Sendikal Güç Birliği Platformunun Ankara toplantısına katılan işçiler ve şube yöneticileri platformun ortaya koyduğu ilkelerin kendilerini umutlandırdığını dile getirdiler.
SENDİKAL Güç Birliği Platformunun Ankara toplantısına katılan işçiler ve şube yöneticileri platformun ortaya koyduğu ilkelerin kendilerini umutlandırdığını dillendirdiler. Hem çalışma hayatı, hem de politik alanda yaşananları “Seyreden değil, müdahale eden bir Türk-İş” istediklerini belirten işçiler, “Seçilenlerin kendi başlarına hareket etmeyeceği, işçilerin sesine kulak veren” sendikalara ihtiyaç duyduklarını söylediler.
Makine Kimya Enstitüsünde çalışan Petrol-İş Üyesi Ali Ağaçayak, Sendikal Güç Birliği Platformunun Türk-İş’in mevcut sessizliğini bozacağı görüşünde. Ağaçayak, “Türk-İş hükümetin her dediğine ‘olur’ demek yerine, işçisinin yanında olması gerekir. İşçilerin ses getirecek eylemler yapması, kaybolan haklarımızın geri alınması gerekiyor” diye konuştu.
Kıdem tazminatına yönelik saldırılara eylemlerle yanıt verilmesini isteyen Ağaçayak, “sessiz Türkİş’i renklendireceklerini” dile getirdi. Platformun , Türk-İş’in yaptığı yanlışları, ona ders olacak şekilde gözlerinin önüne sereceğini ifade eden Ağaçayak, “İşçilerin lehine olacağını tahmin ediyoruz. Artık seçilen insanlar kendi başlarına hareket edemeyecek. İşçinin sesine de kulak vermek zorunda kalacaklar” dedi.
‘İŞÇİLERE DE GÖREV DÜŞÜYOR’
Ankara Üniversitesi İşçisi Mevlüde Çınar, Tez-Koop-İş Sendikası Üyesi. Çınar, platformu toplantı öncesinde basından takip ettiğini belirterek, “İşçilerin haklarının korunması ve baki kalmasına yönelik beklentilerim var. Hak kaybetmeyelim. Biz işçilere de önce haklarımıza sahip çıkmak düşüyor. Öncelikle işçi olmanın ne demek olduğunu bilerek hareket etmek lazım” dedi.
ODTÜ İşçisi Abdullah Sezgin de, toplantının beklentilerini karşıladığını ifade etti. Bugüne kadar Türk-İş’in doğrudan işçilerine yönelik bu tür etkinlikler yapmadığını belirten Sezgin, mevcut Türk-İş yönetiminin işçiden çok, hükümet yanlısı davrandığı görüşünde. Sezgin, “Bizim istediğimiz, yönetimlerin işçisiyle birlikte hep beraber davranması. Yani taban neyse tavan da o olmalı. Yıllardır bunu istiyoruz. Bu toplantının ardından birlikteliğin daha da büyüyüp gelişeceğine eminim” dedi.
‘ÖRGÜTSÜZ İŞYERLERİNE GENİŞLEMELİ’
Mili Eğitim Bakanlığında çalışan Tez-Koop-İş Üyesi Mehmet Çiftçi de 10 sendikanın bir araya gelmesinin işçilerin birliği açısından olumlu olduğunu, ancak daha da genişlemesi gerektiğini söyledi. Hak-İş’in işçilerin yanında olmamasının mücadeleyi zayıflattığına dikkat çeken Çiftçi, birlikteliğin Hak-İş ve diğer konfederasyonları da mücadeleye sürüklemesi gerektiği görüşünde. İşçilerin artık hak kaybı istemediğini belirten Çiftçi, bunun için ne gerekiyorsa yapacaklarını dile getirdi.
devamı için;