlerde toplam kadın oranı yüzde 8. Çok farklı sektörlerde sendikalar var. Örrneğin otomotiv, inşaat sektörlerinde hiç kadın yok. Fakat tekstil gibi sektörlerde yüzde 80-90 kadın oranı sözkonusu.

 

İspanya’da durum nasıl peki?

İspanya’dan sözedecek olursak, sanayide çalışan kadınların oranı % 23 veya daha düşük...

 

Kuveyt’te durum nasıl?

Hoda: Bizim ülkemizde, petrol sektöründe çalışan kadınların oranı yüzde 19 veya biraz üstü. Birkaç sene önce, şimdikinden daha az sayıda kadın vardı. Şimdi Kuveyt’te yeni üniversiteler açıldı. Daha önce bu uzmanlık sadece Kuveyt Üniversitesi’nde vardı, şimdi özel üniversiteler de açıldı, herkes petrol bölümüne gidiyor, kadınlar da sorumluluk alıyor, ve işlerinde iyiler. Petrol sektörünün bütün birimlerinde çalışabiliyorlar.
 

Ülkenizde, çalışma yaşamında kadınların gündeminde ne tür sorunlar var?

Hoda: Kamu veya özel sektörde çalışmaya bağlı olarak değişiyor. Kadınların karşı karşıya olduğu çok sorun var. Örneğin, bir tanesi hijyen sorunu... Düşük ücretler, eğitim... Kadınlar eğitimden çok fazla yararlanamıyorlar. Saldırılarla karşı karşıya kalıyorlar. Aslında benim de başıma gelen bir olay bu. İşe başladığımda, baskı altına almak için şiddet uyguladılar, mailler yolladılar.

 

Fiziksel şiddetten mi söz ediyorsunuz?

Hoda: Evet, şiddet uyguladılar. Uysal olursanız her şey yolunda gider, eğer uyanıksanız ve hakkınızı ararsanız baskıyla karşı karşıya kalırsınız. Hiç kolay değil aslında. Fakat şu anda iyiyim, kendi başımın çaresine bakabiliyorum.

 

Sendikanız bu konuda herhangi bir girişimde bulundu mu?

Hoda: Sendikam her zaman beni desteklemiştir. Her zaman onlarla temas halindeyim, sürekli bilgilendiriyorum, her zaman destek verirler bana.

 

Irak’ta kadınların durumuna ilişkin siz ne düşünüyorsunuz?

Entidhar: Kamu sektöründe devlete bağlı olarak çalışan kadınlar toplum tarafından destek görürler. Kamuya bağlı çalışıyorsanız toplumun bütünü sizi destekler. Ancak çalıştığınız alan küçüldükçe, örneğin ofis, örneğin sahada, sadece petrol alanında değil, çok fazla iş var özellikle mühendisler ve erkekler için... Ancak her şey kadınların kişiliğine bağlı. Eğer yeterince akıllı, yeterince güçlü iseniz bu sorunlarla başedebilirsiniz. Çoğu kez, güçlü olmak saldırmak için yeterli sebep değildir. Onlarla müzakere ederim, benden daha güçlü olanlarla da... Görüşerek bu sorunları çözmek mümkündür. Saldırmak çözüm değildir, problemin büyümesinden başka bir işe yaramaz. Ben gerçekten de pek çok problemle karşılaşıyorum. Yanlarına gidiyorum ve birbirimizle konuşuyoruz. Eğer birisi işini elinden alacağım diye korkuyorsa, sorunlar karşısında daha fazla çözüm üretebiliyorsam, konuşarak yanlış anlamaların önüne geçerim ve onunla arkadaş olmaya çalışırım. Problemi çözme kararı yalnızca benim değil, ortak karardır. Böylelikle benim yanımda yer alacaktır, karşımda değil. Düşmanım haline gelmeyecek. Her türlü problemimizi konuşarak halledebiliriz. Sonuç olarak birarada çalışıyoruz, “ben senin düşmanın değilim” diyerek basit bir yol bulabiliriz. Erkekler için konuşuyorum tabii, kadınlar için değil.
Kadınların karşı karşıya kaldığı pek çok problem var, mesela hastaysa veya evde bir sorun varsa izin almak... Herkesin evde sorunu vardır, çocuklarıyla olabilir, eşiyle olabilir, annesiyle sorunu olabilir. Hepsini görüşerek konuşarak çözebilirsiniz. Bunlar sahadaki deneyimlerime dayanarak söylediklerim. Eğer onların desteğine ihtiyacım varsa, onların yerine fikir belirtmem, sadece onlarla konuşurum. Beni desteklemelerini sağlayacak şekilde konuşurum, benimle çatışmalarını değil.

