Türk-İş Başkanı Kumlu: Haklarımızı vermezlerse greve çıkacağız!
Konfederasyonumuz Türk-İş'e bağlı sendikalara üye işçiler, 250 bin işçiyi ilgilendiren kamu kesimi toplu iş sözleşmelerinde Hükümetin uzlaşmaz tutumunu protesto etmek için 7 Temmuz sabahı Türkiye çapında 1 saatlik uyarı eylemi yaptılar. Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu ile Yönetim Kurulu üyeleri, Ankara TEDAŞ Genel Müdürlüğü'nde saat 08.30-09.30 arasında gerçekleştirilen eyleme katıldılar. Sendikamızın Merkez yönetim kurulu üyeleri de Petrol-İş'in örgütlü olduğu kamu işyerlerindeki eylemlere katıldılar.
Petrol-İş'in örgütlü olduğu TPAO, BOTAŞ, ETİBOR, MKE ve TMO Afyon Alkoloid işyerlerinde de 1 saatlik iş bırakma eylemi başarıyla gerçekleştirildi. Bu işyerlerinde örgütlü sendikamız üyeleri 1 saat işbaşı yapmayarak çalışmama haklarını kullandılar, hükümete tepkilerini dile getirdiler. Kamu işyerlerinde okunan bildirilerle ve yapılan basın açıklamalarıyla sendikamız üyesi Petrol-İş üyeleri, hükümeti protesto ettiler.
Türkiye çapında gerçekleştirilen eylemlere diğer işçi konfederasyonları DİSK ve Hak-İş ile memur konfederasyonu KESK de destek verdi. 81 ilde yapılan eylemler sırasında kamu çalışanı işçiler iktidar aleyhine sloganlar attılar.
Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, Ankara TEDAŞ Genel Müdürlüğü önündeki 1 saatlik iş bırakma eyleminde yaptığı konuşmada, “Önce bugün bu ekmek mücadelesinde bize destek veren işçi ve memur konfederasyonlarına teşekkür ediyorum. Değerli arkadaşlarım, evet, bu mücadele ekmek mücadelesidir. Yani eve giren paranın, sofraya konan yemeğin mücadelesidir. Çocuklarımızı okula gönderebilmenin, hastalarımıza ilaç alabilmenin, ev kirası ödeyebilmenin, gaz alabilmenin, elektrik, su faturalarını ödeyebilmenin mücadelesidir” dedi.
“Bize birinci altı ay yüzde 3, ikinci altı ay yüzde 4 verdiler. Sigorta kayıplarımız dururken, vergi kayıplarımız dururken, biz bu orana nasıl imza atalım arkadaşlar? Biz, fazla bir şey istemiyoruz. Hakkımızı istiyoruz. Kaybettiklerimizin telafisini istiyoruz” diyen Kumlu konuşmasını şöyle sürdürdü.
“Başbakan Cumartesi günü Sakarya’da konuştu. Bizim için neler yapmış neler. Onlar için en önemlisi bizimle diyalog içinde sorunları çözmekmiş. Değerlerli arkadaşlarım, 25 Haziran gecesi saat 3’te, bir yasa geçirdiler Meclisten. Ne getiriyor biliyor musunuz? Hani o kölelik düzenindeki kiralık işçilik var ya, onu getiriyor. Esir pazarı kuruyorlar esir pazarı! Halbuki Çalışma Bakanı ile yaptığımız toplantıda biz böyle bir düzenlemeye karşı çıkmıştık. Düşünün, biz bakanlıkta bu konuyu tartışıyoruz, ama aynı gün Meclis'ten bizden habersiz bu yasa çıkıyor. Sayın Başbakana soruyorum, bu mu sosyal diyalog? Değerli arkadaşlarım, işsizlik sigortası fonu bizim fonumuz. Yani işçilerin fonu. Bir el attılar, GAP’a para aktardılar… Bir el daha attılar, işverenlere para aktardılar. Neymiş? İşverenlerin sigorta primini devlet ödeyecekmiş? Kaynak neresi? Sonradan ortaya çıktı ki, işsizlik sigortası fonu. Bunu da bizden habersiz yaptılar. Bunu da bir gece yarısı operasyonu ile yaptılar. Sayın Başbakana soruyorum. Bu mu sosyal diyalog?”
Kumlu şunları söyledi:
“Değerli Arkadaşlarım, grev bizim son silahımız. Ben, Başbakanın taleplerimiz konusunda doğru bilgilendirilmediğini düşünüyorum. Biz bu eylemlerimizi kendimizi daha iyi anlatabilmek için yapıyoruz. Daha dün Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce kişi İktidar Partisine yürüdük. Bugün yüzbinlerce işçi, Türkiye’nin dört bir yanında bir saat süreyle çalışmama hakkımızı kullanıyoruz. Yarın ne yapacağız? Yarın TÜRK-İŞ Başkanlar Kurulu toplanıyor değerli arkadaşlarım. Bundan sonra yapacağımız yeni eylemlerimizi belirleyeceğiz. Bu eylemimizle de bizi anlamazlarsa, yeni eylemlerimizle kendimizi anlatmaya çalışacağız. Ya sonra? Vermediler mi? Elbette ki greve çıkacağız arkadaşlar, elbette ki greve çıkacağız.”