Mersin Şube Başkanımız, 1 Mayıs 2007 Tertip Komitesi Başkanı Adil Alaybeyoğlu, Mersin'de kutlanan 1 Mayıs İşçi Bayramı'nda şu konuşmayı yaptı:
“Sevgili dostlar merhaba. Ülkemin güzel insanları; işçiler, emekçiler, emek dostları, binlerce yıldır birlikte yaşayan, bu toprakların üzerinde bir arada, barış içinde yaşayan ve tüm provakatif saldırılara, kışkırtmalara rağmen birlikte barış içinde yaşama kararlılığını ortaya koyan bu toprakların barışçı insanları, dostlar merhaba!
Ülkemizde emekten yana güçler olarak içinden geçtiğimiz bu günlerde birliğe, mücadeleye ve dayanışmaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Çünkü işyerlerimizin, işkollarımızın, yaşam çevrelerimizin ötesinde bütün dünyada işçi ve emekçilere acımasızca saldırıyorlar. İnsan olarak, işçi olarak, yurttaş olarak haklarımız elimizden alınıyor. Özgürlüklerimiz kısıtlanıyor, değerlerimiz yok ediliyor.
Her şey bir kaç uluslararası şirketin ya da yerel iş birlikçilerinin çıkarlarına göre şekillendiriliyor. Uluslararası şirketlerden Antalya'daki NOVAMED'de 82'si kadın, 84 işçi, 220 gün ve Mersin SCT TURBO FİLTRE işçileri ise 1 yılı aşkın zamandır sendikal hak için grev çadırındalar.
Başta Mersin limanı olmak üzere Pektim, Botaş,THY gibi kamu işyerlerimiz, ülkemizin tüm kaynakları haraç mezat satılıyor Bir yanda askerin postalı, bir yanda şeriat özlemcileri... Yani darbe ile şeriat ikilemi arasında toplum sıkıştırılarak topluma deli gömleği giydirilmeye çalışılıyor.
İşçiler, emekçiler olarak ortak çıkarlarımız unutturulmaya çalışılıyor. Tenimize, dilimize, inancımıza, kökenimize göre ayrımlarla bizi bize düşman etmek istiyorlar. Farklı olana, farklı düşünene yaşama hakkı tanınmıyor. Ülkemizde her gün insanlar ölüyor. Kürt sorunu barışcıl bir biçimde çözülmek yerine, her gün şovenizm körüklenerek barış içinde birlikte yaşama bildik çevrelerce engellenmeye, insanlar birbirlerine düşman edilmeye çalışılıyor.
Güvenli bir gelecekten yoksun, üniversite ve iş kapılarında sersefil hayat süren gençlerin, evde ve işyerlerinde ezilen, horlanan, tacize uğrayan, "töre cinayetlerine" kurban edilen kadınların sayısı hızla artıyor.
Ülkemizde farklılıklarımız katlediliyor, vahşice cinayetlere kurban ediliyor.
Her geçen gün daha da yoksullaşıyoruz; işsizlik hızla artıyor; geleceğimiz karartılıyor.
Baskı ve yasaklarla sendikal örgütlülüğümüz zayıflatılmak, grev ve toplu sözleşme haklarımız yok edilmek isteniyor. Bütün bu yoklukların,yoksullukların, zorbalıkların, baskıların, eşitsizliklerin, haksızlıkların sorumlusu işçiler, emekçiler değil... Asla da olmadı.
Biz bu ülkenin yönetiminde hiçbir zaman söz ve karar sahibi olmadık. Düşünmeyi ve düşündüğünü açıklamayı biz suç ilan etmedik. Cezaevlerini düşünce mahkûmlarıyla biz doldurmadık. Dolaysız siyaset yapma hakkını toplumun en bilinçli, en dinamik, en örgütlü kesimlerinden biz esirgemedik.
Ülkemiz, insanı insana "kul" yapan ekonomik politikalarla sarsılıyor, toplumumuz bir politik açmazdan diğerine sürükleniyor. Ama her bunalımın faturası emeğiyle geçinen bizlere çıkarılıyor, her açmazın yükü emekçilerin sırtına bindiriliyor. Açılan her ekonomik paket bizi daha da yoksullaştırıyor. Her açmaz demokratik hak ve özgürlüklerimizin kısıtlanmasının gerekçesi oluyor.
Artık Yeter!
Bu ülke yalnızca devleti yönetenlerin, işverenlerin, rantiyelerin ülkesi değil. Bu ülke bizim de ülkemiz!
Hepimizin yararlandığı değerleri üretenlerin; kültürümüzü, sanatımızı yaratanların; alın teriyle yaşayanların ülkesi.
Geçmişimizle burada var olduk. Bugün burada yaşıyoruz, üretiyoruz, geleceğimizi de burada kuracağız. Adaletsizliklerin ve yolsuzlukların boy verdiği bir ülkede, açlık ve yoksulluk içinde yaşamak istemiyoruz. Kamu kurumlarının özelleştirilmesini istemiyoruz. Artık bu ülkede darbe ve şeriat kıskacında yaşamak istemiyoruz. Artık ülkemizde kardeş kavgaları son bulsun, kan dökülmesin diyor barış içinde birlikte yaşamak istiyoruz. Ocaklar sönmesin, anaların babaların yüreği yanmasın istiyoruz. Artık bütün dünyada savaşlar ve katliamlar son bulsun istiyoruz. İnsanlar düşüncelerinden dolayı yargılanmasın. Faili meçhul cinayetler aydınlatılsın katiller yargılansın istiyoruz.
Cemaat kalıplarına, bağnazlığın kin ve zorbalığına tutsak olmayı reddediyoruz.
Ayrımcılığın, yabancı düşmanlığının, dışlamacılığın bataklığında boğulmayacağız. Özgürlükçü, eşitlikçi ve demokratik bir ülkede, bir arada yaşamayı savunuyoruz.
1 MAYIS'IN EMEĞİN BAYRAMI OLARAK YASALAŞMASINI, RESMİ TATİL iLAN EDİLMESİNİ İSTİYORUZ.
1977 1 MAYIS KATLİAMININ SORUMLULARININ BULUNARAK HESAP SORULMASINI İSTİYORUZ.
HALKLARIN KARDEŞLİĞİ ve BİR ARADA YAŞAMAK İÇiN BURADAYIZ!
1 MAYIS'IN RESMİ TATİL iLAN EDİLMESİ İÇİN BURADAYIZ! SEVGİLİ DOSTLAR BU DUYGU VE DÜŞÜNCELERLE TERTİP KOMİTESİ ADINA HEPİNİZİ SAYGIYLA SELAMLIYORUM
Yaşasın 1 Mayıs!
Yaşasın işçi sınıfının, emekçilerin ve ezilenlerin birliği!
ADİL ALAYBEYOĞLU
PETROL-İŞ MERSİN ŞUBE BAŞKANI
1 MAYIS TERTİP KOMiTESİ BAŞKANI