DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin ortak düzenlediği İşçi Sağlığı ve Güvenliği Kongresi’nde yapılan oturumlarda, taşeronlaştırmanın güvencesiz çalışmayı beraberinde getirdiği vurgulandı.
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin ortak düzenlediği İşçi Sağlığı ve Güvenliği Kongresi’nde yapılan oturumlarda, “taşeronlaşma” ve “güvencesizlik” konularıyla, bunların işçi sağlığı ve güvenliğine etkileri üzerine yapılan sunumlarda, taşeronlaştırmanın güvencesiz çalışmayı beraberinde getirdiği vurgulandı.
“Taşeronlaşmanın İşçi Sağlığına Etkileri” başlıklı oturumda DİSK Genel Başkan Vekili Tayfun Görgün, AKP Hükümetinin programlarının, taşeronlaştırma ve güvencesiz, esnek çalışma modellerini her alanda hayata geçirmeye dönük olduğunu ifade etti.
Mevcut durumun irdelenmesi konusunda söz alan Çalışma ve Toplum Dergisi Yayın Yönetmeni Murat Özveri de iş kazaları davalarından örnekler vererek sonunda suçlu bulunanın hep işçiler olduğunu hatırlattı. Taşeronlaşmayla birlikte gündeme gelen “alt işveren” kavramına dikkat çeken Özveri, taşeronlaşan işyerlerinde bir ya da daha çok alt işverenin olduğunu belirtti. Özveri bu durumun işçi sağlığı ve güvenliği konusunda yol açtığı olumsuzlukları şöyle ifade etti: “İşçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini kimin alacağı, iş kazası durumunda sorumluluğun kimde olacağı, yaptırımın kimi muhatap alacağı belirsizleşiyor.”
TÜRKİYE AÇIK FARKLA ÖNDE!
Taşeronlaşmanın boyutlarını iş kazaları ve meslek hastalıkları yönünden değerlendiren Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalından Kayıhan Pala, Türkiye’nin “Haftada 50 saat ve üzeri çalışan işçi oranında” diğer ülkelere göre açık farkla önde olduğuna dikkat çekti. Güvencesiz, esnek çalışmanın mesai saatleri gibi birçok konuda algılanan ve algılanmayan sağlık sorunlarına neden olduğunu ifade eden Pala, işçi sağlığı ve güvenliğinin yalnızca işyerini kapsamadığının, işçinin yaşam kalitesi ve işten memnuniyetini de içeren bir kavram olduğunun altını çizdi.
devamı için;