Sendikamız Petrol-İş, yıllardır sürdürmüş olduğu özelleştirme karşıtı mücadelesinde özelleşen kamu kuruluşlarının ülke ekonomisi açısından birer kayıp olduğunu söylemiştir. Bu kaybın hem ekonomik hem de sosyal alanda büyük bir tahribata neden olduğu görülmüştür. Değeri onlarca milyar dolar eden Tüpraş, Petkim, Telekom, Tekel gibi daha bir çok kamu kuruluşunun üretime olan katkıları ve ekonomik olarak yaratmış oldukları katma değer yadsınamaz.
Bu gün dünyada yaşanan ekonomik kriz nedeniyle bir çok iş yeri, şirket veya bankalar batmaktadır. Batan bankaların kurtarılması için de çözüm olarak kamulaştırılması gündeme gelmektedir. Kapitalist sistem zararı olduğu zaman kamulaştırmayı savunurken, yani bu zararı halkın sırtına yüklerken, karları da özelleştirerek özel sektörü beslemektedir. Neo-Libarel ekonomik sistemin anlayışı olan minimum sürede maksimum kar hırsı artık tıkanma noktasına gelmiş olması nedeniyle, bir çok işyeri kapanmakta ve binlerce işçi işsiz kalmaktadır. Bu güne kadar Sendikamız, özelleştirmelerin emekçi halkın yararına olmadığını kamuoyu ile paylaşmaya çalışmıştır. Her özelleştirmenin ülkemiz ekonomisine zararı olduğu kadar, o iş yerinde çalışanlara da çok büyük zararları olmuştur. Petkim'in devri ile birlikte, iş yerimizde bir çok sıkıntı yaşamaktayız. Devirden sonra işverenin bazı TİS maddelerini uygulamamak için yapmış olduğu girişimler, iş yerimizde çalışma sistemimizde getirmek istediği olumsuzluklar örgütlü mücadelemizle aşılmıştır. Petkim özelleştirmesinde 30 Mayıs'ta yapılan devirden sonra takip eden aylarda bir çok arkadaşlarımız gönüllü olarak 4-C' ye gitmiştir. Ancak son bir ayda iş veren tarafından yapılan birebir " Seninle çalışmayacağım" baskısı ile yine bir çok arkadaşımız da 4-C' yi tercih etmek zorunda kalmışlardır. Yapılan baskılara rağmen bir çok arkadaşımız da çalışmaya devam etmeye karar vermişlerdir. Forklift Operatörleri, Dolum, Paketleme ve Merkez Atölyede çalışan arkadaşlarımız ile bürolarda çalışıp da emekliliğine 5 yıldan daha az kalan arkadaşlarımız iş yerimizde çalışmaya devam edeceklerdir. İşverenin lav etmiş olduğu İdari İşler, Genel Hizmetler gibi müdürlüklerde çalışan 53 arkadaşımız da işveren tarafından işten atılarak resen 4-C'ye gönderilmiştir. Bunun dışında 400’e yakın arkadaşımız 657 sayılı kanunun 4-C maddesine göre, başka bir kamu kuruluşuna gideceklerdir. Arkadaşlarımıza çalışacakları yerlerde başarılar diliyoruz. Bu güne kadar mücadelemizi birlikte yürüttük, bundan sonra da hepimiz Petrol-iş ailesi olarak nerede olursak olalım bu mücadeleyi daha da yükselteceğiz. Yasa ya göre, özelleşen iş yerlerinde devir işleminden sonra ilk altı ayda içinde işten çıkarılan işçiler, 657 sayılı devlet memurları kanununun ilgili 4-C maddesine göre başka bir kamu kuruluşuna yerleştiriliyor. Değerli üyelerimiz, dünyanın, ülkemizin ve iş yerimizin önemli sorunlarından biride taşeron çalışmasıdır. Sendika olarak hedefimiz, işverenin asıl işi olan işlerde taşeron çalışmasını engellemektir. Bu nedenle iş yerimizde taşeron işçiliğinin yapıldığı yerlerde, bu işleri iş verenin kendi işçileri ile yapması için hukuksal ve eylemsel mücadelemiz devam edecektir. Önümüzdeki kurban bayramı sonrası TİS görüşmelerimize başlayacağız. Gerek kamu sözleşmelerinde, gerekse özel sektör sözleşmelerinde , işverenlerin var olan haklarımızı geriletmek için karşı teklifleri olacaktır. Bizimde haklarımızı daha da geliştirmek için, çok önemli bir mücadele sürecine hazır olmamız gerekiyor. Bu mücadelemizde hedeflerimize varabilmek için, hepimizin tek ses, tek yürek olacağımıza olan inancımız tamdır. Daha nice Bayramları hep birlikte örgütlü, sağlıklı, barış içersinde kutlayabilmek dileğiyle üyelerimizin, çalışanlarımızın kurban bayramı kutlar, iyi çalışmalar dileriz.
Petrol-İş Sendikası Aliağa Şube Yönetim Kurulu Adına Başkan Salih Mehmet AYDIN