Türkiye Gazeteciler Sendikası TGS, Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) içerisindeki etkinliği ve cezaevlerindeki gazetecilere yönelik çabaları nedeniyle hedefe alındı.
Türkiye Gazeteciler Sendikasını, (TGS) Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) içerisindeki etkinliği ve cezaevlerindeki gazetecilere yönelik çabaları nedeniyle hedefe alan Bülent Arınç, AA’dan sorumlu Başbakan Yardımcısı olmasının ardından önce demeçlerle başlattığı TGS düşmanlığını, toplu emeklilik, sürgünler ve şimdi de sendikadan istifa ettirme aşamasına getirdi.
TGS’YE SİYASİ MÜDAHALE
Bizzat Arınç tarafından 12 Haziran seçimleri sonrası AA Genel Müdürlüğüne getirilen Kemal Öztürk’ün çabalarıyla önce emekliliği gelen, ajansa yıllarını veren gazetecilerin emekli edilmeleri sağlandı. 100’ü aşkın gazetecinin emekli olmasının ardından bu kez TGS’yi ve yönetimini suçlayıcı metin kaleme aldırılıp, çalışanlara baskı ile imza attırıldı. İmza atmak istemeyenlere “Ya imzalarsınız ya kendinize haritadan yer seçin”, “İşinizi istiyorsanız imzalayın”, “... günü işten atılma yazın gelecek” türü baskılarla toplanan imzalar bu kez yine talimatla, hazırlanan metinle, gazeteciler de çağrılarak AA Genel Müdürlüğü önünde kamuoyuna duyuruldu.
‘HAKLARINIZIN GÜVENCESİ BENİM’
Çalışanların buna rağmen sendikalarına sahip çıkmalarının ardından önceki günden itibaren de sendikadan istifa baskıları yaşandı. Çalışanlar işleri ile tehdit edilerek, “sendikadan istifaya” zorlandı. Geçtiğimiz cumartesi günü AA Genel Müdürü Kemal Öztürk tüm çalışanlarla toplantı yaparak, hedefine TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi’yi aldığı, çalışanlara haklarının teminatının kendisi olduğunu ileri sürdüğü ve istifa halinde noter masraflarını karşılayacakları sözünü verdiği öğrenildi. Ardından da önceki gün sendikadan istifalar başladı.
‘AMAÇLARI TGS’Yİ YOK ETMEK’
TGS Yönetim Kurulu dün de yaptığı yazılı açıklamada, AA işvereninin, baskı ve tehditle TGS üyelerini sendikadan istifa ettirerek, “Tüm sendikal hakları ve toplu iş sözleşmesiyle kazanılmış koruyucu hükümleri yok etmeyi amaçladığına” dikkat çekti.
Sendika ile diyalog kapılarını kapatan AA yönetiminin, işyerindeki mevcut sorunların çözümü konusunda TGS’ye parlamentoyu ve kamuoyunu harekete geçirmekten başka çıkar yol bırakmadığının altı çizilen açıklamada, “TGS’nin bu konudaki girişimlerinden rahatsızlık duyan AA yönetimi, kötü niyetli yaklaşımını devam ettirerek, üyelerimize yönelik hukuk dışı saldırılarını artırmayı tercih etmiştir” denildi.
‘SUÇ İŞLİYORLAR’
Sendikadan “istifa baskısı” yapan AA yöneticileri hakkında, bundan önceki tehdit ve baskı uygulamalarıyla birlikte, Türk Ceza Kanunu’nun “İş ve çalışma hürriyetinin ihlali” başlıklı 117’nci ve “Sendikal hakların kullanılmasının engellenmesi” başlıklı” 118’inci maddeleri uyarınca suç duyurusunda bulunulacağı duyurulan açıklamada, TGS Hukuk Danışmanlarınca gerekli çalışmaların başlandığı belirtildi.
