Çocuk işçiliğin simgesi :

 

Dokuma işçisi Addie Card

 

1900’lü yılların başlarında ABD’de çocuk işçiliğini ortaya çıkartmak ve bu sektörde çalışan çocukların bulundukları kötü koşulları belgelemek amacıyla çekilen fotoğraflardan birisi, çocuk işçiliğin simgesi haline geldi. Pek çok kitapta, yazı ve makalelerde kullanıldı, fotoğraftaki kızın Addie Card olduğu da yaklaşık bir yüzyıl sonra ortaya çıkartılabildi. Addie Card’ın izinin sürülmesi öyküsü de, hayat hikâyesi kadar ilginç.

Selgin Zırhlı Kaplan

Dünyaca ünlü fotoğrafçı Lewis Hine’ın objektifinden yansıyan bu fotoğraf, çektiği binlerce fotoğraftan sadece birisi. ABD’de 20. yüzyıl başlarında, sanayide çalışan göçmen, çocuk ve kadın işçilerin fotoğraflarını çekerek buradaki insanlık dışı çalışma şartlarını belgeleyen Lewis Hine bu fotoğrafı çektiği gün aynı fabrikada başka fotoğraflar da çekti. Lewis Hine’ın fotoğrafçılığının yanısıra en önemli özelliklerinden birisi de çektiği fotoğraflardaki insanların kaydını tutması.

Yandaki fotoğraf, 1910 yılının Ağustos ayında, ABD’nin New England bölgesinde bulunan Vermont eyaletinin Kuzey Pownal kentinde bir pamuk dokuma fabrikasında çekildi. Fotoğrafçı Lewis Hine, çektiğinde adını Addie Laird olarak not etse de, daha sonra Addie Card olarak düzeltildi. Addie Card, fotoğraf çekildiğinde 12 yaşındaydı. (Lewis Hine’ın tuttuğu notlarda, fabrikadaki diğer çocukların onun on yaşında olduğu belirttikleri, ancak kendisinin 12 yaşında olduğu konusunda ısrar ettiğini belirtiyor.) Kirler içindeki elbisesi ve çıplak ayakları, dönemin çocuk işçilerinin çalışma şartlarını tüm gerçekliğiyle gözler önüne seriyordu.

Lewis Hine’nın fotoğraf için tuttuğu notlarda ayrıca Addie’nin okulu tatile girince çalışmaya başladığı ancak çalışmaya devam etmeyi düşündüğü de belirtiliyordu. Daha sonra lazım olur diye, ailesiyle ilgili bazı notlar da almayı ihmal etmemişti Hine. Notlarında, "küçük anemik eğirmeci" olarak tarif ettiği Addie’nin fotoğrafı, Hine’ın en ünlü çalışmalarından biri olarak tarihe geçti.

2002 yılında özel bir Lewis Hine sergisinde Addie’nin fotoğrafını gören yazar Elizabet Winthrop çok etkilenir ve bir dokuma fabrikası kızının öyküsünü anlattığı bir kitap kaleme almaya başlar, aynı zamanda, Addie’nin fotoğraftan sonraki hayatını araştırmaya başlar. Winthrop, Addie’nin izini sürmesi için tarihçi Joe Manning’in yardımına başvurur. Manning, işe Addie’nin resmi kayıtlarını taramakla başlar. Bulduğu doğum belgesi ve nüfus kayıtlarına göre, Addie 6 Aralık 1897 tarihinde Pownal’da, annesi Susan’ın ve babası Emmett’in ikinci kızları olarak dünyaya gelmiştir. Addie, iki yaşındayken, annesini kaybetmiş, babası evi terk etmiş, ablası Annie’yle kendisi Kuzey Pownal’da yaşayan büyükannelerinin yanına yerleştirilmiştir.

Addie, 1915 yılında, henüz 17 yaşındayken, başka bir dokuma fabrikasında çalışan Edward Hatch ile evlenir. 1920 yılında kocası donanmaya katılınca, kayınvalidesinin yanına taşınır. 26 Haziran 1919’da kızı Ruth dünyaya gelir. Ancak daha sonra boşanırlar, kocası, mahkemede Addie’yi çocuğunu terk etmekle suçlar, mahkeme Ruth’un velayetini babasına verir. Ruth, daha sonra halası tarafından büyütülür.

