Genel Başkanımız Süleyman Akyüz Gündeme Dair Açıklamalarda Bulundu

10 Ocak Dünya Çalışan Gazeteciler günü sebebiyle Genel Başkanımız Süleyman Akyüz ve Genel Sekreterimiz Salih Akduman Özgür Kocaeli Gazetesini ziyaret ettiler. Gazetenin yayın kurulu ile biraraya gelen yöneticilerimiz gündeme dair açıklamalarda bulundular.

Genel Başkanımız Süleyman Akyüz, Özgür Kocaeli gazetesine yaptığı açıklamada yakın zamanda başlayacak olan TÜPRAŞ sözleşme görüşmeleri başta olmak üzere, Petrol-İş’in 29. Dönem’de izlediği politikalar, örgütlenme çalışmaları, asgari ücret gibi birçok konuya değindi. 

Petrol-İş’in yıllardır örgütlülüğünü sürdürdüğü ve yaklaşık 4000 üyesinin çalıştığı TÜPRAŞ ile yakın zamanda yeni dönem toplu iş sözleşmesi müzakerelerinin başlayacağını belirten Genel Başkan, Petrol-İş Sendikası’nın Genel Merkez, Şube ve üyeleri ile bir bütün olup geçmiş dönemden kalan yaraların sarılacağını belirtti.

"İşçinin Geleceğini İpotek Edemeyiz"

“TÜPRAŞ’ın İzmit, Aliağa, Batman ve Kırıkkale rafinerilerinde çalışan 4 bin işçiyi ilgilendiren toplu iş sözleşmesi görüşmeleri başlamak üzere. Ancak henüz bakanlıktan yetki gelmediği için müzakereler başlamadı. Bu ay içinde yetkinin gelip görüşmelerin başlamasını bekliyoruz. Bu dönem sözleşmenin nasıl olacağı işçi tarafından merak ediliyor. TÜPRAŞ hiçbir zaman sahipsiz değildir. Petrol-İş’in gözbebeğidir. TÜPRAŞ işçisi için, toplu sözleşme görüşmeleri sırasında ne yapılması gerekiyorsa yapılacaktır. Şubeler ve genel merkezi tek vücut olup birlikte en iyisini yapacağız. Bireysel bir hesap asla olmayacaktır. Bireysel çıkarlar yüzünden asla işçinin geleceğini ipotek altına almayız. İşçi ile verilmesi gereken mücadeleyi vereceğiz.”

"Taşın Altına Elimizi Değil, Başımızı Koyacağız"

“Geçtiğimiz dönem Yüksek Hakem’de, istemediğimiz bir şekilde bitti sözleşme. Yüksek Hakem Kurulu Heyet Başkanlığına ‘Toplu sözleşmelerde en kötü ihtimalle enflasyonu verirdiniz ama onu bile vermediniz. 40 yıllık idari maddemizi tırpanladınız. Hangi hakla yaptınız. Siz hakemsiniz, her iki taraf arasında hakemlik yapıp ülke gerçeği doğrultusunda karar vermeliydiniz’ dedim. Dönüp cevap vermediler. Bizim kafamızın arkasında başka ajanda olmaz. KİPLAS’a üye oldu TÜPRAŞ. İşveren sendikası ve işveren ile görüşmelerimizi yapacağız. Toparlama konusunda elimizden geleni yapacağız. Sözleşme için taşın altına elimizi değil, başımızı koyarız.”

"Birbirimizi Anlayarak Sözleşmeyi Yürüteceğiz"

“Bu yıl geçmişten daha iyi bir sözleşme imzalayacağımıza inanıyorum. Karşılıklı birbirimizi anlamamız gerekiyor. Yaşanan ekonomik krizi hepimiz görüyoruz. Önümüzdeki aylarda enflasyonun ne çıkacağını bilmiyoruz. Biz taslağımızı hazırlarken enflasyon yüzde 20 civarındaydı. Ama şimdi ön görülen enflasyon olarak çok ciddi rakamlardan bahsediliyor. Müzakerelerde çok ciddi sıkıntılarla karşılaşmamayı umuyoruz. Keşke enflasyon düşük olsa biz de ona göre talep etsek. Aylardır yüzde 20’nin üzerinde enflasyonla yaşıyoruz. Şimdi yüzde 36’nın üzerinde.”

"Güveni Tekrar Tesis Edeceğiz"

“TÜPRAŞ sözleşmesi iyi bir sözleşme olacaktır. İşçinin geçmişteki yaralarını saran, tekrar güven ortamını oluşturan iyi bir sözleşme olmasını istiyoruz. İşçinin güven kaybı var. Burada sadece parasal bir kayıp yok. Türkiye’nin en büyük kuruluşu, işçisine bunu yaşatmamalıydı. Sendika olarak bizim de eksiklerimiz vardı. İşçilerin tekrar sendikasına, işyerine ve işverenine güvenini sağlamalıyız.”
İşçilik değişiyor. Kuşaklar değişiyor. Bu kazanımların nasıl olduğunu bilmiyor. Tek düşünülen para. İdari, yasal ve sosyal maddeler var. Bu maddelerin nasıl kazanıldığına bakan yok”.

"İki  Şube Kurduk, 4 bin Yeni Üye Yaptık"

Türkiye’nin en aktif sendikalarından birinin Petrol-İş olduğunu söyleyen Genel Başkan Süleyman Akyüz,  şube sayısını 16’dan 18’e, aidatlı üye sayısını 34 binden 38 bine çıkardıklarını söyledi.

