Genel Başkan Mustafa Öztaşkın: “Kıdem Tazminatı İşçinin Elinde Kalan En Büyük Haktır”

9 Şubat tarihinde yayınlanan Haber Merkezi programında kıdem tazminatı konusu işlendi. Yapılmak istenen değişiklerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Öztaşkın, Umut Tezerer'in sorularını yanıtladı. 

PROGRAMI AŞAĞIDAKİ VİDEODAN İZLEYEBİLİRSİNİZ

Kıdem tazminatında 30 gün üzerinden yapılan hesaplama 15 güne inecek

Kıdem tazminatının fona devri konusunda öncelikle kıdem tazminatı hakkının tarihine bakmak gerektiğini söyleyen Öztaşkın, “Türkiye'de ilk İş Kanunu 1936'da çıkarıldı ve kıdem tazminatı hakkı da içinde yer alıyordu. Bu kanuna göre beş yıl çalışan biri işten çıkarılırsa ya da kendi çıkarsa 15 gün üzerinden hesaplanan tazminatını alabiliyordu. Sonraki yıllarda iyileşmeler oldu ve 1975'te beş yıllık süre bir yıla indi, 15 gün üzerinden yapılan hesaplama ise 30 güne çıkarıldı. Bu güne geldiğimizde ise 30 günlük sürenin tekrar 15 güne indirilmeye çalışıldığını görüyoruz.” dedi.

Konuşmasının devamında yeni düzenlemeyle asıl yapılmak isteneni açıklayan Öztaşkın,  hesaplamada yapılacak değişikliğe dikkat çekti. Öztaşkın,  “Her işçi için bir aylık ücretinin yüzde dördünü kıdem tazminatı fonuna yatırılacak. Hesaplamalarımıza göre bu oran 13, 14 günlük süreye denk geliyor. Eğer 30 gün olsaydı oran yüzde sekiz olurdu. İşte kıdem tazminatında yapılmak istenen asıl değişiklik bu” diye belirtti.

Kıdem tazminatında yapılmak istenenen hak kayıplarını kabul ettirmek için algı yönetimine başvurulduğunu söyleyen Öztaşkın, “İşçilerin zaten çok az bir kısmı kıdem tazminatı alabiliyordu diyorlar.  Oysa kanun çok net. İşçilerin yüzde 87'si kıdem tazminatı alamıyordu demek, kanunu hiçe saymak, kanunun çiğnenmesine göz yummaktır.” dedi.

Kıdem tazminatı ile son alınan ücret arasındaki bağ kopacak

Daha sonra fon sistemi ile işçinin son aldığı ücret arasındaki bağın kopacağına dikkat çeken Öztaşkın, “Fonda biriken para üzerinden hesaplama yapılması planlanıyor. Burada da şöyle bir algı yönetimi söz konusu; bu para nemalandırılacak ve iyi bir getiri, işçinin son aldığı ücretten daha yüksek bir kazanca yol açabilecek. Fakat aynı zamanda, herhangi bir zarar da, son alınan ücretten çok daha düşük seviyelerde tazminat alınmasına neden olabilecek.” diye ifade etti.

Bu düzenleme ile sadece emekliliğe hak kazandığımızda ve ölüm halinde kıdem tazminatını alabileceğiz diyen Öztaşkın, “ Şu an ki düzenleme ile işçinin işten çıkması ya da çıkartılması, askerlik ve evlilik gibi durumlarda da kıdem tazminatı alabiliyoruz.” dedi. 

“Kıdem tazminatı işçinin elinde kalan en büyük haktır”

Son olarak Türk-İş'in aldığı eylem kararından bahseden Öztaşkın, “Altı bölgede eş zamanlı olarak ya da farklı zamanlarda AKP il binalarına gidilmesi ve açıklama yapılması planlanıyor. 2011 yılı Aralık ayında yapılan Türk-İş genel kurulunda, kıdem tazminatı konusunda kazanılmış haklarımıza yönelik yapılan herhangi bir saldırının genel grev anlamına geleceği kararı alınmıştı. Genel greve gidilen sürecin alt yapısı oluşturulmalı ve bu konuda kamuoyu aydınlatılmalı. Mücadele devam edecek çünkü kıdem tazminatı işçinin elinde kalan en son ve en büyük haktır.” dedi.