15 TEMMUZ ŞEHİTLERİMİZİ RAHMET VE MİNNETLE ANIYORUZ..!

Geçtiğimiz yıl 15 Temmuz gecesi, ülkemiz büyük bir badireden dönmüş, millet iradesine karşı yapılan darbe girişimi yine milletin karşı duruşuyla engellenmiştir. Gelinen noktada, yaşananların basit bir askeri darbe girişiminin çok ötesinde, adeta bir işgal projesi olduğu ve maalesef yıllardır içimizde çöreklenmiş bir ihanet şebekesinin, bu işin uygulayıcısı olduğu ortaya çıkmıştır.

Milletimiz tanklı, tüfekli, uçaklı bu girişime; sadece ellerindeki bayraklar ve kalplerindeki inançla karşı durmuş ve büyük bir bedel ödeyerek istikbalimizi kurtarmıştır. Milletimizin  geleceğini karartmaya çalışanların önünde durabilmek için, 248 şehit verilmiştir.

Öncelikle; şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyoruz. Bu menfur girişimi bir kez daha kınıyor ve lanetliyoruz.

Elbette, benzer hadiselerin tekrar yaşanmaması için, sorumlular hızlı bir şekilde tespit edilip, hak ettikleri en ağır ceza ile cezalandırılmalıdır. Bu hususta asla merhamet gösterilmemeli, devletin en sert yüzü, bu kişilere karşı gösterilmelidir. Ancak, geçtiğimiz yıl, olaylar henüz sıcakken yaptığımız açıklamalarımızda da belirttiğimiz gibi, yapılan uygulamalarda hukuk içerisinde hareket edilmeli, bir kişi bile haksız yere mağdur edilmemelidir.

Bugün yapılan uygulamalarda; OHAL ortamının da vermiş olduğu imkanlarla, binlerce işçi, memur, akademisyen FETÖ/PDY mensubu olduğu iddiasıyla işlerinden edilmekte ve/veya tutuklanmaktadır. Bunların tamamının gerçekten FETÖ/PDY mensubu olduğu noktasında, ciddi ve hızlı bir araştırma yapılmalı, suçsuz olanların daha fazla mağdur edilmeden işlerine iade edilmeleri ve kendilerine itibarlarının geri verilmesi gerekmektedir. Aksi durum, bir süre sonra toplumsal bir kırılmaya yol açacak, halkın adalete ve devlete olan güveni onarılamaz bir biçimde sarsılacaktır. Bu güvenin yok olması ise, gerçekten suçlu olan kişiler hakkında verilecek kararların da tartışmalı hale gelmesine yol açacaktır.  Bu durumdan en karlı çıkan, yine darbeci gruplar olacaktır.       

Geçmiş tecrübelerimiz bize öğretmiştir ki, darbelerden en çok zarar gören hep emekçi kesim ve onların temsilcileri olmuştur. 1980 Darbesinde birçok sendika kapatılmış, grevler yasaklanmış, haklarımız elimizden alınmış ve ücretler düşürülmüştür. Bu bilinçle, sendikalar olarak, darbelere karşı duran sivil toplum kuruluşlarının başında gelmekteyiz. Bilinmesini isteriz ki, bu tür girişimlere tevessül edenler, karşılarında sendikaları, emekçileri, işçileri; yani milletin kendisini bulacaktır.

Bir kez daha, geleceğimizi aydınlatan şehitlerimize minnet borcumuzu dile getiriyoruz. Bu millet sizi asla unutmayacak, ilelebet saygıyla yad edecektir.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Merkez Yönetim Kurulu adına
Genel Başkan
Ali Ufuk Yaşar