Sendikamız Petrol-İş'in de aralarında yer aldığı Türk-İş üyesi 11 sendika direnişteki Bericap ve Kampana Deri işçilerine dayanışma ziyareti gerçekleştirdi.
Aralarında sendikamızın da yer aldığı Türk- İş üyesi 11 sendika direnişteki işçilere dayanışma ziyaretlerinde bulunarak, ortak kitlesel basın açıklaması yaptılar. İlk ziyaret, 14 Nisan günü, saat 12.00'de Tuzla Organize Sanayi Bölgesi'nde kurulu bulunan ve Deri-İş Sendikası'nda örgütlendikleri için işten çıkarılan Kampana Deri işçilerine yapıldı. Saat 17.00'de de Bericap işçilerine dayanışma ziyareti gerçekleştirildi, kitlesel basın açıklamaları yapıldı.
Tuzla Deri Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Kampana Deri işçileri sendikalı oldukları için işten çıkarılmalarının ardından direnişe geçtiler. Kampana Deri işçilerinin eylemlerinin 27. günü olan 14 Nisan’da, sendikamızın da aralarında yer aldığı Türk-İş üyesi Tek Gıda - İş, Belediye-İş, Tez-Koop-İş, Harb-İş, Kristal-İş, Deri-İş, Hava-İş, TÜMTİS, TGS, Basın-İş yönetici ve üyeleri ziyaret etti. Dayanışma ziyaretine DİSK/Genel-İş Sendikası yönetici ve üyeleri, siyasi partilerin temsilcileri ve direnişteki emekçiler de katıldı.
Kampana Deri işçilerine yapılan dayanışma ziyaretinde ilk açıklamayı 11 sendika adına Belediye İş Genel Başkanı Nihat Yurdakul yaptı. Yurdakul, sendikasızlaştırmaya değinerek, sermayenin bilinçli olarak sendikal örgütlülüğe saldırdığını bunu da iş kolu ayrımı yapmadan gerçekleştirdiğini belirtti. Yurdakul, tüm sendikaların kardeş olduğunu ve sendikalı, sendikasız ayırımı yapmadan, kim olursa olsun, nerede çalışanlara karşı bir haksızlık yapılıyorsa orada olacaklarını ve birlikte mücadele edeceklerini belirtti.
Deri-İş Sendikası Genel Başkanı Musa Servi de direnişte olan PTT, Ontex, Bericap işçilerini selamlayarak başladığı konuşmasında, AKP hükümetinin iş kolu ayrımı yapılmaksızın, kuralsız çalışmayı dayattığını, bunun aynı zamanda küresel düzeyde bir saldırı olduğunu ifade etti. Servi, AKP’nin iki sendikaya üye olunabileceğini ifade ettiği süreçte, bırakın iki sendikayı, bir sendikaya üye olanların işten çıkarıldığını, örgütlenmeye tahammül edilmediğini Kampana Deri işçilerinin de sendikalarında örgütlendikleri için işten çıkarıldığını bildirdi. Servi, tüm bu saldırılara karşı yılmayacaklarını, nerede bir direniş varsa orada işçilerle, emekçilerle birlikte olacaklarını söyledi.
Bericap işçileriyle dayanışma
Türk-İş'e üye 11 sendika saat 17.00'de de direnişlerinin 112. gününde sendikamız üyesi Bericap işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundular. Gebze Şube Başkanımız Süleyman Akyüz'ün Bericap direnişi ile ilgili bilgi vermesinin ardından, 11 sendika adına ortak açıklama yapan Kristal-İş Genel Başkanı Bilal Çetintaş, bundan böyle konfederasyon ayırımı gözetmeksizin nerede bir direniş ve hak arama mücadelesi var ise orada olacaklarını söyleyerek, “ Avrupa ülkelerine gidip demokrasi nutku atanlar, gelip burada dört aydır direnen Bericap işçilerini görsünler. Neden işçiler bu uygulamalara maruz kalıyorlar? Bericap işçisi kölelik düzenine karşı geldiği için, sendikasızlaştırmaya karşı geldiği için bu uygulamalara maruz kaldı ve şimdi de direniyor” dedi.
Sendikamız Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın da yaptığı konuşmada, Bericap işçisinin 112 gündür onurlu bir direniş gerçekleştirdiğini, 112 gündür bu mücadelenin ilk günkü gibi kararlılıkla, inatla, azimle sürdürüldüğünü belirtti.
Konuşmasında Bericap işçisinin neden direnişe geçtiğini anlatan Öztaşkın, 112 gün boyunca işverenin bu direnişi kırmak için başvurduğu çeşitli oyunlardan da örnekler verdi. Bericap işçilerinin işverenin bu tür oyunlarına gelmediğini belirten Öztaşkın, “Biz burada çok haklı nedenlerle eyleme çıktık. İş Kanunu'nun 24. maddesine göre bizim eylemimiz meşru bir eylemdir. Bu mücadele mutlaka başarıya ulaşacaktır” dedi.
Fabrika önünde bir mücadele verilirken, içeride çalışan taşeron işçileri de eleştiren Öztaşkın, “ Herkes sınıfını bilsin. Buradan direnişteki işçiye küfür eder gibi içeri girip çalışmak işçiliğe yakışıyor mu? Sınıfını satanlar için kullanılan ifadeyi burada kullanmak istemiyorum” diye konuştu.
Petrol-İş Sendikası'nın bu mücadeleyi yıllarca sürdürecek güçte olduğunu belirten Öztaşkın, işverenden taleplerinin çok basit olduğunu belirterek bir kere daha bu talepleri özetledi ve şöyle dedi:
“Birincisi işten atılan işçi arkadaşlarımız işe alınmalıdır. İkincisi işçi arkadaşlarımız içeri girince işveren sendikanın yetkisini düşürmek için işçilere baskı yapmamalıdır. Üçüncüsü de kapsam içi-kamsam dışı, taşeron ayırımı yapılmadan çalışanlar sendikalı olmalıdır. İşçilere sendikalı oldukları için baskı yapılmamalıdır. Bu taleplerimiz karşılandığı takdirde Bericap işçisi hemen iş başı yapmaya hazırdır. Aksi halde bu mücadelemizi ilk günkü heyecan ve kararlılığımızla sürdüreceğiz. Zafer mutlaka ama mutlaka direnen işçinin olacaktır.”
Kitlesel basın açıklama sırasında işçiler sık sık, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz, “Yaşasın onurlu mücadelemiz!”, “Yaşasın sınıf dayanışması!”, “Sendika hakkımız engellenemez!” “Hak verilmez alınır, zafer sokakta kazanılır!” “Susma haykır, sendika haktır!, “Bericap işçisi ekmeğinin bekçisi!”,”Zafer direnen emekçinin olacak”, “Yan gelip yatmadık, Bericap'ı satmadık” , “Açlıktan ölmeyiz, biz bu yoldan dönmeyiz” şeklinde sloganlar attılar.