Petrol-İş Sendikası BAŞKANLAR KURULU, 25 Haziran 2020 tarihinde Ankara Türk-İş’te toplanarak ülkemizde yaşanan güncel gelişmeleri ve örgütsel çalışmalarını değerlendirmiştir.
BAŞKANLAR KURULU, toplantıda yapılan değerlendirmeleri ve bu doğrultuda almış olduğumuz kararları aşağıdaki şekilde kamuoyuna iletmeyi uygun bulmuştur:
Çin’de başlayıp kısa süre sonra tüm dünyaya yayılan salgın, insanlığı ortak biçimde etkileyen olağanüstü bir dönemin açılmasına sebep olmuştur. Salgın, eşitsizliklerin daha da keskinleşmesine, işsizliğin ve yoksulluğun artmasına yol açmasının yanında toplumsal ve ekonomik hayatı belirleyen üretim-tüketim ve tedarik zincirlerinde de dönüşümü hızlandırmaktadır. Yeni normal olarak adlandırılan bu dönem çalışma rejiminde değişikliklere neden olmakta, yeni normlar gündeme getirmekte ve emeğe dönük yeni tehditler oluşturmaktadır. Sendikal strateji ve politikaların, bu çerçevede hem küresel hem de ülkeler ölçeğinde yeniden ele alınması gerektiğini düşünüyoruz.
Ülkemizde salgında halkımıza evde kal çağrıları yapılırken, özellikle imalat sanayinde işçiler virüs riskine rağmen temel hizmetlerde ve birçok fabrikada çalışmaya devam etmiştir. Geçtiğimiz zorlu dönemde, emeğin ve işçinin değeri bir kez daha görülmüştür. Üretim ancak işçiyle sürebilmekte, çarklar alınteriyle dönmektedir. Salgın döneminin gerçek kahramanları emekçiler ve sağlıkçılarımızdır. Bu dönemde risklere rağmen fedakarca çalışan tüm emekçilere ve canla başla iyi olmamız için çabalayan sağlıkçılarımıza minnettar olduğumuzu belirtiyoruz. Salgında hayatını yitiren vatandaşlarımıza, emekçilere ve sağlıkçılarımıza rahmet diliyor, hastalananlara acil şifalar diliyoruz.
Altını çizdiğimiz bu gerçek, salgının faturasının emekçilere kesilmesine ne yazık ki, engel olmamış, başta hizmet sektöründe olmak üzere ciddi bir işsizlik ortaya çıkmış, emekçilerin gelirleri düşmüş, yoksulluk derinleşmiştir. Gerçek işsizlik oranı %26’yı aşmış, işsizlerin sayısı 9 milyonu aşmış, ücretsiz izne gönderilenlerle birlikte ülkemizde üç işçiden biri fiilen işsiz duruma gelmiştir. Bu yıkıma, yapılan yanlış düzenlemelerin katkısı büyüktür. İşten çıkarmaların yasaklandığı iddia edilerek, işçinin tek taraflı ücretsiz izne gönderilmesi mümkün kılınmıştır. Fiilen işsiz bırakılan bu işçiler İşsizlik Sigortası Fonu’ndan alabilecekleri ödeneğin de altında aylık 1.177 TL’ye mahkum edilmiştir. Esnetilen kısa çalışma ödeneğinden yararlanan işçi sayısının 3,5 milyona ulaşması, 3 ay daha uzatılması düşünülen bu uygulamaların sonrasında büyük bir işsizlik dalgasının ortaya çıkabileceğini göstermektedir. Petrol-İş Sendikası olarak, salgının ilk günlerinden itibaren vurguladığımız üzere salgında nüfusun çoğunluğunu oluşturan emekçilerin işi, geliri ve sağlığının korunması temel öncelik olmalıdır.