“Sendikamızın 18 şubesi var. 38 bini aidat ödeyen toplam 42 bin üye var. 16 şube ile aldık 18 şubeye çıkardık. Yönetime geldiğimizde 34 bin aidatlı üyemiz vardı bunu 38 bine çıkardık. Yıl sonuna kadar aidatlı üyemizde 40 binin üzerine çıkarmayı planlıyoruz. Türkiye’nin en aktif sendikalarından biriyiz. Sınıf bilinci içinde hareket eden, sendikal demokrasiyi içinde barındıran sendikalardan biriyiz.”

"İlk 500 Firmanın Yüzde 12,5’İ Bizde"

“Bütün dünyada sendikal hareket sıkıntılı bir süreç yaşıyor. Türkiye’de sendikacılık daha da zor. Ahkam kesmek kolay ama ne kadar ürettiğine, ne kadar katma değer kattığına bakmak lazım. Biz sahadan geliyoruz. Kendimizi çok anlatmıyoruz ve işin reklamında olmadık. Yaptıklarımızı anlatsaydık çok farklı yerde olurduk. Biz iş üretmeye bakıyoruz. Sadece günü değil geleceği kurtarma noktasında bakıyoruz. Yaptığımız toplu iş sözleşmelerinde de buna bakıyoruz. İlk 500 sanayi kuruluşunun ürettiği katma değerin yüzde 12,5’u bizde. 100 civarı işyerinde örgütlüyüz.”

"Biz İşçiyiz ve İşçi Siyaseti Yapıyoruz"

“100 işyerinde 100 toplu iş sözleşmesi yapıyoruz. 20 üyemizin olduğu yerde de 5 bin üyemizin olduğu yerde de aynı toplu iş sözleşmesi prosedürü yapılıyor. Biz tüm organlarımızı seçim ile yapıyoruz. İçimizde her düşünceden insan var. Ben siyasetten anlamam. Biz işçiyiz ve bu doğrultuda hareket diyoruz. Bu da sınıf bilincidir. 600’ün üzerinde temsilcimiz var. Onlarla temsilciler kurulu toplantısı yaptık. Şimdi başkanlar kurulu toplantısı olacak. Kamu var bizde. Bir taraftan kamuyla, bir taraftan yerli ve yabancı işverenler var. Bunları dengede tutmak kolay değil.”

"Kararlar Ortak Alınıyor"

“Yönetim Kurulu Üyeleri olarak farklı düşüncelere sahip olunmasına rağmen tartışarak, ortak noktalar bularak tüm kararları birlikte, oy birliği ile alıyoruz. Biz neyi, nasıl yaptığımızı da neden yapamadığımızı da işçiye anlatırız. Sadece tek derdimiz işçilerin kendi siyasal fikirlerini ortaya koyarken işçi sınıfı mücadelesi ve sendikanın önüne geçirmemesidir.”

"Emek Örgütüyüz"

“Biz emek örgütüyüz. O nedenle bizim siyasetimiz emektir, alın terimizdir, emeğimizin karşılığını almaktır. Sendikaların varlık sebebi iktidarların ya da işverenlerin elindeyse bu çok ciddi bir sıkıntıdır. Petrol-İş 70 yıllık bir çınar. Biz de sıkıntılar yaşadık. Ama aslına zarar verilmedi. Çünkü köklü bir sendikayız. Sendikamızı maddi, işleyiş, manevi ve her yönüyle tarihinin en iyi dönemini yaşıyoruz. Reklam yapmıyoruz. Ne gerekiyorsa onu yapıyoruz. Toplantılarımızı, eğitimlerimizi, dergi ve yayınlarımız devam ediyor.”

"Artık İşçi ve Memur Birlikte Hareket Etmeli"

Türk-İş’in kamu işçileri toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde Hak-İş ile birlikte hareket etmesinin önemine değinen Akyüz, “Artık sendikaların ve memurların birlikte hareket etmesi gerekiyor. Çünkü 2002’den bu yana kayıplarımız çok büyük oldu”. dedi

"Asgari Ücretli Sendikalı Olmuyor"

Kıdem tazminatı, asgari ücret ve kamu toplu iş sözleşmesinin birleştirilmesinde Türk-İş’in farkını ortaya koyduğunu söyleyen Genel Başkan, “Kıdem tazminatı Türk-İş olmasaydı bugün olmazdı. Asgari ücret konusunda da Türk-İş’in tavrı önemli. Asgari ücretli işçilerin hiç biri sendikalarda örgütlü değil. Buna rağmen Türk-İş bu konuda mücadele ediyor. Ama işçiler sendikaya üye olmuyor. Zaten sendikaya üye olsa asgari ücret derdi olmayacak.” dedi.

"1980 Darbesinde Değil 2002’den Sonra Kaybettik"

“Kamu toplu iş sözleşmelerinin birleştirilmesinde Türk-İş’in büyük emeği var. Hak-İş ile birlikte kamuyla masaya oturuldu. Bu sendikaların birleşmesi açısından çok önemli bir adımdı. Biz sendikaların birleşmesi ve hatta emek platformunun birlikte hareket etmesinden yanayız. 12 Eylül’de kaybettiğimiz haklarımızdan daha çoğunu 2002 yılından sonra kaybettik. İşçinin alım gücü yüzde 40’lardayken şimdi yüzde 33’e düştü. İşverenin payı yüzde 40’lardan yüzde 50’ye çıktı. Bunları görmemezlikten gelemeyiz. Vergi dilimleri, kıdem ücretlerine bakılsın neler kaybettiklerimizi görecekler” dedi.