Geçmişte Olduğu Gibi Birlikte Daha Güçlüyüz

Petrol-İş Sendikası, Petrol Ofisi işyerlerinde yaşanan özelleştirme sürecine kadar örgütlülüğünü sürdürdü. Fakat sendikal örgütlülük, Petrol Ofisi'nin özel sektöre devrinin ardından tüm mücadelelere rağmen bitirildi. İlk olarak İş-Doğan Petrol Yatırım A.Ş.'ye satılan Petrol Ofisi en son 2010'da Avusturyalı devlet şirketi olan OMV Grubu'nun eline geçti. Bu aşamadan itibaren Petrol-İş Sendikası son iki aylık süreçte tekrar örgütlenme atağına geçerek Petrol Ofisi işyerlerinde çoğunluğu sağladı.

Petrol Ofisi'nde Yaşanan Özelleştirme Süreci

Petrol Ofisi, özelleştirilmeden önce akaryakıt dağıtım sektöründe yüzde 60 pay ile en büyük şirket konumundaydı. Bu konumu ile Petrol Ofisi, yabancı tekellerin akaryakıt sektörüne girişinde en büyük engellerden biri olarak görülüyordu. Petrol Ofisi'nin özelleştirme idaresine devri ile yabancı şirketlerin önü açıldı. 2006 yılında yabancı petrol şirketleri, satın alma ve ortaklıklarla Türkiye pazarında hakim duruma geldi.

Petrol Ofisi'nin devir macerası şimdilik Doğan Grubu'nun 2010 yılında kendi hissesini Avusturyalı bir devlet şirketi olan OMV Grubu'na 1 milyar AVRO’ya satmasıyla son buldu. Şu an Petrol Ofisi'nin yüzde 97'lik hissesi OMV grubuna ait durumda.

Özelleştirmeyle Gelen Sendikasızlaştırma Operasyonu

Tüm bu özelleştirme süreciyle birlikte Petrol Ofisi, İş-Doğan Grubu'na satılmasının ardından sendikasızlaştırma girişimlerine sahne oldu. Önce sendika temsilcilerinin iş akitleri feshedildi. Daha sonra yıllardır devam eden Petrol-İş’in toplu sözleşme yetkisine itiraz edildi. Saldırılar bununla da bitmedi, çalışmakta olan sendika üyelerinin üzerinde tamamen hukuk dışı bir baskı kurularak Petrol-İş’ten istifaya zorlandı.

Petrol-İş Sendikası Haklı Davasından Vazgeçmedi

Tüm bu süreçte işçilerin sendikal örgütlülüğü bitirilirken, Petrol-İş Sendikası haklı davasından vazgeçmedi. 2010'da Avusturyalı devlet şirketinin Petrol Ofisi'ni devralmasıyla tekrar örgütlenme çalışmaları başladı.

Petrol Ofisi'ne bağlı işyerleri için örgütlenme çalışmalarını Genel Merkez, Mersin Şube, Kocaeli Şube, Aliağa Şube ve Kırıkkale Şube üzerinden yürütüldü. Tüm bu özverili çalışmalar sonucu OMV Petrol Ofisi A.Ş ve Petrol Ofisi şirketlerinin ikisinde de yeterli çoğunluğa ulaşıldı. Toplu sözleşme süreci için resmi başvurular yapıldı.

“2014 Yılının En Anlamlı Örgütlenmesi”

Petrol Ofisi'nde yaşanan yeniden örgütlenme süreciyle ilgili görüşüne başvurduğumuz Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, Petrol-İş Sendikası'nın kökeninin 1950 yılında kurulan İstanbul Akaryakıt İşçileri Sendikası olduğuna ve akaryakıt işçilerinin örgütlendiğine vurgu yaptı.  Bundan dolayı Petrol-İş Sendikası'nın milli akaryakıt dağıtım şirketi olan Petrol Ofisi'nde ilk kurulduğu yıllardan beri örgütlü olduğunu söyleyen Öztaşkın, ancak 2002 yılına kadar örgütlülüğümüzü koruyabildik dedi.  2000 yılında yapılan ilk özelleştirmeden sonra sadece bir dönem yeni işverenle toplu sözleşme yapılabildiğine dikkat çeken Öztaşkın,  bu sözleşmenin hemen ardından uygulanan  sendikasızlaştırma politikalarıyla sendika üyelerinin istifa ettirildiğini, etmeyenlerin ise iş akitlerinin feshedildiğini söyledi.

Öztaşkın daha sonra konuşmasına şöyle devam etti: “Bizim için Petrol Ofisi'nde yeniden örgütlenmek çok anlamlı. Hem uzun bir örgütlenme geçmişimizin olması, hem de özelleştirme saldırısı sonucu bu işyerini kaybetmemiz bunun en büyük nedeni. Bir kez daha çalışanların tamamına yakınını örgütledik. Kısa sürede yasal prosedürlerin tamamlanmasını ve geçmişte olduğu gibi örgütlü bir şekilde toplu sözleşme masasına oturulmasını istiyoruz. Petrol Ofisi çalışanlarını sendikamız içerisinde yeniden görmek bizleri çok mutlu etti. Petrol Ofisi, bizim için 2014 yılının en anlamlı örgütlenmesi oldu. Sendikamıza üye olan üyelerimizi yürekten kutluyor, onlarla birlikte iyi bir gelecek inşa edeceğimizi umuyoruz.”