‘TEK GÜVENCENİZ TGS’
Açıklamada, “Üyelerimizin, tek güvencesi, TGS tarafından imzalanmış olan ve yeni dönemde müzakereleri başlatılacak olan toplu iş sözleşmesidir. Toplu iş sözleşmesi hükümleri, kanun gereğince sadece sendika üyelerine uygulanabilir. Toplu iş sözleşmesi, çıplak ücretin dışında ödenen sosyal yardımların ve yılda dört maaş ikramiyenin tek teminatıdır. Toplu iş sözleşmesi, işyerinde var olan yardımlaşma sandığına işveren kesintilerinin yatırılmasını sağlamanın dayanağıdır. Kıdem tazminatı hesabında toplu iş sözleşmesi hükümleri uygulanır. İş güvencesini sağlayan ihbar tazminatları toplu iş sözleşmesiyle getirilen koruyucu hükümler arasındadır” uyarısı yapıldı.
Başka işyerlerinde yapılan sendikasızlaştırma operasyonlarında işverenlerin “yalan vaatlerinin” hiçbirinin gerçekleşmediğinin hatırlatıldığı açıklamada, bu güvencelerin kalıcı olmasının ancak sendika üyeliği ile mümkün olduğu vurgulandı.
‘İNSANLIK DIŞI UYGULAMA’
“Anadolu Ajansı çalışanları, mevcut AA yönetiminin baskılarını bizzat yaşayarak görmektedir. TGS yöneticileriyle problemi olan AA yöneticileri, her türlü hesabını sendika yöneticileriyle her ortamda yapabilir. Sendika yöneticilerine duydukları kin ve nefretin hesabını çalışanlar üzerinden görmeye çalışmak tam anlamıyla insanlık dışı bir uygulamadır” denildi.
AA’da tek yetkili sendikanın TGS olduğu ve “baraj indi” gerekçesiyle başka bir sendikanın örgütlenip, yetki aldırılmasının mümkün olmadığı kaydedilen açıklamada, tüm basın emekçileri, sendikalar, basın meslek örgütleri ve demokratik kitle kuruluşları, AA işvereninin baskıları karşısında TGS ve üyeleriyle dayanışmaya çağrıldı.
Öte yandan TGS Yönetim Kurulu da 12-13 Mart tarihlerinde İstanbul’da, “Ajanstaki istifa baskıları, sendika içi sıkıntılar ve olağanüstü genel kurul istemi” gündemleriyle toplanacak.
BASKILARA ‘TELKİN’ DEĞERLENDİRMESİ
Öte yandan, TGS İstanbul ve Ankara Şube yönetimleri ortak imza ile TGS merkez yönetimini istifaya ve sendikayı olağanüstü genel kurula çağrı açıklaması yaptı. AA işvereninin TGS üyelerine yönelik “istifa” baskılarının “telkin” olarak vurgulandığı açıklamada, gelişmelerden işveren yerine TGS yönetimi sorumlu tutuldu.
Tepkilerin işveren eliyle yürütüldüğünün ‘görülmediği’ açıklamada, “TGS Genel Merkezinin tutumuna yönelik tepkinin, istifalar sonucunda AA işyerinde yetkinin düşmesiyle sonuçlanacağı ve örgütlü yapımıza, kazanılmış haklarımıza geri dönüşü olmayacak şekilde zarar vereceği açıktır” denildi. (Ankara/EVRENSEL)
HANGİ SENDİKA BAĞIMSIZ BİR DURUŞ SERGİLESE BAŞINA BİR İŞ GELMİŞTİR
Mustafa Türkel (Sendikal Güç Birliği Platformu Dönem Sözcüsü):
SGBP olarak bu gelişmeleri dikkatle izliyoruz. Gazetecilerin tutuklanması, gazeteciler üzerindeki baskılar, yargısız infazlar konusunda TGS'nin ortaya koyduğu persformans taktire şayan. Hükümetin bunların hesabını sormak üzere bir operasyon yapacağını tahmin ediyorduk. Çünkü hangi sendika bağımsız bir duruş sergilese başına bir iş gelmiştir. Bu özellikle kamuda örgütlü sendikalar açısından geçerlidir.
Türk-İş Genel Kurulunda TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi'nin muhalif lisetede yer alması, muhalif duruşunu koruması karşısında, Bülent Arınç'ın emireri gibi bir genel müdürle operasyon başladı. Bu müdürlerin baskılarıyla yapılan bir operasyonsa işçi sınıfıın utanç sayfalarında yer alacaktır. Biz de bu operasyonu şiddetle kınıyoruz.