ALO 170’i aradı, işten atıldı!

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bağlı İletişim Merkezi ALO 170’e her gün yüzlerce başvuru yağıyor. Bakanlığın son açıkladığı rapora göre, 2013 yılının ilk 6 ayında 3 milyon 37 bin 258 işçi ve emekçi, çalışma yaşamında karşılaştıkları sorunların çözümü için ALO 170’e başvurdu. Merkeze 2013 yılı sonunda gelen çağrı sayısının, bir önceki yıla göre yüzde 102 artışla 11 milyonu aştığı tahmin ediliyor.
Peki, bu kadar rağbet gösterilen ALO 170 hattı, işçi ve emekçilerin dertlerine derman olabiliyor mu? Bakanlığa göre bu sorunun yanıtı: “Evet.” Raporda, çağrıların yüzde 88’inin ilk görüşmede çözüme kavuşturulduğu, yüzde 12’sinin ise ilgili kurumlara yönlendirildiği ve bu şekilde çözüm yoluna gidildiği belirtiliyor.
Gazetemize konuşan Mustafa Şenyiğit’in anlattıkları ise,  ALO 170 ile ilgili raporda yer alan bu tespitlerin ‘fazla iyimser’ olduğunu ortaya koyuyor. Buna göre, ALO 170 sisteminde ciddi aksaklıklar ve yanlışlıklar var. Öyle ki, bu yanlışlıklar, işçilerin işten atılmasına bile neden olabiliyor.

STANDARD PROFİL’DE ÇALIŞIYORDU
Mustafa Şenyiğit, yüzlerce işçinin sendikalı oldukları için işten atıldığı ve halen direnişte olduğu Manisa Standard Profil fabrikasında çalışıyordu.  13 Mayıs 2013 tarihinde Petrol-İş Sendikası’na üye oldu. Diğer işçiler gibi, Şenyiğit de sendikaya üye olduktan sonra işverenlerin yoğun baskı ve tehditlerine maruz kaldı.
Fabrikada 4-8 Temmuz 2013 tarihleri arasında Bakanlık müfettişleri incelemelerde bulundu. Müfettiş işçilerle görüştü, bilgi aldı. Müfettişe sendikalı oldukları için yaşadıkları baskıları anlatan Şenyiğit, bu görüşmeden bir gün sonra fabrika, insan kaynakları ve üretim müdürü tarafından odaya çağrıldı. Fabrika Müdürü Sebahattin Karabulut, Şenyiğit’i, “Sen sendikalı mı oldun, niye üye oldun? İşinden olacaksın” diyerek tehdit etti. Şenyiğit, bunun üzerine sendikaya üye olmadığını söyledi.

ALO 170’İ ARADI
Baskılar artık dayanılmaz bir hal alınca, Şenyiğit, çareyi ALO 170’i aramakta buldu. ALO 170 yetkililerine 13 Mayıs’ta sendikaya üye olduğunu ve ardından karşılaştığı baskıları bir bir anlattı.

Aradan bir ay geçti. Şenyiğit yine işveren temsilcilerinin odasına çağrıldı: “Fabrika Müdürü Karabulut, Çalışma Bakanlığı’ndan kendilerine benim şikâyetlerimle ilgili bir dilekçe geldiğini söyledi. Dilekçeyi okudu. Benim 170’i arayarak anlattığım her şeyi bir bir yazmışlar dilekçeye. Bakanlığa ne anlattıysam, hepsini yüzüme okudu. 13 Mayıs’ta sendikaya üye olduğumu bile…”

BAKANLIK UYARMIŞ!
Bunun üzerine ALO 170’i tekrar aradığını söyleyen Şenyiğit, yetkililere neden bu bilgileri patrona verdiklerini sorduğunu, karşılığında ise “Biz o yazıyı işverene uyarı mahiyetinde gönderdik” yanıtını aldığını belirtti.

Bu olayın ardından üzerindeki işveren baskısının kat be kat arttığını dile getiren Şenyiğit, “Benimle uğraşmaya başladılar. Her gün hiçbir neden yokken hakkımda tutanak tutuyorlardı. Çalıştığım bölümü değiştiriyorlardı sürekli. Bana defalarca ‘istifa et’ dediler. En sonunda 20 Kasım 2013’te hakkımda tuttukları tutanakları gösterip ‘performans düşüklüğü’ gerekçesiyle beni işten attılar” dedi.

DİRENİŞE KATILDI
Petrol-İş aracılığıyla işverene dava açan Şenyiğit, sendikalı oldukları için işten atılan diğer işçilerle birlikte, fabrika önünde direnişini sürdürüyor.

***

Mobbing başvurusu yağıyor

Bakanlığın raporuna göre, Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezi ALO 170 hattına, kurulduğu 15 Ekim 2010 yılından bu yana 8 milyon çağrı geldi. Merkeze gelen çağrı sayısı her geçen yıl artıyor.

ALO 170’e gelen çağrıların büyük bölümü SGK’nin alanına giriyor. Bunu İŞKUR ve Bakanlık izliyor.

2013 yılının ilk 6 ayında, ALO 170’e doğrudan Bakanlığın alanına giren 129 bin 204 çağrı geldi. Çağrılar içinde, işçi sağlığı ve güvenliği, kayıtdışı istihdam, bireysel alacaklar ve mobbing geniş yer tutuyor. Mobbing konusundaki şikâyetlerin yüzde 68’i özel sektörden, yüzde 32’si ise kamu çalışanlarından geliyor. Başvuranların yüzde 55’ini erkekler, yüzde 45’ini kadınlar oluşturuyor. İstifaya zorlama, en fazla şikâyet edilen mobbing konusu. Bunu sırasıyla hakaret, kötü muamele, ayrımcılık, görev yeri değişikliği, sözlü taciz, tutanak tutulması, yasal hakların kullandırılmaması izliyor.