Manning, uzun araştırmalar sonunda Addie’nin torununa ulaşır. Kızı Ruth, 2002 yılında vefat etmiş, torunu ise, Addie’nin kızını terk etmesi nedeniyle ailenin onunla görüşmediğini, ayrıca Addie’nin ikinci evliliğini yaptığını belirtir.

Araştırmanın devamında, Addie’nin fotoğrafta solunda duran ablası Annie’nin 1954 yılında Cohoes’te öldüğünü öğrenirler. Manning, daha sonra Addie’nin ikinci evliliğini araştırmaya başlar. Ölüm belgesinde, 19 Temmuz 1993’te New York’un Cohoes kentinde LaVigne soyadıyla hayatını kaybettiğini öğrenir. Ernest LaVigne’yle ikinci evliliğinden Elaine LaVigne adında bir de kızı vardır. Kayıtlara göre, Addie, eşini 1967 yılında kaybetmiş, kendisi ise 95 yaşına kadar yaşamıştır.

Manning’in araştırması, Addie’nin son 50 yılının büyük bir bölümünü Cohoes’te geçirdiğini ortaya çıkartır. Addie, Cohoes’te pek çok fabrikada işçi olarak çalışmış, ekonomik yetersizlik nedeniyle 20 yılını sosyal konutlarda yaşayarak geçirmiştir. Araştırmanın devamında, yukarıdaki fotoğrafta yer alan ablası Annie’yle ilgili bilgilere de ulaşır. Annie (Leroy), evlendikten sonra 1919’dan öldüğü 1954 yılına kadar Cohoes’te yaşamıştır.

 

Manning, araştırmalarını Addie’nin ikinci evliliğine yoğunlaştırmayı sürdürür. Addie’nin ikinci kocası Ernest LaVigne, İkinci Dünya Savaşı’na katılmış, 1918’de Kuzey Adams’ta yaşamaktadır. Daha sonra kentin ilk tekstil fabrikalarından biri olan Beaver dokuma fabrikasında çalıştığını ortayı çıkartır. Manning, 1921 yılında Addie’nin henüz Hatch soyadını taşıdığını, muhtemelen Ernest’le bu yıllarda tanışmış olabileceğini belirtiyor.

Manning, daha sonra Addie’nin kızının torununa ulaşmayı başarır. Adı Piperlea olan bu akraba, Addie’nin, yani büyükannesinin annesinin ünlü fotoğrafından habersizdir, Addie de öyle. Piperlea, Addie ve Ernest’in evlendikten sonra bir kız çocuğu evlat edindiklerini ve bir süre New Jersey ve New York’ta yaşadıklarını söyler. Piperlea, Addie’nin evlatlık kızı Elaine’in torunudur.

Piperlea ve annesi Cathleen (Addie’nin torunu, Elaine’nin kızı) ile yapılan görüşmeler sayesinde Addie’yle ilgili daha ayrıntılı bilgiye ulaşırlar. 1897 yılında dünyaya gelen Addie, annesini kaybedince ablası Annie ve babasıyla kalır. Babaları, onlara bakamaz, terk eder. Büyükanneleri Adelaide ve büyükbabaları William ile yaşamaya başlarlar. 1908 yılında büyükbabalarını kaybettikten bir süre sonra büyükanneleri tekrar evlenir. Ablası Annie, 1914 yılında evlenir ve evden taşınır. 1915’te Addie henüz 17 yaşındayken Edward Hatch ile evlenir. Addie’nin büyükannesinin ikinci kocası, Addie’nin ilk kocasının anne tarafından dedesidir aynı zamanda. Addie’nin evliliğinden iki gün sonra büyükannesi hayata veda eder.

Addie’nin torunu Cathleen, büyükannesinin ufak tefek ve oldukça zayıf olduğunu belirtir. Addie’nin kendisine anlattığına göre, ilk evliliğinden olan ilk çocuğu Ruth’u dünyaya getirdikten sonra sağlığı çok bozulur, hatta bu nedenle bir daha anne olamayacağını bile düşünür.

21 yaşında dünyaya getirdiği Ruth’a zar zor bakabilecek durumda olmasından dolayı kayınvalidesi Bethany alır çocuğu. Addie’yle arası iyi olmayan Bethany, Ruth’a bakmasına ve yaklaşmasına izin vermez. Edward’la aralarındaki ilişki kopma noktasına gelince Haziran 1925’te boşanırlar. Addie, boşanma duruşmasına katılmaz. Boşanmadan altı hafta sonra kocası Edward, ikinci karısı Elvina’yla evlenir.

Bethany, çocuğun bakımını geçici olarak ona bıraktığına dair bir kağıt imzalatır Addie’ye. Ancak bir süre sonra imzaladığı kağıdı kullanarak Ruth’u elinden alırlar. Torunu Cathleen’e göre, imzaladığı kağıdı anlamadığı için ona tuzak kurulmuştur. Çok sonraları, Addie, kızından ayrılmanın dayanılmaz acısından ve yıllardır bunu içine attığından söz etmiştir torununa. Addie, kızı Ruth’u uzaktan da olsa izlemeye devam eder. Evlendiğinden, bir kızı olduğundan, hatta kendi ablası Annie’nin onun düğününe gittiğinden haberdardır. Daha sonra boşanıp tekrar evlendiğinden de.

 

 

Addie, boşandıktan sonra Kuzey Adams’a yerleşir, Beaver dokuma fabrikasında çalışırken, ikinci kocası Ernest’le tanışır. Evlendikten sonra New Jersey’e taşınırlar. Kaldıkları misafirhanede Mabel Brown adında bir kadın, kocasından ayrı iken Portekizli bir denizciden dünyaya getirdiği bebeğini onlara verir. Çünkü kocası ancak bu şartla kendisiyle tekrar biraraya geleceğini söylemiştir. Addie ve kocası Ernest, henüz üç haftalık olan Elaine’i evlat edinirler. Kocası Ernest’in alkol problemi nedeniyle, bir süre Elaine’i alıp Cohoes’e taşınan Addie, Elaine’i tek başına büyütmeye çalışır, dokuma fabrikalarında çalışır, fabrika misafirhanelerinde kalır. Kızı Elaine, 1945’te evlenince hep birlikte New York’a yerleşirler. Ondan iki çocuğu dünyaya gelir, ancak daha sonra kocasının evli olduğu ortaya çıkınca ayrılırlar. Elaine çalışırken Addie de iki torununa bakar.

1961 yılında Addie, Cohoes’e döner. Kocası Ernest ile tekrar biraraya gelir. Ernest’in öldüğü 1967 yılına kadar birlikte yaşamaya devam ederler.

Cathleen, bir dönem büyükannesi Addie ile Ruth’u görmeye gittiklerini, kapıyı çaldıklarını, Ruth’un kapıyı açtıktan sonra yüzlerine çarptığını anlatır. Birkaç yıl sonra tekrar görüşmeye çalışırlar, Ruth yanlarına gelerek birkaç dakika konuşur. Addie ölmeden önce Ruth’u arar, konuşurlar, hepsi budur.

Bir dönem torunu Cathleen’le yaşayan Addie, 1971 yılında iki odalı bir eve taşınır, tek başına yaşamaya başlar. Aileden kimseye yük olmak istemez. Bütün varlığı, 370 dolarlık sosyal yardımdır. Günde iki paket sigara içen Addie, akciğer kanseri olduğunda kimseden yardım istemez, bakımı reddeder, kızı ve torunlarıyla yaşamayı tercih eder. 65 yaşında sigarayı bırakır. Son 10 yılını sağlık açısından çok kötü koşullarda geçirir.

1984 yılında kızı Elaine hayata veda eder. Addie, kızından tam 9 yıl sonra, 1993 yılında 95 yaşındayken vefat eder. Mezar taşına adını Adeline olarak yazarlar, çünkü eski acılarla bağını koparmak istediği için hayatının son döneminde resmi olmasa da bu adı kullanmıştır.

(Kaynak: morningsonmaplestreet.com)

 

(Kaynak: Petrol-İş Kadın Dergisi, Sayı 58, Mayıs 2018)