Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu, Greif direnişine yönelik polis saldırısına karşı basın açıklaması yaptı.
Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu bileşenlerinin dün Aliağa Petrol-İş Sendikası’nda yaptığı ve BDSP’nin de söz aldığı toplantıda Greif işgali ve polis saldırısı gündeme getirildi. Toplantı sonucunda 11 Nisan 18.00’de Petrol-İş Sendikası önünde bir basın açıklaması yapılması kararı alındı.
Bu karar çerçevesinde Petrol-Sendikası önünde bir basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasını, Emek ve Demokrasi Platformu’nu temsilen Petrol-İş Aliağa Şube Başkanı Ahmet Oktay okudu. BDSP’li işçilerin de katıldığı basın açıklamasında “Greif işçisi yalnız değildir!” ve “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek!” sloganları atılarak Greif işçilerinin yalnız olmadığı Aliağa’dan da haykırılmış oldu.
Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu’nun yaptığı basın açıklamasının tam metni şöyle:
Greif işçileri yalnız değildir!
Taşeronun kaldırılması ve insanca koşullarda mücadele için 60 gündür Hadımköy Greif fabrikasında işgal eylemi gerçekleştiren işçiler 10 Nisan 2014 Perşembe günü sabah saatlerinde polis saldırısına maruz kaldı. İş makinaları ile fabrikanın kapısı kırılarak jandarma ve robocoplarla fabrikaya giren kolluk güçleri, gaz ve coplarla direnişteki işçilere saldırarak işçileri darp ederek yaralamıştır. Arabulucu süresinin son bulması ile aynı güne denk getirilen saldırı tesadüf değildir. Yapılan bu saldırıda birçoğu yaralı durumda olan 91 işçi gözaltına alınırken, bir grup işçi fabrikanın çatısında ‘arkadaşlarının serbest bırakılması ve toplu sözleşmenin imzalanması’ talebiyle eylemlerini sürdürmüştür.
Yıllardır düşük ücret ve sosyal haklardan yoksun olarak çalışan Greif işçileri, süren toplu iş görüşmelerinde bir netice alamayınca insanca bir yaşam için öne sürdükleri taleplerinin kabul edilmesi için fabrikayı işgal etmişlerdir.
İki ay önce Greif Hadımköy fabrikasını işgal eden işçilerin öne sürdükleri talepler; asgari olarak insanca bir yaşamın sağlanmasından ve taşeron sisteminin kaldırılmasından ibarettir. İnsanca bir yaşam için öne sürdükleri taleplerini kabul ettirmek için işgal direnişini başlatan Greif işçilerinin bu talepleri haklı ve meşrudur. İşçilerin hak ve hukuku noktasında mangalda kül bırakmayan AKP hükümeti, her zaman olduğu gibi bu saldırı ile birlikte işçi ve emekçi düşmanlığı noktasında rüştünü bir kez daha şiddete başvurarak göstermiştir.
Greif işçilerinin direnişlerinin 60. Gününde gerçekleşen polis saldırısını kınıyoruz. Yolsuzluk ve rüşvet iddialarının ortalığa saçıldığı, iktidar ve onun himmeti ile beslenen patronların elini kolunu sallayarak dolaştığı bir ülkede işçilerin hak alma mücadelesine dönük saldırılar sermaye düzeninin tüm adaletsizliğini, kokuşmuşluğunu ve çürümüşlüğünü gözler önüne sermektedir.
Greif işçilerinin direnişi Türkiye’nin dört bir yanında güvencesizliğe, hak gasplarına ve gayri insani çalışmaya karşı verilen mücadelenin en güncel ve güçlü halkalarından birisidir. Bu nedenle Greif işçisine yönelik bu saldırı; işçi sınıfının, sermayenin esnek, güvencesiz çalışma koşullarına karşı mücadelesine yönelik niyet ve başvuracağı baskı ve şiddeti gözler önüne sermektedir.
İçinden geçtiğimiz bu süreçte krizi bahane eden sermaye sahiplerinin gerek uluslararası alanda gerekse ülkemizde işçi sınıfına yönelik saldırıları, baskı ve şiddetle hiçbir sınır tanımadan fütursuz bir şekilde devam etmektedir. Esnek çalışma, taşeronlaştırma, düşük ücret, güvencesiz iş, her türlü sosyal haktan yoksun ve çalışma koşullarının en fazla dayatıldığı, işçi ve emekçilerin insanca yaşam için öne sürdükleri taleplerine sıfır zamla karşılık veren AKP hükümeti de işçi ve emekçilere köleliği laik görmektedir.
Emeğinin hakkı için direnenlere dönük polis baskısı ile işçilerin hak mücadelesini, onurlu bir yaşam ve gelecek kavgasını bastırabileceğini düşünenlere yanıtı işyerlerinde ve sokaklarda büyüyen mücadelemiz verecektir.
İşçi sınıfının şanlı direnişlerinin simgesi olan 1 Mayıs Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma günü yaklaşırken yolsuzluk ve hırsızlıkların üzerini örten iktidarın ülke çapında ardı ardına yaşanan işçi direnişleri karşısındaki şiddet ve baskıya dayalı tavrı işçilerin, emekçilerin mücadelesinin gücünü ve etkisini göstermektedir. Greif fabrikasında süren işgal, FENİŞ, Standart Profil, Luna Sayaç, Diyarbakır DEDAŞ’da direnişleri ve Yatağan işçisinin yasakları, barikatları aşarak Ankara’da gerçekleştirdiği özelleştirme protestosu, sınıf mücadelesinin teslim alınamayacağının kanıtıdır.
Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu olarak, Greif işçilerinin direnişini selamlıyor, Greif işçilerinin haklı ve meşru mücadelesinin yanında olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz. Jandarma ve polisin işçilere yönelik bu saldırısını bir kez daha kınıyor, Greif fabrikasında işçilere yönelik saldırıya son verilmesini, işvereni ve yetkili sendikayı toplu iş sözleşmesinin imzalanması, taşeron işçilerin kadrolu statüye kavuşturulmasına çağırıyoruz.
Yaşasın işçi ve emekçilerin birleşik mücadelesi!
Birleşe birleşe kazanacağız!
Yaşasın Greif direnişi!
Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu
http://www.aliagapostasi.com/aliaga-emek-ve-demokrasi-platformu-ndan-gre...