Ancak, salgın sırasında işçiler ve emekçi kesimlerin daha fazla desteklenmesi gerekirken, tersi yönde hareket edilmekte ve adeta pandemi fırsatçılığı yapılmaktadır. Kıdem tazminatı başta olmak üzere en temel haklarımız, hazırlıkları yapılan yeni bir paketle yeniden tartışmaya açılmaktadır. Hükümet yetkilileri basına sızdırılan düzenlemeler konusunda kararlı olduklarını vurgulamaktadır. Buna göre, Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi kurulması, bu sistemle kıdem tazminatının entegre edilmesi hedeflenmektedir. 25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanların belirli süreli iş sözleşmesi ile çalışmasının önü açılmaktadır. İşsizlik Sigortası Fonu’na işçi kesintisi arttırılmak istenmektedir.
Bu düzenlemelerle, kıdem tazminatı hakkımız çifte tehdit altına alınmıştır. Kıdem tazminatı fonu benzeri yeni bir modelle, hem tazminat tutarı azaltılacak hem de bu tazminattan yararlanma koşulları zorlaştırılacaktır. Diğer yandan, belirli süreli iş sözleşmelerinin yaygınlaşması demek bu sözleşmeyle çalışanların ihbar ve kıdem tazminatının ortadan kaldırılması anlamına gelecek, örgütlenme imkansızlaşacaktır. Düzenlemeye konu yaş grubundakilerin çalışanların dörtte birini oluşturması, tehlikenin boyutlarını göstermeye yetmektedir. İşçinin cebinden yeni kesintilerle paralel bir emeklilik sistemi oluşturulacak ve büyüyen İşsizlik Sigortası Fonu ise sermayedarların kullanımına daha fazla açılacaktır.
Petrol-İş Sendikası’nın, bir bütün olarak değerlendirdiği bu düzenlemeler konusunda tavrı nettir. Önceki kuşaklardan emanet olan kıdem tazminatımızı tasfiye etmeye, istihdamın esnekleştirilmesine ve sosyal güvenlik sisteminde yeni bir özelleştirme hamlesine şiddetle karşı çıkıyoruz. Temel haklarımızın pazarlık konusu yapılmasına asla izin vermeyiz. Bu düzenlemelerde ısrar edenler ve sermayeye yeni kaynak tahsis etmek için seferber olanlar, karşılarında sendikaları ve işçi sınıfını bulacaktır. Türk-İş Genel Kurulu’nda oybirliğiyle aldığımız kararı yeniden hatırlatıyoruz. Tüm konfederasyonları, sendikaları ve emek örgütlerini, bu büyük tehdide karşı ortak tavır geliştirmeye çağırıyor, haklarımızı savunmak için sonuna kadar mücadele edeceğimizi duyuruyoruz.
Geçtiğimiz dönemde toplu sözleşme süreçlerimiz, salgının ve üç ay ertelemenin etkisiyle sekteye uğramıştır. Ancak bu güç koşullara rağmen, önceki Başkanlar Kurulumuzdan bu yana 8 sözleşme imzalanmıştır. Önümüzdeki dönemde, salgın nedeniyle imzalanamayanlar, 2020 ara dönemli ve 2021 tarihli olanlarla 59 işyeri/işletmede sözleşme prosedürlerimiz sürdürülecektir. Başkanlar Kurulumuzda, bu yoğun dönem öncesinde hem sözleşme süreçlerimize salgının olası etkileri hem de izleyeceğimiz stratejiler değerlendirilmiştir.
Petrol-İş Sendikası, salgının getirdiği olumsuzluklara karşın 70. yılında daha güçlü ve kararlıdır. Ülkemizin dört bir yanındaki 16 şubemiz ile 70. yılımızda, sendikal mücadeledeki misyonumuz doğrultusunda dayanışmayı yükselterek haklarımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz. Yıllardır işçinin umudu olan Petrol-İş’in mavi bayrağını, işkolumuzda daha fazla işyerine taşıma kararlılığında olduğumuzu vurguluyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
PETROL-İŞ SENDİKASI
BAŞKANLAR KURULU ADINA
GENEL BAŞKAN
SÜLEYMAN AKYÜZ