Gebze Şubemizde Örgütlü İşyerlerinde 8 Mart

Kadınların Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü 8 Mart Gebze Şubemizde kutlandı. Şubemizin örgütlü olduğu Nedex Kimya, Polinsu, Durden, Plascam, Novares
işyerlerinde çalışan kadın üyelerimiz işyerlerinde, çalıştıkları ünitelerde toplumsal hayat ve çalışma hayatındaki eşitsizliğe, ayrımcılığa ve şiddete karşı seslerini yükselttiler. Gebze Petrol-İş Kadın Komisyonu öncülüğünde yapılan etkinliklerde ortak basın açıklaması yapıldı, mücadele çağrısı yinelendi. Gebze Şubemizde örgütlü işyerlerinin temsilci ve baştemsilcileri de  kadın üyelerimizi ziyaret ederek 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü tebrik ettiler.

8 Mart etkinliğinde işyerlerimizde yapılan basın açıklamasının tam metni aşağıda yer almaktadır.

Petrol-İş Üyesi Kadın İşçileriz, 8 Mart Ruhuna Sahip Çıkıyoruz!

Dünyanın tüm emekçi kadınlarına armağan edilen ve işçi sınıfının mücadele günü olan 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü hepimize kutlu olsun. Bizler, Petrol-İş üyesi emekçi kadınlar olarak meydanlarda bir araya gelemiyoruz ancak alın teri döktüğümüz fabrikalarımızdan, işyerlerimizden sesleniyoruz. Mücadele günümüz olan 8 Mart’a sahip çıkıyoruz ve yasakların gölgesinde bırakmayacağımızı haykırıyoruz.
Bugün dünyanın dört bir yanında bizim gibi işçi ve emekçi kadınlar haksızlığa, adaletsizliğe, sömürüye, ikinci cins sayılmaya, erkek egemen zihniyete karşı tek yürek, tek ses oldular. Konuştukları dil, derilerinin rengi, inançları farklı milyonlarca emekçi kadın bugün tüm engellere, pandemi bahanesiyle hayata geçirilen yasaklara rağmen meydanlarda. 8 Mart öyle bir gündür ki dünyanın tüm emekçi kadınlarını aynı duygu, aynı coşku ve aynı ruhla birleştiriyor.
Bugün kadınların sahip olduğu birçok hak işçi sınıfının ve emekçi kadınların mücadelesi sayesinde kazanılmıştır. 8 Mart, hayatın yükünü sırtlayan işçi ve emekçi kadınların mücadelesinin sembolüdür. 8 Mart bize, emekçi kadınların nasıl güçlü olduğunu anlatır.
Patronlar sınıfı 8 Mart’ı hediyeler alınıp verilen bir gün haline getirmeye yeltenmiştir. Patronlar sınıfının mücadele tarihimizi, gücümüzü, sınıf bilincimizi yok etmek istemesine karşı, bize bırakılmış bu değerli mirasa sahip çıkmalıyız. 8 Mart Uluslararası Emekçi Kadınlar Gününü yaşatmalıyız. Çünkü 8 Mart, işçi sınıfının mücadelesinin içinden doğmuş bir gündür, Uluslararası Emekçi Kadınlar Günüdür ve bugünü bizlere miras bırakanlar mücadeleci emekçi kadınlardır. Bu bilinçle petrokimya işçisi kadınlar olarak 8 Mart’a sahip çıkıyoruz.
Ekonomik krizin yükünün sırtımıza yıkıldığı, yoksulluğun, işsizliğin arttığı, insanların çaresizliğe, intihara sürüklendiği, taleplerinin yok sayıldığı, işçilerin kazanılmış haklarına saldırıların arttığı, grevlerin yasaklandığı, en demokratik hakların bile rafa kaldırıldığı bir dönemden geçiyoruz. Covid-19 işçilerin kazanılmış haklarına dönük saldırıların bahanesi olarak kullanılıyor. İşten atmaların, ücretsiz izinlerin, kısa çalışma ödeneği ile işsizlik fonunun yağmalanmasının önü açılmıştır. Sağlık ve eğitim sisteminde yaşanan sorunlar, işçi ve emekçilerin sorunlarını daha da büyütmüştür. Kadına yönelik şiddet, taciz ve cinayetler artmıştır. Daha fazla örgütlü olsaydık, sesimizi daha çok duyurabilseydik, taleplerimizi elde etmek için birlikte hareket edebilseydik sorunlarımızı aşmamız mümkün olurdu. İşte 8 Mart ruhuna birlikte sahip çıkmanın anlamı budur.
Şunu biliyoruz ki sendikal örgütlülüğün zayıf olması bu sorunlarla daha fazla karşılaşmamız anlamına da geliyor. Biz bu sorunları yaşamak istemiyoruz. Bunun için yapacak çok şey var. Sendikamıza sahip çıkmak ve örgütlülüğümüzü güçlendirmek son derece önemli bir görev olarak önümüzde duruyor. İşyerimizde birlikte olursak, sendikamızda birlikte olursak, evlerimizde ve sokakta yalnız kalmayız. Çünkü her zaman dediğimiz gibi: kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz!
Yaşasın 8 Mart!
Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz!