Unakıtan, kendisi hakkında verilen gensorunun görüşmelerinde 'Tüpraş'ın satışı öncesi Ofer ile herhangi bir görüşme yapmadığını' belirtmiş ve 'Bu haberler yalan' diyerek konu hakkındaki bütün iddiaları reddetmişti. Bu tespiti lütfen unutmayın, akınızda tutun!
Unakıtan, kendisi hakkında verilen gensorunun görüşmelerinde 'Tüpraş'ın satışı öncesi Ofer ile herhangi bir görüşme yapmadığını' belirtmiş ve 'Bu haberler yalan' diyerek konu hakkındaki bütün iddiaları reddetmişti. Bu tespiti lütfen unutmayın, akınızda tutun!
Şimdi aşağıda Milliyet ve Hürriyet gazetelerinde yer alan haberlere birlikte göz atalım:
- Milliyet: "...1 Mart gecesi İstanbul'dan kalkan
ve Eyal Ofer ile Mehmet Kutman'ı taşıyan özel bir uçak, gece yarısı Ankara'ya iniyor. İkili Maliye Bakanı Unakıtan'ın yanına götürülüyor. Saat 02.00'de görüşüyorlar. Bakan, ertesi sabah
Tüpraş için satış emri veriyor..."
- Milliyet: "...Milliyet'te hafta içinde yayımlanan 'Gece 02.00 buluşması' başlıklı haberle ilgili açıklamalarda bulunan Kutman, Tüpraş'ın yüzde 14.76'lık bölümünün borsada satışı sırasında kendisinin Ankara'ya gelip Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'la görüşmediğini, Eyal Ofer'in de o tarihte Türkiye'de olmadığını kaydetti. Kutman, 'Eyal Ofer dediğiniz 50 milyar doların üstünde değeri olan bir şirketin sahibi. Ofer, nezaket icabı Bill Gates gibi gelir, iki kişiyle Türkiye'nin gidişatını konuşur, gider' diye konuştu..."
- Hürriyet: Ertuğrul Özkök'ün 09/11/2005 tarihli yazısından: "... (Ofer) Bu konuda ilk defa konuşuyor: 'Ben Başbakan Erdoğan'la ilk defa Davos'ta görüştüm. Ama o sırada henüz başbakan değildi. Orada Galataport konusu hiç açılmadı. İkinci görüşmemiz yine Davos'ta oldu. Özel bir görüşme değildi.' Ya Ankara'daki gece yarısı buluşması? 'Orada, Maliye Bakanı, dönemin Turizm Bakanı Erkan Mumcu ve bir bakan daha vardı. Bizim yanımızda da Hamdi Akın ve hazırladığımız projenin üç mimarı vardı. Tamamen mimari projeyle ilgili bir toplantıydı. Biz Beyoğlu mimarisine benzeyen bir proje hazırlamıştık. Devlet ise Tabanlıoğlu'nun modern çizgiler taşıyan projesini benimsemişti..."
Sevgili dostlar, yukarıdaki iki haberi ve Ertuğrul Özkök'ün, Eyal Ofer ile yaptığı konuşma sonrası, köşesine taşıdıklarını okudunuz?
Şimdi soralım, kim doğru söylüyor? Unakıtan mı, Ofer mi, Kutman mı?
- Gensoru öncesi, sırasında ve sonrasında 'Eyal Ofer ile hiç görüşmedim, ne Ofer ne kofer tanırım' diyen Unakıtan mı?
- 'Ofer, o tarihlerde Türkiye'ye gelmedi, gelse Bill Gates gibi gelir' diyen Kutman mı?
- Yoksa, gece yarısı görüşmesini doğrulayıp daha açıkçası böyle bir görüşme için Türkiye'ye geldiğini kabul edip, bu cümle ile Unakıtan'ı ve Kutman'ı terse düşüren Ofer mi? Bu noktada bir tespit yapmakta yarar var: Ofer, görüşmeyi kabul ediyor ama içeriğinin farklı olduğunu iddia ediyor. Bir iddiası daha var: 'Görüşmede Erkan Mumcu da vardı'... Hatırlarsanız, gensoru görüşmeleri sırasında Mumcu, Unakıtan'ın 'Görüşmedim, tanımam' sözlerinin kayda geçmesini istemişti. Şimdi Mumcu'ya düşen detayı açıklamak...
Sonuç: Tüpraş, Kuşadası, Galataport arkada birçok soru bırakarak Türk özelleştirme tarihine birer 'kara leke' olarak geçti. Söylenenler, yapılanlar, açıklanan, tarihler hiçbiri birbirini tutmuyor ve sorular gün geçtikçe artıyor. İşin kötüsü siyasi otoritenin bu konuda adım dahi atmaya niyeti yok. Halkın bir ferdi olarak beklentim Cumhurbaşkanı'nın konuya el atması ve gerekli kurulları harekete geçirmesi...
Not: Özkök'ün yazısından Park Oteli de Ofer'in aldığını öğrendik. Bu noktada bir soru sormak istiyorum; son dönemde Ofer-Kutman ikilisi İstanbul Belediyesi'ne otel ile ilgili bazı tasarruflar için talepte bulunup, Güllüce veya Topbaş ile görüştüler mi?
Not: Unakıtan, tartışmalara konu olan Uzakdoğu gezisine hangi uçakla gitti? Daha açıkçası: bu uçak hangi kuruma veya kime aitti? Lütfen açıklasın! Biz de rahat edelim!