 

İspanya’da kadınların çalışma yaşamındaki sorunları neler?

Diana: Bulunduğum görev sebebiyle IndustriALL adına konuşuyorum. Ama ona geçmeden, daha önce görev yaptığım İspanya’dan sözedeceğim. İspanya’da kadınların ana sorunları çalışma şartları, yarı zamanlı çalışma, ekonomik krizin başında 6 milyon işsiz insan vardı, işsizlerin çoğu kadınlardan oluşuyordu. Neden kadınlar? Çünkü kötü çalışma koşulları vardı, vasıfsız işler, düşük saatli yani yarı zamanlı işler, bir işyerinde birisi işten çıkarılacağı zaman bunlar kadınlar oluyordu. Kadınların karşı karşıya olduğu temel sorunlardan birisi buydu.

Küresel düzeyde sözedecek olursak, kadınların sorunları pek çok ülkede sektöre göre değişiyor. İşyerinde sağlık ve güvenlik konusu önemli bir konu. Kadınların üstlerini değiştirebilecekleri uygun yerleri yok, uygun banyoları yok, cinsel tacize, şiddete uğruyorlar.

Bazı yerlerde annelik koruması yok. Hamile olduklarında ya da doğum sonrasında birçok ülkede geçerli olan 10 hafta, bazı ülkelerde 12 ya da 5 haftalık doğum izinleri yok. Çalıştıkları yerde buna ilişkin yasal düzenlemeler olmadığı için doğum yaptıktan hemen sonra işe dönmek zorunda kalıyorlar. Sağlık açısından toparlanmak için yeterli zamanları olmuyor. Çocuklarına bakamıyorlar.

Ülke ve sektöre göre değişmekle birlikte kadınların karşı karşıya kaldığı pek çok sorun var. Örneğin tekstil sektöründe çok uzun çalışma saatleri var. Çok fazla çalışma günü sözkonusu. Saatlerce aynı pozisyonda çalışmaktan sırt, göz vs. sağlık sorunlarıyla karşı karşıyalar.

 

Sendikanızda kadınların katılımı, üyelik, temsilcilik ve yöneticilik oranları nasıl?

Hoda: Sendikamızda kadınların katılımı yeni olduğu için herhangi bir istatistik olduğunu sanmıyorum. Temsilci olarak sadece ben varım.

Entidhar: Bizde yaklaşık yüzde 10. Ben de sendikamın 7 yöneticisinden biriyim.

Diana: 14 ayrı sektörde örgütlü olduğumuz için kamu veya özel olmasına ve bulunduğu sektöre bağlı olarak değişebiliyor.

Örneğin inşaat ve otomotiv sektöründe yüzde 7-8’lik bir üyelik oranı sözkonusu. Tekstilde bu oran yaklaşık yüzde 80’i buluyor.

IndustriALL Küresel Sendika’da yarı yarıya kadın oranından sözedebiliriz. Cenevre’de merkez ve bölge ofisleri olarak ayrılıyoruz. Buralarda tam olarak % 50 kadın oranı bulunuyor.

 

Bunun kota uygulamasıyla bir ilgisi var mı?

Diana: Bu tamamen, yönetici ekibin daha fazla kadın oranı için durumu zorlamasından kaynaklanıyor. Yönetimde pek çok kadın bulunuyor, genç kadınlar ağırlıkta, yöneticilerden bazılarını siz de tanıyorsunuz sanırım.

Farklı ülkelerdeki sendikalara “kota uygulayın” diyebilirsiniz, ancak bizde de tavsiye niteliğinde. Diğerlerinin uygulamasını isteyebilmek için sizin de uygulamanız gerekiyor.

 

Evli misiniz, sendikal çalışmalarla ev birlikte yürüyor mu?

Diana: Evli değilim, Madrid’de birlikte yaşadığım bir partnerim var, şu anda İsviçre’de yaşıyorum. Ayrı ayrı yaşıyoruz ama sürekli gidip geliyorum.

 

Ev işi diye bir sorununuz yoktur o halde?

Diana: (Gülerek) Yok. Sadece ev temizliği, başka bir iş de olmaz.

 

Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Entidhar: Ben evliydim boşandım. Dört çocuğum var. En büyük kızım tıp fakültesi altıncı sınıfta okuyor, ortanca kızım eczacı, bu sene mezun oldu, 22 yaşında. Üçüncü kızım üniversitede okuyor. En küçük oğlum 8. sınıfta okuyor. Hepsine ben bakıyorum, onlardan ben sorumluyum.

 

Ülkemizde kadınlara yaş sorulmaz denir, ama ben yine de sakıncası yoksa sormak istiyorum...

Entidhar: Ben 51 yaşındayım.

Diana: Ben de 34 yaşındayım.

Hoda: Ben yaşımı söylemek istemiyorum (Gülüşmeler). Ben evliyim, 4 çocuğun annesiyim, ikisi erkek ikisi kız. En büyük oğlum 12 yaşında. Ondan sonra gelen kızım 9 yaşında. Üçüncü çocuğum, yani oğlum, 8 yaşında, sonuncusu olan kızım, Maryam da 6 yaşında.

 

Çocukların bakımıyla kim ilgileniyor?

Hoda: Ben, annem ve eşim...

 

Eşiniz yardımcı mıdır ev işlerinde?

Hoda: Evet, beni daima destekler.

 

Tekrar sendikalara dönersek, ne tür kadın yapılanmaları var?

Diana: Geçmişte yönetimde kadınlardan sorumlu olan Carol Bruce vardı, emekli oldu. Şimdilik Monica (Kemperle) ilgileniyor.

Bir kadın departmanımız var. Daha önce de belirtmiştim, ülkelere ve sektörlere göre değişmekle beraber, eğitimlerle, nasıl sendikanın parçası olabileceklerini, sendikada ve işyerinde nasıl yönetim düzeylerine gelebileceklerini göstererek güçlenmelerine yardımcı oluyoruz. Bu becerileri geliştirerek sıradan bir üye olmaktan çıkabilirler.

Kadınların güvenliği konusunda da çalışmalarımız var. Örneğin, hem hamilelik öncesinde hem de sonrasında anneliğin korunması...

Entidhar: Bizde etkili ve etkin bir yapılanmadan söz etmek mümkün değil. Ancak kadınları desteklemeye yönelik örgütlenmeler var.

 

Ne tür etkinlikler yapılıyor?

Entidhar: Öncelikli konumuz kız çocuklarının eğitimlerini tamamlamaları. Bu çok önemli, çünkü 2003’ten beri birçok aile, ekonomik sebeplerden dolayı kızlarını okula göndermeyi bıraktı.

Eğitimin öneminden sözederek aileleri kızlarını okutabilmeleri, üniversiteye gönderebilmeleri için desteklemek çok önemli.

Bir diğer önemli konu da kız çocuklarının erken yaşta evlendirilmelerini önlemek. Bu aileleri takip ederek onlarla iletişime geçmek gerekiyor. Bunlar, toplumda yaşadığımız sorunlar.

Hoda: Bizde esasında herhangi bir yapılanma yok. Ama planlar arasında yer alıyor. Biz de kadınları yerel veya uluslararası alanda eğitim görmeleri konusunda destekliyoruz. Ayrıca kadınların iş bulmaları konusunda da destekleyici çalışmalar oluyor.

 

Kadın olarak sendikada temsilci olmak, öncü konumlarda olmanın zorlukları neler?

Hoda: Deneyimlerimi paylaşabildiğim için gurur duyuyorum. Petrol sektöründeki bütün kadın meslektaşlarıma yardım edebilmek isterdim.

 

Sizce kadın olarak sendikada yönetici olmak nasıl bir şey?

Entidhar: Kendi adıma herhangi bir zorluk yaşamıyorum. Çünkü ailem, amcam beni daha küçükken destekliyordu. Onların sayesinde güçlü oldum, beni güçlü yapan ailemdir, eşim de değil, mühendis olmam da değil... Babam, annem, amcam, bana bir mücevher gibi davrandılar, sürekli “sen çok değerlisin, bizimle güvendesin” diyerek güçlü olmamı sağladılar.

