24 Aralık Salı akşamı yapılan ve konfederasyonumuz Türk-İş'in katılmadığı Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısı sonrasında 2025 yılı için asgari ücret yüzde 30 artış ile net 22.104 TL oldu. Sendikamız Merkez Yönetim Kurulu sefalet düzeyinde belirlenen asgari ücrete ilişkin bir açıklama yayımladı.
2025 yılında geçerli olacak asgari ücret dün gece alelacele yapılan toplantıdan sonra %30 artışla net 22.104 TL olarak belirlenmiştir. Asgari ücret kararı için yapılan bu toplantıya işçi tarafı olan konfederasyonumuz Türk-İş katılmamıştır.
İşverenlerin ve sermayenin menfaatlerini gözeten bir asgari ücret rakamı yine tek taraflı olarak belirlenmiş ve bu karar verilirken işçinin geçim şartları dikkate alınmamıştır.
Bilindiği gibi asgari ücret, işçilerin aileleriyle birlikte insana yakışır geçim şartlarını asgari seviyede sağlamalarına imkân veren bir ücret olmalıdır. Ancak açıklanan asgari ücret düzeyi bu şartları taşımadığı gibi sefalet ücreti düzeyinde belirlenmiştir.
2024 yılsonu enflasyonunun resmi rakamlarla dahi %45 dolayında gerçekleşeceği bilinirken, vergi ve harçların arttırıldığı yeniden değerleme oranı %43,93 olarak belirlenmişken asgari ücretin sadece %30 ölçüsünde arttırılması kabul edilemez.
Yoksulluk sınırının 67 bin TL’ye, açlık sınırının ise 21 bin TL’ye dayandığı ülkemizde asgari ücretlinin değil geçinebilmesi, karnını doyurabilmesi mümkün değildir. Üstelik birkaç ay sonra asgari ücretin açlık sınırının altında kalacağı açıktır.
Asgari ücrette yaratılan bu sefalet tablosu, uygulanmakta olan “kemer sıkma programı”nın bir parçasıdır. Asgari ücrete “hedef enflasyon” çerçevesinde zam yapılmasını salık veren IMF ve uluslararası sermaye çevrelerinin dediği olmuş, hükümet milyonlarca asgari ücretli aileleriyle birlikte açlığa ve yoksulluğa terk etmiştir.
Asgari ücret üzerinden bir pazarlık olamaz. Asgari ücret, işçinin insanca yaşaması için yeterli ücrete sahip olması ilkesi doğrultusunda bir kontrol ve önlem ücreti olarak değerlendirilmelidir. Buna karşılık ülkemizde yıllar içerisinde tüm ücretler asgari ücrete yaklaşmış, işçinin alım gücü düşmüş ve ücretler reel olarak aşınmıştır. Asgari ücretin baskılanması, tüm işkollarında ücret düzeylerinin aşağıya çekilmesinin bir aracı olmuştur.
Konfederasyonumuz bu gerçeklerden hareketle asgari ücretin tek taraflı karar alma süreçleriyle belirlenmesine tepki göstermiş, Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına bundan böyle katılmayacağını açıklamıştır. İşleyişi adil hale getirilmediği müddetçe Türk-İş, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda olmayacaktır. Asgari ücret tespit çalışmalarında 50 yıldır işçi tarafını temsilen bulunan konfederasyonumuz komisyondan yerinde bir kararla çekilmiştir.
Türk-İş’in bu kararını destekliyor, bu cendereden çıkılmasının yegâne yolunun işçilerin geleceğine sahip çıkması ve insanca bir yaşam için örgütlenmesi olduğunun altını çiziyoruz. Ülkemizde işçilerin %85’i sendikasız, çoğu asgari ücretli olmak üzere düşük ücretlerle ve kötü koşullarda çalışmaktadır. Haklarımızı genişletmek ve alınterimizin karşılığında adil bir ücret almak için tüm işçileri sendikalara üye olmaya, örgütlenmeye çağırıyoruz.
Asgari ücrette sefalet tablosu ancak sendikal örgütlenmenin yükseltilmesiyle dağıtılabilecektir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur,
Petrol-İş Sendikası
Merkez Yönetim Kurulu adına
Genel Başkan
Süleyman Akyüz