Petrol-İş Sendikası GENİŞLETİLMİŞ BAŞKANLAR KURULU, 13-14 ŞUBAT 2020 tarihinde Balıkesir'de toplanarak ülkemizde yaşanan güncel gelişmeleri ve örgütsel çalışmalarını değerlendirmiştir.
GENİŞLETİLMİŞ BAŞKANLAR KURULU, toplantıda yapılan değerlendirmeleri ve bu doğrultuda almış olduğumuz kararları aşağıdaki şekilde kamuoyuna iletmeyi uygun bulmuştur:
Dünyada yıllardır yoksulluğun derinleşmesine ve işsizliğin artmasına yol açan neo-liberal politikalar, büyük bir toplumsal tahribat yaratmıştır. Eşitsizlikler büyümüş, çalışma koşulları kötüleşmiş, ücretlilerin geliri düşmüş ve en temel kamu hizmetleri paralı hale gelmiştir. Krizlerin bizatihi nedeni olan bu politikalar, yapısal reformlar adı altında hakları tümüyle tasfiye etmek amacıyla birçok ülkede sürdürülmek istenmektedir. Ancak emekçiler bu kez, söz konusu reformlara itiraz etmekte ve sendikaların da içerisinde olduğu geniş kesimler haklarını savunarak geleceklerine sahip çıkmaktadır. Fransa ile Şili ve Ekvador gibi Latin Amerika ülkelerinde bu tepkiler nedeniyle reform paketleri ya geri çekilmiş ya da askıya alınmıştır. Bu kazanımların küresel ölçekte sendikal örgütlülüğün yeniden güç kazanacağı bir dönemin habercisi olduğunun altını çiziyor, dünyada hakları için mücadele eden tüm emekçileri selamlıyoruz.
2020 yılı, ülkemizde yaşanan felaketler ve endişe verici gelişmelerle açılmıştır. Elazığ ve Malatya’da etkili olan deprem, ardından Van Bahçesaray’da çığ düşmesi ve İstanbul’da uçak kazası nedeniyle çok sayıda vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Suriye’de ise Şubat ayı içerisinde Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yapılan saldırılar sonucunda 10 şehit verilmiştir. Tüm bu olaylarda hayatını kaybeden şehitlerimize ve vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve halkımıza başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Doğal felaketlere karşı gereken tedbirlerin alınması ve felaketler sonrası hasarın asgariye indirilmesi hususunda çok acil adımlar atılması, tabiri caizse seferberlik ilan edilmesi gerekmektedir. Bu sorumlulukların ertelenmesinin hiçbir açıklaması olamaz. Aynı sorumlu tavır dış politikada da gösterilmeli, emperyalist devletlerin çıkar alanı haline gelen Suriye’de daha fazla kayıp verilmemesi, bir savaşın içerisine sürüklenilmemesi ve komşumuzun toprak bütünlüğü gözetilerek barışın bir an önce tesis edilmesi için son derece hassas davranılmalıdır.
Ülkemiz böylesi ciddi sorunlar ve felaketlerle karşı karşıya iken hükümetin emek karşıtı takvimi kesintisiz işlemektedir. İlan edilen plan ve ekonomik programlarda, kıdem tazminatının fona devredilmesi, zorunlu BES uygulamasının yaygınlaştırılması, istihdamın esnekleştirilmesi, özelleştirmeler ve KİT’lerin yeniden yapılandırılması gibi konular ısrarla gündemde tutulmaktadır. Kriz koşullarında işsizlik artmış ve emekçilerin alım gücü alabildiğine düşmüşken, işçi sınıfına yeni bedeller ödetilmesine asla izin verilemez. Emeğin hak ve kazanımlarını tırpanlayacak olası düzenlemelere karşı, başta konfederasyonlar olmak üzere sendikal hareket ortak bir duruş geliştirmeli ve dayanışma yükseltilmelidir. Aynı birliktelik; adaletsiz vergi sistemi, EYT, düşürülen emekli aylığı bağlama oranları, taşeronlaşma, iş cinayetleri, sendikal örgütlenmenin önündeki engeller gibi emeğin ortak sorun ve konularında verilecek mücadelede de sağlanmak durumundadır.
Vergi dilimlerinin yıllardır ücretliler aleyhine düzenlenmesi ve belirlenmesi nedeniyle işçinin eline geçen ücreti yıl içerisinde giderek düşmektedir. Ödediğimiz gelir vergisi daha kaynakta kesilmekte, ücretliler birer bordro mahkûmu haline gelmektedir. Asgari ücretten dahi vergi alınmaya devam edilmektedir. Kriz koşullarında tüketimden alınan vergilerin arttırıldığı da düşünülürse, emekçiler çok ağır bir yükün altına sokulmaktadır. Ülkemizde eşitsizliğin büyümesine neden olan vergi sisteminde adaletin sağlanması gerekmekte ve vergi politikalarında kapsamlı bir düzenleme yapılması ihtiyacı bulunmaktadır.
İşsizlik oranının gerçekte %20’nin üzerinde olması ve kayıtdışılığın ise %34’ü bulması, ülkemizde sendikal örgütlenmeyi zorlaştıran faktörlerin başında gelmektedir. Bu zorluklara, sendikal mevzuattaki bazı sıkıntılar eklenmekte ve demokrasinin vazgeçilmez unsuru olan sendikalaşma hakkı adeta işverenlerin insafına bırakılmaktadır. Son dönemde, 6356 sayılı Kanun’da işkolu itirazlarının bir sonraki dönem yetki tespit sürecinde dikkate alınacağı düzenlenmiş olsa dahi, işverenler hileli davranışlarla yasayı etkisiz hale getirmektedir. Örgütlenme süreçlerinin bu ve benzeri yollarla akamete uğratılmasına karşı, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı mevzuatın öngördüğü sistemin işlemesini ve sendikal hakların güvence altına alınmasını sağlamalıdır.
Örgütlü gücünü tüm zorluklara rağmen arttırmaya devam eden Petrol-İş, doğru ve sonuç alıcı bir toplu sözleşme politikasının örgütlülüğü koruyan yegane koşul olduğunun farkındadır. Bu gerçekten hareketle Sendikamız; özel sektörde ve çerçeve sözleşmenin bağlayıcı hale geldiği kamu işyerlerinde ihtiyaçları karşılayan ve sorunlara çözüm üretecek yeni bir sözleşme stratejisi geliştirilmesi gerekliliğini tespit etmektedir.
Yeni faaliyet döneminde gerçekleştirdiğimiz ilk Genişletilmiş Başkanlar Kurulu’nda, Petrol-İş’in sendikal mücadeledeki öncü rolünün altını bir kez daha çiziyor, 28. Genel Kurulumuzda yükselen birlik ve beraberlik iradesine sahip çıktığımızı belirtiyoruz. Petrol-İş, bundan 70 yıl önce 1950 yılında Beykoz’da “İstanbul Akaryakıt İşçileri Sendikası” adıyla tek gözlü bir odada kurulmuş, binbir yokluk ve zorluğu aşarak ülkemizin en önemli sendikalarından birisi haline gelmiştir. Onurlu geçmişinden aldığı güçle Sendikamız, 29. dönemde üyelerinin hak ve kazanımlarını genişletmek üzere daha güçlü ve kararlı bir mücadele verecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
PETROL-İŞ SENDİKASI
GENİŞLETİLMİŞ BAŞKANLAR KURULU ADINA
MERKEZ YÖNETİM KURULU