Herhangi bir yerde, herhangi bir sebeple erkeklerle başa çıkabilirim. İşyerinde 15 saat çalışsam bile, benim için sorun değil. Her türlü sorunla ve erkekle başa çıkabilirim. Hiçbir şeyden korkmuyorum.

Diana: IndustriALL’de kadın olmakla ilgili yaşadığım bir sorun yok. Ancak-bazı sendikalar ve delegeler için konuşmak gerekirse, benim durumumda, beni kadın olarak görüyorlar, ayrıca bu konumda yeniyim, bazen kolay olmuyor gerçekten. Ben de güçlüyüm elbette, çok fazla önemsemiyorum. Çok uzun süredir sendikal hareket içerisinde çalışıyorum. Petrol sektöründe, kadın alanında, uluslararası alanda, pek çok konuda deneyimlerim var. Genç görünüyor olabilirim, ama çok deneyimliyim, dolayısıyla önemsemiyorum. Ancak dediğim gibi, her zaman kolay olmuyor.

 

Kadın komitesi deneyiminizden söz eder misiniz?

Diana: İlk olarak, kadın komitesindeki çalışmam, şu anda bulunduğum yerde olmamı sağladı (gülüşmeler). Pek çok çalışma yaptım ve pek çok insanla tanıştım. Gerçekten de bu deneyimlerim, şu anda bulunduğum yere gelmemin de sebebi. Aklıma gelmeyecek yerlerde toplantılara katıldım, sendika başkanlarıyla görüştüm. Hiç tanımadığım insanlar beni tanıyor. Daha önce karşılaşmadığımız halde benim kim olduğumu biliyorlar, herkes Avrupa Kadın Komitesi’ndeyken yaptıklarımızdan sözediyor. Bu sayede, iyi bir iş yaptığımızı anlıyorum.

Üyelerimiz, sendika tüzüğümüzü değiştirmeyi denediler. Çünkü sendikamız IndustriAll Avrupa Sendikası Kongresinde aktif çalıştı. Dolayısıyla biz de IndustriALL Avrupa Sendikasının tüzüğünde yer alan yönetim organlarında % 30’luk kadın kotası için tüzüğü değiştirmeyi denedik. Bu kota daha önce % 20 idi. Ancak elbette bu bir öneri, zorunluluk değil.

Yüzde 30 kotayı getirmek için çok yoğun çalıştım. Avrupa’da ülkeler arasında da, kadınların durumu arasında da farklılıklar vardı. Kuzey Avrupa’da hükümetle ilişkileri çok iyiydi, yaşam koşulları çok gelişmiş düzeydeydi. Fakat İspanya, Fransa, İtalya, Portekiz gibi Güney Avrupa ülkelerinde aynı koşullardan söz etmek mümkün değildi.

 

Son olarak Petrol-İş’li kadınlara bir mesajınız var mı?

Diana: Petrol sektöründe çok az kadın olduğunun farkındayım. Bu alanda kadın temsili de çok düşük. Kalıcı kadın yapılarının kurulması gerekiyor. Kadın yapıları olmazsa, kadın temsilinden söz etmek mümkün değil. Bu tür yapıların kurulması için şartları zorlamak gerekiyor. Kadın dergisinin olması güzel, fakat daha fazlasına ihtiyaç var...

Entidhar: Petrol-İş’li kadınlar da Türk toplumunun bir parçası. Açıkça söylemeliyim ki, buraya geldiğimde biraz şaşırdım. Çok canayakın ve güzel kadınlar... Toplumda iyi bir konumdalar. Bence bir eksikleri yok... Doğu toplumlarındaki kadınların uyması gereken çok fazla kural var, daha fazla özgürlük için daha fazla mücadele etmeleri gerekiyor. Kadın haklarında en küçük kayıp, doğu toplumlarının sorumluluğundadır. Türkiye, Avrupa’ya Asya’dan daha yakın görünse de, hâlâ doğu toplumunun bir parçasıdır.

Hoda: Petrol sektöründe daha fazla kadın olmasını diliyorum. Üniversitelerde petrol bölümlerinde kadınların okumalarına destek verilmelidir. Petrol sektörü, hassas olan kadınları güçlü ve hırslı hale getirir. ■


(Kaynak: Petrol-İş Kadın Dergisi, Sayı 54, Ocak 2017)