Hukuku hiçe sayarak emek örgütlerine yapılan saldırı ve baskıları protesto ediyor, emeğin örgütü KESK'e takınılan bu tavrı şiddetle kınıyoruz.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) genel merkezinde 13 Ocak, sabah saatlerinde İstanbul Özel Yetkili Savcılığını'nın talimatıyla Ankara Emniyet Müdürlüğü TEM ekipleri tarafından arama yapılmak istenmiş, KESK yöneticileri ise bu karara itiraz ederek aramanın sadece gözaltına alınan KESK uzmanının çalışma odasında yapılabileceğini bildirmişler ve genel arama kararına direnmişlerdir.
Türkiye'de kamu çalışanlarının en büyük emek örgütü KESK gibi bir konfederasyonda genel arama yapmak demek, hukuksuz ve keyfi bir yolla KESK'in bütün bilgisayar, evrak ve dosyalarına, dökümanlarına el koyarak bu örgütü günlerce, haftalarca hatta aylarca izole etmek, çalışamaz duruma getirmek, çalışmalarını, faaliyetlerini engellemek demektir.
Siyasi iktidar bir taraftan askeri vesayeti kaldırmaktan, “ileri demokrasi”den söz ederken diğer taraftan bu dönemin Özel Yetkili Mahkemeleri, Özel Yetkili Savcıları, bir zamanların, baskı dönemlerinin simgesi haline gelmiş Devlet Güvenlik Mahkemelerini, Devlet Güvenlik Mahkemeleri Savcılarını aratmıyor. Hükümete muhalefet eden herkes sudan bahanelerle sindirilmeye ve baskı altına alınmaya çalışılıyor, akademisyenler, gazeteciler, hukukçular, gençler, sendikacılar ve farklı düşünen her siyasetçi yeni bir baskının, yeni bir gözaltı dalgasının hedefi olmaktan kurtulamıyor. Yargı bağımsızlığı lafta kalıyor, özgürlük ve demokrasi, hak, hukuk ve adalet yok sayılıyor.
Hukuku hiçe sayarak emek örgütlerine yapılan saldırı ve baskıları protesto ediyor, emeğin örgütü KESK'e takınılan bu tavrı şiddetle kınıyoruz. Hiçbir baskı KESK'i kamu emekçilerinin sendikal hak ve özgürlüklerini geliştirme mücadelesinden geri adım attıramayacaktır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
PETROL-İŞ SENDİKASI
MERKEZ YÖNETİM KURULU