• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

Ankara Şubemiz MKEK'teki Patlama Sonrası İş kazalarını protesto eyleminde

02.04.2013

Ankara Şubemiz MKE Elmadağ Barutsan Roket ve Patlayıcı Fabrikasında yaşanan iş kazasını protesto etmek için 2 Nisan 2013 tarihinde Elmadağ İş Bankası önünde bir basın açıklaması düzenlendi.

Ankara Şubemizin yaptığı basın açıklamasının tam metni aşağıda yer almaktadır.

Önlemlerin alınması ve eksikliklerin giderilmesi için
DAHA KAÇ İŞÇİNİN ÖLMESİ GEREK?

20 Mart 2013 tarihinde MKE Barutsan Roket ve Patlayıcı Fabrikası'nda yaşanan patlama sonucu üyemiz Hakan Akbaş'ı henüz 37 yaşında iken kaybettik. Aynı patlamada ağır yaralanan  üyemiz Sabri Salman'ın ise tedavisi sürüyor.

Bir üyemizi aramızdan almış, bir üyemiz in’de ağır yaralanmasına sebep olan bu patlama sonucu yaşadığımız acı, fabrikada işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından eksikliklerin aylar öncesinden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Müfettişleri tarafından da tespit edilmiş olması gerçeği nedeniyle bir kat daha artıyor.

Fabrikada çalışan üyelerimizin sorunlarına tercüman olmuş, Petrol-İş Ankara Şubesi olarak işyerinde işçi sağlığı ve iş güvenliği için risk oluşturan hususları defalarca gerek MKEK Genel Müdürlüğü'ne gerek de MKE Barutsan Roket ve Patlayıcı Fabrikası Müdürlüğü'ne iletmiştik.

Fabrikadaki eksikliklerin facialara davetiye çıkardığını, işçilerimizin hayatını tehlikeye attığını dile getirmiştik. Fabrikada 19. yüzyıl şartlarını aratmayan çalışma koşulları ve teknik altyapının, ülkemizin savunma sanayisinin en önemli kuruluşu olan MKEK'e yakışmadığını ifade etmiştik.

Keşke bu uyarılarımızda haksız çıkmış olsaydık... Göz göre göre bu elim kaza yaşanmamış, üyemiz Hakan Akbaş'ı ise kaybetmemiş olsaydık .

Şimdi bir kez daha soruyoruz?  MKE Barutsan Roket ve Patlayıcı Fabrikası'nda üyelerimizin sağlıklı ve güvenlikli bir şekilde çalışabilmesi için daha kaç patlamanın yaşanması, kaç işçinin ölmesi gerekiyor? Fabrika müdürlüğü yöneticileri ve MKEK'teki ilgili yetkililer, işçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili tedbirlerin alınması için daha neyi bekliyor?

Bilindiği gibi, işverenler çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamak ve işyerinde yürütülen işlerin bütün safhalarında iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili riskleri ortadan kaldırmak için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Bu doğrultuda, işyerinde teknik ilerlemelerin getirdiği daha uygun sağlık şartlarının sağlanması, kullanılan makineler ile alet ve edevatın tehlike gösterenlerini risk oluşturmayan yenileriyle değiştirmeleri gerekmektedir.

İşverenlerin bu yasal yükümlülüğün gereğini yerine getirmelerini talep eden sendikamız, fabrikamızda üretim binasındaki olumsuz koşulları ve işyerinde üretimde kullanılan eski makinelerin ve alet-edevatın yenilenmesini istemiştir. Benzer şekilde, işyerinde yemekhane, soyunma yerleri, lavabolar, sosyal tesisler, dinlenme yerleri, spor tesisleri, araç park yerlerindeki hijyen koşullarının sağlanması talep edilmiştir.

Yine sendikamızın talebiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişleri tarafından 26.07.2012 ve 30.07.2012 tarihlerinde fabrikada teftiş gerçekleştirildi. İşçi sağlığı ve iş güvenliği açısından bizim de sürekli dile getirdiğimiz eksikliklerin bir kısmı, bu teftişlerde tespit edildi.

Fabrikada yaşanan sorunlarımıza ve risklere dikkat çekmek ve işyeri yetkililerini uyarmak için örgütlü gücümüzü kullanarak eylemler de gerçekleştirdik. İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin yetersizliği, ücret dengesizlikleri ve taşeronlaştırmaya karşı 2012 Kasım ayında üç gün üst üste yemek boykotu yaparak tepkimizi ortaya koyduk.

Yaptığımız bu uyarılar ve tespit edilen eksiklikler, işyeri yetkilileri tarafından da kabul edilmekte, buna karşılık gereken önlemlerin alınması ve sorunların çözülmesi maliyetler ileri sürülerek ertelenmektedir.

Yetkililer hangi maliyetin bir işçinin hayatından daha değerli olduğu sorusuna yanıt vermelidir? Uzun süredir gerek eylemliliklerle gerek resmi kanallarla gerek de işveren yetkilileri ile temaslarımızla dile getirdiğimiz işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından eksiklikler derhal giderilmelidir.

Burada Petrol-iş Ankara Şubesi olarak Bölgemizde Faaliyet gösteren siyasi partilere, Sivil toplum öğütlerine ve Bölge halkına sesleniyoruz. Bu tesisler Uzun yıllar bu ilçenin Kalkınmasına katkı sunmuştur. Sizlerinde bu tesislere ve Çalışanlara sahip çıkmanızı bekliyoruz.  

Aksi takdirde, işyerimizde yeni iş kazalarına davetiye çıkarılmış olacak ve bu iş kazaları birer cinayete dönecektir. MKEK Yönetimi ve yetkililer ise olası cinayetlerin vebali altında kalacaktır.

Basına ve Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Petrol-İş Sendikası Ankara Şube
Yönetim Kurulu Adına
Şuayip GÜL
Başkan

Kaynak: Ankara Şubesi