• industriAll global
  • industriAll europe
  • Retun See
  • Petrol-İş Kadın Dergisi
Belgesel: Petrol-İş Tarihi

NASIL BİR ANAYASA İSTİYORUZ?

Düzenleyici değil, çerçeve Anayasası

Petrol-İş, anayasa konusunda taahhütlerini yerine getirmemiş iktidarlar karşısında uzun yıllardır demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi ve sosyal bir Anayasa talep etmektedir. Sendikamız yeni anayasa ilgili görüşlerini konfederasyonumuz Türk-İş'e bildirmiştir.

Hukuk Servisi
06.01.2012

Petrol-İş Sendikası Merkez Yönetim Kurulu tarafından konfedarasyonumuz Türk-İş'e gönderilen ve sendikamızın yeni Anayasa ile ilgili görüşlerini içeren metin şöyle:

"Sendikamızın da içinde bulunduğu emek ve demokrasi güçlerinin muhalefetine rağmen darbe döneminde kabul edilmiş olan 12 Eylül Anayasası, yıllar içinde uğradığı değişikliklere ve son referandumla getirilen düzenlemelere karşın, hiçbir şekilde demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi ve sosyal bir nitelik kazanmamıştır.

Özellikle 1980 darbesi ürünü olarak görülen Anayasa, temel hak ve hürriyetleri insan haklarına aykırı bir şekilde kısıtlayan, idarenin keyfiliğini artıran, getirdiği kurum ve kurallarıyla, askerin TBMM ve Hükumet üzerinde etkinliğini artırdığı ve sürdürmesine neden olduğu, çalışma hayatına ilişkin düzenlemelerinde emeğin değil sermayenin korunmaya değer görüldüğü bir Anayasa olması nedenleriyle toplum tarafından sürekli eleştirilmiştir.

Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanılmasının devlet tarafından güvence altına alınması gerekirken tam aksine, Anayasa ile yasaklama ve sınırlama yolu seçilmiştir.

Petrol-İş, anayasa konusunda taahhütlerini yerine getirmemiş iktidarlar karşısında uzun yıllardır demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi ve sosyal bir Anayasa talep etmektedir. Bugünlerde gündeme gelen çeşitli anayasa taslaklarının da bizim murad ettiğimiz çerçevede olmadığı gözlenmektedir.

Anayasanın emeğin temel hak ve özgürlüklerini güvence altına  alan bir şekilde yeniden düzenlenmesi, öncelikli gündemlerimizdendir. Sendikamız sosyal hakların ve toplu hak arayışlarının güvence altına alındığı bir anayasa talep etmektedir.

Çalışma yaşamıyla ilgili olarak yapılacak tüm düzenlemelerde öncelikle Türkiye sendikal hareketinin yüzyılı aşkın mücadele ve birikiminin sonuçları dikkate alınmalıdır.

Mevcut Anayasanın 90. maddesinde yer alan “usulüne göre yürürlüğe konulmuş uluslararası anlaşmalar kanun hükmündedir” ifadesi, uluslararası hukukun önemi ve belirleyiciliğine vurgu yapmaktadır. Sendikamız bu çerçevede, Anayasa ve çalışma yasalarında yapılacak tüm düzenlemelerde, özellikle Anayasanın 90. maddesindeki ilkelerin ve uluslararası hukukun hak ve özgürlüklerde sağladığı gelişmelerin esas alınması gerektiğini savunmaktadır.

Yapılacak yeni Anayasanın, metin olarak kısa, ayrıntıdan uzak, temel hak ve hürriyetleri sınırlayan değil, çağın ilerisinde güvence altına alan, temel hak ve hürriyetlerin sınırlandırılmasını zorlaştıran bir Anayasa olması gerekir.

Anayasa, devlet iktidarını sınırlandıran ve temel hak ve özgürlükleri güvence altına alan kurallar bütünü olduğu için genel ilkeler, hak ve özgürlükler ayrıntılı olarak değil, genel hatları ile belirlenmeli, ayrıntılı düzenlemeler ise ilgili kanunlarda yapılmalıdır. Anayasa düzenleyici değil, çerçeve anayasası olmalıdır.

Bilindiği gibi 1961 Anayasası’nda, sendikal hak ve özgürlükler ile toplu sözleşme, grev lokavt hakkı ile ilgili iki madde halinde çerçeve düzenlemesi yapılmıştır. Ancak 1982 Anayasasında, aksine sendikal hak ve özgürlükler ile toplu sözleşme, grev ve lokavt hakları oldukça detaylı olarak düzenlenmiş ve haklar kısıtlanmıştır.

Bu doğrultuda hazırlanacak bir Anayasa'da;

- Temel hak ve özgürlükler güvence altına alınmalı,

- Sendikalaşma ve toplu sözleşme hakkı geliştirilmeli ve korunmalı,

- Grev yasakları kaldırılmalı,

- Toplantı ve gösteri yürüyüşleri düzenleme hürriyeti olmalı,

- Eğitim ve çalışma hayatında fırsat eşitliği sağlanmalı,

- Çalışma yaşamında kadın-erkek eşitliği öne çıkarılmalı,

- Çalışanların hayat standardını yükseltecek düzenlemeler, Hükumetler için Anayasal yükümlülük olarak düzenlenmeli,

- Çocuk istihdamı yasaklanmalı,

- İşsizler, Emekliler ve bakıma muhtaç olanlar için sosyal koruma modelleri genişletilmeli,

- Sendikal örgütlülüğü engellediği için aynı zamanda ve aynı işkolunda birden fazla sendikaya üye olmaya ilişkin yasak yeniden getirilmeli,

- Toplu sözleşme yapmak için barajlar kaldırılmalı,

- Üçlü Danışma Kuruluna anayasal nitelik kazandırılmalı,

- Kamulaştırma devlet politikası olmalı, Karma ekonomik sistem yeniden kurulmalı,

- Sosyal devlet olma anlayışı ile bağdaşmayan, mevcut anayasadaki 65. Maddede, Devletin sosyal ve ekonomik alanlarda Anayasayla belirlenen görevlerini mali kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getireceği hükmü kaldırılmalı, yeni anayasada yer almamalıdır.

- Pozitif ayrımcılık anlayışı uyarınca her alanda kadın kotaları getirilmelidir.

Sonuç olarak yeni anayasa, demokratik, özgürlükçü, eşitlikçi ve sosyal bir anayasa olmalı, düzenleyici değil çerçeve anayasası olmalıdır."