ABD tarihinde sadece kadınların örgütlediği ilk fabrika grevi:

 

DOVER PAMUK FABRİKASI GREVİ

 

Sanayi devriminin İngiltere'den ABD'ye sıçramasından sonra, tekstil üretiminin bir kısmı New England bölgesinde yoğunlaşır. Bölgede, bir anda pek çok tekstil fabrikası kurulur. New Hampshire eyaleti, Dover kentindeki Cocheco nehrinin kıyısında girişimci John Williams ve dokuz yatırımcı tarafından 1812 yılında kurulan Dover pamuk fabrikası da bunlardan biridir.Daha  sonra el değiştiren ve yeni yönetim tarafından katı kuralların getirildiği Dover pamuk fabrikası, 1828 yılında kadın işçilerin isyanına tanık olur. 200 yıla yakın bir süre önce gerçekleşmesine rağmen, kadın işçilerin taleplerinin bugünkü taleplerden çok da farklı olmadığını görüyoruz.

Bazı kaynaklarda fabrika ismi Dover olarak geçiyor, bazılarında ise Cocheco fabrikası olarak anılıyor. Bu isimleri almasının sebebi, Dover kentinde Cocheco nehri kıyısında kurulmuş olması. Resmi kaynaklarda Dover Pamuk Fabrikası ismine rastlıyoruz. Cocheco isminin daha derin bir anlamı var esasında. Bölge, eskiden Amerikan yerlilerinin yaşadığı bölgelerden birisi. Dover kentinin kurulduğu yerde bulunan şelaleye yerlilerin verdiği Cutt-che-choe, Co-che-cha ve Cochecho isimlerine dayanıyor. New Hampshire Meclis katibi, Dover Pamuk Fabrikası kurulurken şirket ünvanı olarak Cochecho yerine Cocheco yazınca, o şekilde geçmiş tarihe şirketin ismi.

1812 yılında John Williams ve dokuz yatırımcı tarafından kurulan fabrikada ücretler çok düşük ve iş yükü çok ağırdır. 1828 yılında fabrika iflas noktasına gelerek el değiştirir. Yeni yönetim, katı kurallar uygulamaya başlar. Örneğin sendikaya üye olan bütün kadın işçiler derhal işten atılacaktır.

Çoğu 12 ila 20 yaş arasında olan kadın işçilere çalışmalarının karşılığında, ücret ve kalacak yer sağlanıyordu. 11 saatlik iş günü zillerle oluşturulan bir sistemle düzenlenecekti. Mart ayıyla Ekim ayı arasında çalışma süresi sabah 6.30'da başlıyor, akşam 6.30'da sona erecekti. Geciken işçiler için kapılar kilitlenerek girmelerine engel olunacak, gecikmelerinde 12.5 sent kesinti yapılacaktı. İşten atılan kadınların New England'da başka bir fabrikada iş bulmalarını önlemek üzere "kara liste"ler oluşturulacak, çalışanların işyerinde birbirleriyle konuşmalarına izin verilmeyecekti. Sadece kadınlara uygulanan bu kurallara ek olarak, kadınların ücretlerinde 5'e sent düşüş yapılacak, 58 sentten 53 sente düşürülecekti, erkeklerin ücretlerine dokunulmayacaktı.

Tüm bu yeni düzenlemelere karşılık, işveren, işçilerden ürün miktarını ve tezgâh hızını arttırmaları talimatını verir.

Fabrikada çalışmanın zorlu ve tehlikeli yanları da vardı. Kadınlar, tezgâhlarda çalışırken ellerini sıkıştırıyor, bazen saçlarını kaptırarak kafa derilerinin yırtılmasına kadar varan ağır iş kazaları geçiriyorlardı. Uzun çalışma sürelerine karşılık kısa dinlenme arası verilmesinin bunda payı büyüktü. Ayrıca havalandırma ve ışıklandırma da işçilerin sağlığını olumsuz etkiliyordu.

Tüm bu olumsuzluklar karşısında, 30 Aralık 1828 tarihinde fabrikada çalışanların yarısını oluşturan, yaklaşık 400 kadın işçi fabrikadan çıkarak yürüyüşe geçer. Fabrikanın etrafında yürürken, bayrak ve dövizler çıkartılır. Daha sonra yürüyüş kolu şehre yönelir. Orada konuşmalar yapılır, çalışma şartlarındaki adaletsizlik anlatılır, ücretlerin düşürülmesi protesto edilir. Bazı gazeteler grevi acımasızca karalarken, bazıları da tam destek verir.

Yapılan yürüyüşün hemen sonrasında, toplam 600 kadın, fabrika yönetimine taleplerini yazılı olarak iletir. Ücretlerin azaltılması halinde işbaşı yapmayacaklarını belirtirler. Koşulları kabul ederlerse, köleliğe boyun eğmiş olacaklarını vurgularlar.

Fabrika sahipleri, grevci kadınların yerine yeni işçiler almak için ilan vermekte gecikmez. Bir gazetede, 500 işçi aradıklarına dair ilanlar görülür. Grevci kadınlardan kimisi işe döner, kimisi dönemez.

Bu grevin sonunda, kadınların tek kazanımı, birbirleriyle konuşma yasağının kaldırılması olur. Öte yandan, bu grevden sonra, kadınların fabrikalardaki şartlara karşı sendikalarda örgütlenmelerinde hızlı bir artış olur. [Selgin Zırhlı Kaplan]

 

(Kaynak: Petrol-İş Kadın Dergisi, Sayı 59, Ağustos 2018)