Bor, Türkiye'nin elindeki en büyük güçtür
Bandırma Eti Maden İşletmesinde taşeronlaştırmayla ilgili sıkıntıların artmasına büyük tepki gösteren sendikamız üyesi işçiler eylemlere başladılar. Bandırma şubemizde örgütlü Eti Maden İşletmesi işçileri, 2 Ocak, saat 16.30′da İşletme önünde eylem yaptılar. Genel Başkanımız Mustafa Öztaşkın, Genel Mali Sekreterimiz İbrahim Doğangül ile Bandırma'daki sendika ve siyasi parti temsilcilerinin katıldığı eylem ve basın açıklamasında, işçiler adına Şube Başkanımız Recep Gökdeniz konuştu. Genel Başkanımız Öztaşkın ise burada yaptığı açıklamada, Eti Maden’in kötü yönetildiğini belirterek, yönetimden işçinin sesine kulak vermelerini istedi. Öztaşkın şunları söyledi:
Bor yüzyılın madenidir
“Bir işçi ile Bandırma’da neler yapacağımızı bugün bir kez daha gördük. Bu soğuk havada, yağmurda sergilediğiniz inanç ve kararlılıkla bizleri asla yenemezler. Onun içindir ki, isteklerimizin gerçekleşeceğine inanıyorum. Bor, Türkiye’nin elindeki en büyük güçtür. Yüzyılın madenidir. Dünya bor rezervinin yüzde 70′ine sahibiz. Bor, Türkiye’nin elindeki en büyük siyasi ve ekonomik güçtür ama bugüne kadar iyi kullanamadık.
Bu Hükümet ise bu gücün hiç farkında değil. Ellerinden gelse özel sermayeye peşkeş çekecekler. Bu hükümet gizli pazarlıklarla bor üzerinde oyun oynuyor ama biz kesinlikle boru peşkeş çektirtmeyeceğiz. AB, bilimsel olmayan çalışmalarla borun olumsuz etkileri olduğunu iddia ediyor. Çünkü, Türkiye’nin ekonomik olarak güç sahibi olmasını istemiyor. Bunun herkes farkında ama AKP değil! Özelleştirme politikaları bunun sonucu. Onun için müteahhitleşmeye, taşeronlaştırmaya karşıyız. Borun Türkiye’nin kamusal madeni olmasını istiyoruz, kamu için kullanılsın istiyoruz. Bunun için hukuk mücadelesini de sendikal mücadeleyi de vereceğiz.”
Bor madeninin özelleştirilmesinin önünü keseceklerini belirten Öztaşkın, “Eti Maden kötü yönetilmekte. Onun içindir ki işçisinin 15 dakikasının hesabını yapıyorlar. Yönetim sendikaya karşı hasmane tutum içerisinde ama bu tutumundan vazgeçmeli. İşletme yönetimi işçisinin sesine kulak vermeli. Herkes aklını başına alsın ve bu politikalardan vazgeçsin. Huzur ve üretim istiyorlar ise bunu yapsınlar” dedi.
Keyfi uygulamalardan vazgeçilmeli...
Bandırma Şube Başkanımız Gökdeniz ise konuşmasında yıllardır işletme bünyesinde çalıştıklarını ve ter döktüklerini belirterek, fabrikanın işçilere ait olduğuna dikkat çekti. Gökdeniz, “Sendikamıza karşı yıpratma ve karalama siyaseti güdülüyor. Sözde biz sizleri yanlış yönlendiriyormuşuz. Böyle bir şey var mı? Ortada eğer bir yanlış varsa bu yanlış işletme yönetiminindir. Başından beri “işletmemizde çalışma barışını ve huzurunu bozmayın' dedik ama onlar sendikayı yok kabul etmeye çalıştılar. Yılbaşında işe giriş çıkış saatlerimizi 30 dakika uzattılar. Bu uygulamalar keyfidir ve bu uygulamadan vazgeçilinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
Bugüne kadar işyerlerinde her türlü iş kazası riskini göze alarak çalıştıklarını belirten Gökdeniz, “Bundan sonra iş kazası riskini göze almayacağız ama işimizi de en iyi şekilde yapacağız. biliyorsunuz, yılbaşı akşamı eylem yapmak zorunda bırakıldık. İşletme yönetimi bizi polisle karşı karşıya getirdi. Yılbaşı akşamı biz çalışmak istedik işletme yönetimi çalıştırmadı” dedi.