SEVGİLİ okuyucularım, Özelleştirme Yüksek Kurulu, TÜPRAŞ'ın satış işlemini onayladı. Vatana millete hayırlı uğurlu olsun diyeceğim ama dilim varmıyor.
SEVGİLİ okuyucularım, Özelleştirme Yüksek Kurulu, TÜPRAŞ'ın satış işlemini onayladı. Vatana millete hayırlı uğurlu olsun diyeceğim ama dilim varmıyor.
Türkiye, adına ‘‘özelleştirme’’ denilen bu oyuncağı yanlış kullanıyor. Ülke çıkarları zedeleniyor. Şimdi size 2 somut örnek vereceğim.
Balıkesir SEKA kağıt fabrikası, geçen yıl AKP iktidarı tarafından özelleştirildi! Kim aldı? İslamcı Yeni Şafak Gazetesi'nin sahibi olan, iktidara her gün destek veren ve işler alan Albayraklar! Kaça aldı? Bu sorunun yanıtını vermeden önce size fabrika hakkında biraz bilgi vereyim.
Balıkesir'e 10 kilometre uzaklıkta. Tam 1,877 dönüm arazisi var. İçinde 201 lojman, fabrikalar, depolar, hangarlar, sosyal tesisler ve çalışır durumda yüzlerce makine var.
Şimdi sorumuzun yanıtını vereyim! Bu ulusal değerimiz, devletin ve milletin malı, Albayraklar'a sadece ve sadece 1 milyon 100 bin dolara satıldı. Özelleştirme adı altında! Büyük kentlerimizde bir adet lüks apartman dairesi fiyatına. İnsaf, insaf. (Hazırlanan resmi uzman raporlarında bu tesislerin piyasa değerinin 51 milyon dolar olduğu vurgulanıyordu.)
İlk aşamada çalışanlar işten çıkarıldı. Peki tesisler çalışıyor mu? Üretim var mı?
YOK! O güzelim tesisler çürüyor.
Selüloz-İş sendikası bu özelleştirme işleminin iptali amacıyla dava açtı. İdare Mahkemesi bu skandal için önce yürütmenin durdurulması kararı verdi. Bir üst mahkeme bu kararı onadı. Özelleştirme İdaresi'nin işlemi daha sonra yasalara aykırı bulunup iptal edildi.
Burada Özelleştirme İdaresi ile hükümete soruyorum:
Bu fabrika şimdi ne olacak? Bunun hesabını kim soracak, kim verecek?
Dahası var. Yine AKP iktidarı döneminde 3,5 milyon dolara ‘‘özelleşen’’ SEKA Aksu-Giresun kağıt fabrikası da çalışmıyor.
Yazık değil mi, günah değil mi?
Yakın gelecekte gerek Balıkesir ve gerekse Aksu kağıt fabrikalarının arazileri imara açılıp parsellenirse, üzerine apartmanlar dikilirse hiç şaşmayın.
Şimdi gelelim TÜPRAŞ olayına. Türkiye'nin Milli Piyango İdaresi ile birlikte altın yumurtlayan iki tavuğundan biri. Dev bir firma. Akaryakıt alanında tekel. Zarar etmesi söz konusu değil. Tam tersine, yılda yaklaşık 300 milyon dolar kár ediyor. Rakamlara lütfen dikkat: Yıllık cirosu 13 milyar dolar. Bugün yeni bir TÜPRAŞ kurmanın maliyeti 7 milyar dolar. Borsa'da bugünkü değeri ise 2.3 milyar dolar.
AKP iktidarı, bu kuruluşu geçtiğimiz günlerde ‘‘özelleştirme’’ adı altında sattı.
1 milyar 300 milyon dolara. TÜPRAŞ'ın 4-5 yıllık kazancı kadar bir paraya!
Sadece iki teklif geldi. Açık arttırma, rekabet falan olmadı. Ayıptır, yazıktır, günahtır.
Alanlar yarı yarıya Türk-Rus ortaklığı.
Rus ortak Efremov. Tataristan'da. Fakat bu firmayla ilgili olarak yapılan araştırmalar hiç olumlu değil.
Bu bir tabela şirketi. İsmi sadece posta kutusunda var. Vergi kaçakçılarının cenneti Virgin ve Cayman adalarında kayıtlı. Ardında Rus mafyası olduğundan kuşku duyuluyor.
Bunları Melih Aşık araştırıp ortaya çıkardı, köşesinde defalarca yazdı...
Ve hiçbir Türk yetkiliden yalanlama gelmedi. Bu durum inkar edilmedi.
Bu adamlar bu parayı nereden getirecek, nasıl getirecek?
Kara para mı olacak?
Peki TÜPRAŞ'ın parası ne zaman, nasıl ödenecek? Peşin mi, taksitle mi? Taksit olacaksa hangi tarihlerde?
Hiçbiri bilinmiyor.
Böyle özelleştirme olur mu?
Dikkat ediniz, bu işlem ülkemizin iki altın yumurtlayan tavuğundan biri için yapılıyor. Devlete her yıl katrilyonlar kazandıran TÜPRAŞ, pazarlıksız, açık arttırmasız, görüşmesiz, sadece kağıt üzerinde verilen bir fiyata elden çıkarılıyor. Ölmüş eşek fiyatına demeyelim de, buna yakın bir tarife ile!
Peki niçin böyle yapılıyor? Bunun ardında ne var?
AKP iktidarı soranlara, özellikle IMF'ye ve AB'ye, büyük bir özelleştirmeyi ‘‘başarıyla’’ bitirdiğini söylesin diye!
İşte size bir küçük, bir de büyük iki özelleştirme öyküsü. Balıkesir SEKA ve TÜPRAŞ. Kararı siz vicdanınızda verin.