• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü Kutlaması

Şubemiz tarafından Organize edilen 8 Mart Dünya Emekçiler Kadınlar Günü, 14 Mart 2004 Pazar günü en büyük işyeri konumunda olan TPAO Genel Müdürlüğü’nün Lokalinde tüm iş yerlerimizdeki kadın üyelerimizin katılımı ile gerçekleşti.
14.03.2004

Şubemiz tarafından Organize edilen 8 Mart Dünya Emekçiler Kadınlar Günü, 14 Mart 2004 Pazar günü en büyük işyeri konumunda olan TPAO Genel Müdürlüğü’nün Lokalinde tüm iş yerlerimizdeki kadın üyelerimizin katılımı ile gerçekleşti. Kutlamaya ayrıca Genel Merkez Yöneticilerimizden Eğitim ve Örgütlenme Sekreterimiz İsmet Yiğit, Kırıkkale Şube Başkanı Recep Sefer, İdari Sekreteri Mertgün Altınok, Mali Sekreteri Ertuğrul Çaykara, ile eğitim uzmanlarımızdan Süleyman Üstün ve örgütlenme eğitimine katılmak üzere Ankara’ya gelen üyelerimiz katıldılar. Program Sendikamız tarafından hazırlanan “ Yarınlar Bizim Olsun” isimli filmin gösterimi ile başladı. Şube Başkanı Mustafa Özgen’in açılış konuşmasından sonra Elmadağ Barut Fabrikası işyerimizden Esin Özkan 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününün tarihçesi hakkında katılımcılara bilgi verdi. Süleyman Üstün hocamız “ Ben Bugün Kızımı Gördüm” adlı şiiri güzel yorumuyla bizlerle paylaştı. Genel Eğitim ve Örgütlenme Sekreterimiz İsmet Yiğit’in konuşmasına takiben Gelişim Tiyatrosu oyuncuları şiir dinletisi eşliğinde “Kayıp Kadınlar” adlı oyunu sergilediler. Program müzik dinletisi ile devam etti. 8 MART NEDEN DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ?Birleşmiş Milletler tarafından 1977 yılında ilan edilen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün geçmişi çok eskilere dayanıyor. Erkeklerle kadınların eşit sayılmadığı, kadının üretimde hiç söz hakkının bulunmadığı ve erkeklerle eşit ücret almadığı bir dönemde, 8 Mart 1857 yılında Amerika’nın New York kentinde konfeksiyon ve tekstil fabrikalarında oldukça zor ve ağır koşullarda çalışan kadınlar bu gidişe dur demek amacıyla bir araya geldiler. Amaçları, isteklerini duyurmak, “eşit işe eşit ücret” “16 saatlik işgücüne karşı 10 saatlik işgünü” taleplerini yerine getirilmesini sağlamaktı. Bunun örgütlenmekten geçtiğini biliyorlardı. Bu nedenle greve çıktılar. Grev boyunca dayanışmanın en güzel örneklerini yaşadılar. Kadın olarak seslerini duyurmayı başarmışlardı. Ancak bu durum fazla uzun sürmedi ve kadınlar fabrika sahibinin tarafını tutan polisler tarafından fabrikaya kapatıldılar. Bu sırada çıkan yangında ne yazık ki 129 kadın işçi can verdi. Kadın işçilerin cenaze törenine 100 bini aşkın kişi katıldı. 1910 yılında Danimarka’nın Kopenhang kentinde toplanan 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında, Almanya Sosyal Demokrat Parti önderlerinden Clara Zetkin, bu yangında yaşamını yitiren kadın işçiler anısına 8 Mart gününün Dünya Emekçiler Kadın Günü olarak kutlanmasını önerdi. Kadın hakları hareketini onurlandırmayı amaçlayan Kadınlar Günü önerisi oy biriliği ile kabul edildi. 1975 yılında Dünya Kadınlar Yılı’nı ilan eden Birleşmiş Milletler Örgütü, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart’ın tüm kadınlar için Dünya Kadınlar Günü olarak kutlanmasını kararlaştırdı. Kadınlar Günü oy biriliği ile kabul edildi. Böylece 8 Mart, dünyada kadınların yüzyıldır yürüttüğü özgürleşme mücadelesinin kutlandığı ve kadınların güncel taleplerinin ifade edildiği bir gün haline geldi. Aradan geçen bunca zamana rağmen kadınların toplumsal eşitlik ve özgürlük için verdikleri mücadele dünyamızın baş gündemi olmaya devam ediyor.Kadın özgürlük hareketi, insanlık tarihi kadar eski bir geçmişe sahiptir.Kadın sorunu ise insanlığın özgürleşme mücadelesinin ayrılmaz bir parçasını oluşturuyor. Dünyada kadınların büyük bir bölümü hala şiddete maruz kalıyor, fuhuşa zorlanıyor, töre cinayetlerine kurban gidiyorlarsa;böyle bir dünyada, eşitlikten adaletten ve demokratik bir düzenden söz edilemez. Türkiye’de hem yasal hem de uygulama düzeyinde kadınlar aleyhine oluşmuş ayrımcı anlayışlara karşı mücadele etmek sadece kadınların değil, bütün demokrasi ve ilerici güçlerin görevidir. Kadınların kurtuluşu için ülke düzeyinde demokrasinin bütün kural ve kurumlarıyla yerleşmesi, özgürlük bilincinin güçlenmesi kaçınılmazdır. Bu nedenle kadınları yok sayan uygulamalara karşı çıkmak, genel olarak özgürlük ve demokrasi için mücadele etmeyi gerektirir. Toplumun bir yarısı baskı altında iken diğer yarısının özgür olması mümkün değildir. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Özgürlük İçin Mücadele Eden Bütün Kadın ve Erkeklere Kutlu Olsun.