Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Mart 2012 dönemi Hanehalkı İşgücü İstatistikleri’ni yayınladı. Türkiye işgücü piyasası kayıt dışı istihdamın yaygınlaştığı, geçici işlerde çalışmanın arttığı ve işsizliğin genel olarak genç, eğitimli ve kentli nüfus içinde ağırlıkta olduğu yapısal özelliklerini korumaya devam ediyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayımlanan Hanehalkı İşgücü İstatistikleri’ndeki verilere göre, mevsim etkilerinden arındırılmış işgücüne katılma oranı (istihdam edilenler+işsizler) bir önceki döneme göre herhangi bir değişim göstermeyerek % 49,4, istihdam oranı 0,1 puanlık artış ile % 45 ve işsizlik oranı ise herhangi bir değişim göstermeyerek % 9,1 seviyesinde gerçekleşti.
Mart döneminde mevsim etkilerinden arındırılmış istihdam edilenlerin sayısında bir önceki döneme göre 66 bin kişilik, işsiz sayısında ise bin kişilik artış söz konusudur.
Mevsim etkileri dikkate alınan veriler
TÜİK tarafından mevsim etkileri dikkate alınarak yapılan ölçüme göre ise, işsizlik oranı Mart 2012 döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 0.9 puan düşüşle yüzde 9.9'a geriledi. Bir önceki dönem olan Şubat'ta ise işsizlik yüzde 10.4 olarak açıklanmıştı.
Ayrıca tarım dışı işsizlik oranı aynı dönemde yüzde 13.4'ten yüzde 12.1'e gerilediği açıklandı.
İşsizlerin çoğu mevsimlik işçiler
İşsizlerin; % 32,9’unu çalıştığı iş geçici olup işi sona erenler, % 13,4’ünü işten çıkarılanlar, % 18,3’ünü kendi isteğiyle işten ayrılanlar, % 6,5’ini işyerini kapatan/iflas edenler, % 9,5’ini ev işleriyle meşgul olanlar, % 8,5’ini öğrenimine devam eden veya yeni mezun olanlar, % 11’ini ise diğer nedenler oluşturmakta.
Bu dönemde istihdam edilenlerin % 71,1'i erkek, % 57,3’ü lise altı eğitimli ve % 57,2'si ise 10 kişiden az çalışanı olan işyerlerinde yani iş güvencesinden yoksun olarak çalışmakta.
Bu durum, işsizliğin genel olarak genç, kentli, kadın ve eğitimli insanlar arasında yaygın olmaya devam ettiğinin göstergesi niteliğinde.
İşgücüne katılma oranı düşüyor
İstihdam edilenler ile işsizlerin işgücü piyasasındaki yerini ifade eden ve bu nedenle işsizlik oranından daha anlamlı sonuçlar veren işgücüne katılma oranı (İKO) ise, yüzde 49'dan yüzde 48.6'ya geriledi. Bu durum ise işgücü piyasasını terk edenlerin katılanlardan 0.4 puan fazla olduğunu gösteriyor. 1989 yılında %55.3 olan İKO oranının bu tarihten sonraki düşme eğilimini koruduğu görülmekte.
Aynı dönemler için yapılan kıyaslamalara göre erkeklerde işgücüne katılma oranı 1,2 puanlık azalışla % 69,8, kadınlarda ise herhangi bir değişim göstermeyerek % 27,9 olarak gerçekleşti.
Mart döneminde, Türkiye'de kurumsal olmayan nüfus yani, "okul, yurt, otel, çocuk yuvası, huzurevi, hastane, hapishane, kışla ya da orduevlerinde ikamet edenler ile yabancı uyruklular" dışındaki nüfus, bir önceki yılın aynı dönemine göre 1 milyon 312 bin kişilik bir artış ile 73 milyon 326 bin kişiye ulaştı.
Bu nüfusun 15 yaşın üzerindeki bölümü ise çalışma çağındaki nüfus olarak adlandırılır ve bunların sayısı ise 1 milyon 196 bin kişi artarak 54 milyon 438 bin kişiye ulaştı.
Enformel çalışma yaygınlaşıyor
Türkiye işgücü piyasasının yapısal bir özelliği haline gelen ve formel (kayıtlı) sektörün kentlerdeki işgücü arzını karşılayamaması sonucu ortaya çıkan enformelleşme ağırlığını koruyor. Son verilere göre, enformel olarak, yani herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna kayıtlı olmadan çalışanların oranı, % 37,5 olarak açıklandı. Bu dönemde, tarım sektöründe sosyal güvenlikten yoksun çalışanların oranı %81,8, tarım dışı sektörlerde ise % 23,9 olarak gerçekleşti.