BİLGE KIZ, BU SAYIDA, FLORMAR DİRENİŞİ'NİN HAKLI MÜCADELESİNİ KONUŞUYOR. FLORMAR'DA DEVAM EDEN DİRENİŞİ DESTEKLEMEK İÇİN YVES ROCHER VE FLORMAR ÜRÜNLERİNİ TÜKETMEME ÇAĞRISINA İLK OLARAK ÇEVRESİNDEN BAŞLAYAN BİLGE KIZ, ABLASINI NEDEN FLORMAR'DAN ALIŞVERİŞ YAPMAMASI GEREKTİĞİ KONUSUNDA İKNA ETMEYE ÇALIŞIRKEN FLORMAR İŞÇİLERİNİN SORUNLARINA YER VERİYOR.

 

- Bilge!

- Abla! Abla napıyorsun burada? Flormar'dan mı alışveriş yapıyorsun sen yoksa?

- Sus, suç bastırma! Alışveriş yapıyorum ya ne yapacaktım? Asıl sen ne yapıyorsun buralarda? Kız sen Erik Dalı mı oynuyosun çarşının içinde?

- Valla alırsan o rujları, allıkları evden içeri sokmam haberin olsun. Ya sen biliyor musun oradan alışveriş yapmıyoruz biz. Vallahi bir gören olacak boykot kırıcı diye adımız çıkacak.

- Niye almıyormuşum mis gibi ruj, allık valla. Bizim Lamia'nın kızları söyledi % 70 indirim varmış.

- Sen de koştun geldin?

- Koştum tabii, almışken kızların doğum günlerini de aradan çıkarırım. İnşallah bitmemiştir, hadi oyalama beni.

- Abla Flormar'dan alışveriş yapmıyoruz ya biz hafif bunadın galiba sen. Hatırlat da B12'ne falan baktıralım senin. Tabii hatırlarsan.

- Ay ne yaptı acaba sana bu Flormar? Atını alıp totonu yerde mi koydu? Ne yapmış olabilir? Mis gibi çalışıyorlar içerde işte kızlar falan...

- Tabii sen beni dinleyeceğine 'Gelinim Mutfakta' seyredersen dünyadan haberin olmaz.

- Bilge orda bir kaynana var, hani şu kısa saçlı sahte sarışın. Onu gördükçe benim eski kaynanam aklıma geliyor. Seyredip seyredip söylenip söylenip içimi soğutuyorum.

- He abla he yüz sene geçse soğumaz senin o için, sen de bu deve kini oldukça. Boşver şimdi kaynanayı falan da Flormar'da işçiler Mayıs'tan beri direnişte ablacığım, kim ne derse desin kadınlar bu işyerine Sendikayı sokacak başka yolu yok.

- Sen nerden biliyorsun bunları kızım? Herşeyin içinde olacaksın kime çektin sen bilmem ki.

- Bak ablam şurada ki elinde pankart olan kadını gördün mü? Adı Ayşe. Asgari ücretle 11 yıldır fabrikada çalışıyor. Şuradaki Sultan. 9 yıldır çalışıyor, asgari ücretle iki çocuğuna yalnız bakmaya çalışıyor. Yanındaki Hafize 10 yıllık işçi. Mesai bitimi servisten inip 20-25 dakika karanlıklarda eve yürümek zorunda kalıyormuş. Söyleyince demişler ki 'ben de yürüyorum o kadar yürürsün bir şey olmaz'. Sendika olsa böyle at koşturabilir mi hiç?

- Bu işveren işçilerin çantalarını arıyormuş biliyor musun mesai bitiminde?

- Nasıl yani, ayıp kızım öyle şey mi olur?

- Olur abla olur. Neler oluyor bir bilsen. Potansiyel hırsız muamelesi yani. Ne ek ödeme var ne mesaii...

- Bak terbiyesizlere sen!

- Yok anam tövbeler olsun almam daha bu rujlardan, rimellerden.

- Bak zaten bu patron milleti var ya öyle laftan falan anlamıyor. Bunların en canını acıtacak şey mallarını almamak.

- Doğru söyledin kız bunların derisi kalın oluyo valla, her biri bir teflon mübarek. Ne söylesen kayıp gidiyor suratından.

- Hem abla bir şey diyicem. Kız bizim allığa, rimele ihtiyacımız mı var allasen. Hem ne demişler 'Flormar değil direniş güzelleştirir'.

- Ay ne güzel demişler öyle. Valla açıl şöyle, bu havalar tam benim havalarım.

 

(Kaynak: Petrol-İş Kadın Dergisi, Sayı 59, Ağustos 2018)