Türk-İş Kongresi’ne hazırlanan Sendikal Güç Birliği Platformu'nun en önemli bileşenlerinden biri olan Tez Koop-İş Başkanı Osman Gürsü platformu sadece seçim ittifakı olarak değil, sendikal hayata yeni bir kan taşıyacak ve emekçiye umut verecek bir çalışma olarak görüyor.
Türk-İş Kongresi’ne hazırlanan Sendikal Güç Birliği Platformu'nun en önemli bileşenlerinden biri olan Tez Koop-İş Başkanı Osman Gürsü platformu sadece seçim ittifakı olarak değil, sendikal hayata yeni bir kan taşıyacak ve emekçiye umut verecek bir çalışma olarak görüyor. Gürsü ile platformu ve Türk-İş kongresini konuştuk
Sendikal Güç Birliği Platformu (SGBP), geldiği noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sendikal Güç Birliği Platformu, sendikal hareketin yaşadığı tıkanıklığın önünü açmak için bir ihtiyaç, hatta tarihsel bir zorunluluk olarak ortaya çıktı. Sendikal Güç Birliği, şimdiye kadar çeşitli yerel toplantılar yaptı ve amaçlarını gerek yazılı gerekse sözlü olarak işçi sınıfının üyeleriyle samimi şekilde paylaştı. Görüş alışverişinde bulundu, eleştirileri cevaplandırdı, sunulan katkıları değerlendirdi. Bunlar bizim için çok önemli, çünkü SGB'nin asıl taşıyıcıları ve sahipleri bizzat o toplantılara katılan işçiler, kamu emekçileri, öğrenciler, emekliler, işsizler. SGB'ye omuz veren sınıf üyelerinin, kendisini, dışındaki dünyayı dönüştürme, değiştirme ve koşullarını ilerletme yeteneğine sahip bir özne olarak görebilmesi çok önemli. Bu gerçekleştikten, örgütlü bir güven ve kararlılık oluştuktan sonra başarılı bir mücadele örülecektir. Tabanın katkısı platform için çok önemli. Çünkü tabanın bu mücadeleyi benimsemesi, işyerlerine, çevresine, dostlarına, yakınlarına taşıması ve insanları cesaretlendirmesi kararlılığımızı artırdığı gibi gücümüze güç katmaktadır ve katmaya da devam ediyor.
Bu süreçte Tez-Koop İş nasıl bir rol oynadı?
Türk-İş'in kamu sektörü ağırlıkta bir sendikal yapıya sahipken özelleştirmelerle birlikte bu yapı değişmiştir. Özelleştirmenin engellenememesi, kamudaki deneyimin özel sektör işyerlerindeki sendikalaşma sürecine etkin şekilde yansıtılamaması, geç kalınması, Türk-iş'in sendikal anlayışının öncülük edemeyip etkisiz kalması, sürdürülebilir bir sendikal politika oluşmasını engellemiştir. Sonuç olarak bir sendika tek başına varını yoğunu ortaya koysa bile tekil olarak belli bir sınıra yaklaşabilir. Emeğin sesini duyurup, ülkenin dört bir yanında kendisini hissettirmesi ancak genel bir sendikal politikayla mümkün olabilecektir. Çünkü topyekun bir kuşatma varsa, bu ancak topyekun bir mücadeleyle aşılabilir. Onun için SGBP, Türkiye'de işçi sınıfının tarihsel bir mücadele ihtiyacına karşılık gelmektedir. Tez-Koop-İş Sendikası olarak uzun yıllardır mücadeleci sendikacılık anlayışını benimsiyoruz. Bileşenler olarak benzer kaygıları ve düşünceleri paylaşıyoruz. Bağlı olduğumuz Türk-iş Konfederasyonunun sınıf mücadelesini benimsemesi, sınıfa güvenmesi ve sınıfa güven vermesini istiyoruz. Platformun duyduğu kaygılardan, ihtiyaçlardan hareket ediyor ve samimiyetle çaba harcıyoruz.
devamı için: