Asgari ücret açlık sınırının altında

DİSK Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR), Nisan ayı için açlık ve yoksulluk sınırı verilerini açıkladı. Araştırmaya göre, 4 kişilik bir aile için açlık sınırı bin 71, yoksulluk sınırı ise 3 bin 386 TL.

Araştırmanın sonuçlarına göre; sağlıklı beslenmek için yetişkin bir kadın günlük 9,25 TL, yetişkin bir erkek 9,52 TL, 15-19 yaş arası erkek çocuk 10,02 TL, 4-6 yaş arası kız çocuğu 6,91 TL harcama yapması gerekiyor. Buna göre 4 kişilik bir ailenin sağlıklı beslenmesi için yapması gereken günlük gıda harcaması 35,70 TL.

4 kişilik bir ailenin sağlıklı beslenmek ve insanca yaşayabilmek için yapması gereken asgari harcama tutarı ise aylık 3 bin 386 TL olarak hesaplandı. Söz konusu ailenin gıda, içecek gibi gereksinimlerini karşılaması için bin 71 TL, giyim ve ayakkabı için ayırması gereken tutar ise 212 TL olarak belirlendi. Bir ailenin kira, su elektrik gibi giderler için 957, mobilya, ev bakımı için 194, sağlık için 75, ulaştırma için 331, haberleşme için 145, eğlence ve kültür hizmetleri için 74, eğitim için 66, lokanta, yemek, otel vb. için 140, çeşitli mal ve hizmetler için 120 TL ayırması gerekiyor.

Geçtiğimiz yılın aynı ayında açlık sınırı 951, yoksulluk sınırı ise 3 bin 5 TL iken, bu yıl açlık sınırı 120, yoksulluk sınırı ise 381 TL artış gösterdi. Buna karşılık asgari ücret bir önceki yılın aynı ayına göre asgari geçim indirimi dahil, 630 TL'den, 701 TL'ye yükseldi. 71 TL’lik bu artışa göre asgari ücret ile açlık sınırı ve yoksulluk sınırı arasındaki fark iyice açıldı. Buna göre yoksulluk sınırında yaşanan artış asgari ücrete yapılan yıllık zammın 3 katını geçti. Araştırma sonuçlarına göre; asgari ücretle alan bir kişi yoksulluğa yenilmemek için aynı anda 5 işte birden çalışması gerekiyor.

'BU EMEĞE VERİLEN DEĞERİN GÖSTERGESİDİR'

Araştırma sonuçlarını değerlendiren DİSK Genel Başkanı Erol Ekici, ekonomik göstergelerin gelir dağılımını bozucu bir biçimde şekillendiğine dikkat çekerek, asgari ücretlinin büyümeden pay almadığını ifade etti.

Ekonomik büyüme ve asgari ücretlinin alım gücü arasındaki ilişkinin hızla asgari ücretlinin aleyhine şekillendiğine işaret eden Ekici, "Açlık ve yoksulluk sınırı ile asgari ücret arasındaki uçurum artmaktadır. Asgari ücreti ekonomik gerçekler gibi muğlak bir ifadenin arkasına sığınarak baskı altına almaya çalışanlar, bu mağduriyetin baş sorumlularıdır. İşsizlik fonunu ve kamu kaynaklarını sermayenin çıkarları için talan edenlerin ekonomik gerçeklerden anladığı sermayedarın karıdır. Oysa ekonomik zenginliğin kaynağı emektir, alınteridir. Açlık sınırının altındaki asgari ücret Türkiye'de emeğe verilen değerin somut göstergesidir" dedi.