Türkiye özelleştirmeyle yaklaşık 20 yıl önce Özal hükümetleri döneminde tanıştı. Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan ve ülkenin yeniden inşasına harç taşıyan her biri çok değerli işleve sahip yüzlerce kamu kuruluşu ekonomik çöküşün nedeni olarak gösteriliyordu. Kamu kuruluşlarının şişirilmiş kadroları, bazı kuruluşlarda yaşanan yolsuzluklar ve bilançolara yansıyan zarar etkileyiciydi.
KİT’ler özelleştirilirse, yani satılırsa devlet yükten kurtulacak, bütçe açığı sona erecek, daha da önemlisi bu satışlar sayesinde ülkenin biriken iç ve dış borçlarını ödemek için kaynak yaratılacaktı. Özelleştirmeyle gelecek olan demokratikleşme, girişimcilik ruhu, servetin geniş kitlelere dağılımı da cabasıydı.
Bir türlü bitmeyen ağır ekonomik kriz nedeniyle tartışma fazla uzamadı. “Satalım kurtulalım” ağır basınca KİT’lerin özelleştirilmesine 1985 yılında başlandı. Büyük bölümü sektörlerine yön verecek kadar büyük olan yüzlerce kamu kuruluşu özelleştirildi. Ve büyük satış hala sürüyor.
Peki hedeflere ulaşılabildi mi? Yaşananlara bakılırsa hedefler bir yana, her özelleştirme bir suç belgesi oldu. Haraç mezat satışlar sırasında tam bir yağma, talan yaşandı. Nasıl mı? İşte fezleke gibi örnekler.
|
SUÇ TANIMI :Kamuya ait işletmenin satışında usulsüzlük ve ağır kamu zararı
SUÇ MAHALLİ :Kars Süt Mamülleri
SUÇ TARİHİ : 14.08.1985
Türkiye’deki ilk özelleştirme uygulamasında Kars Süt Mamülleri Müessesesi’nin işletme hakkı, 14.8.1985 tarih ve 85/21 sayılı kararla devredildi. Yapılan anlaşmaya göre işletmeyi devralan şirket, 1986’dan itibaren ilk üç yıl için sırasıyla 20 milyon, 40 milyon ve 100 milyon lira ödeyecek, takip eden 6 yılda ise ödemeler her yıl toptan eşya fiyat endeksinin yüzde 75’i oranında artırılacaktı. Ancak şirket ilk iki yılın ardından ödemelerini yapmadığı gibi tesisi kapattı ve makineleri sökerek başka bir yere taşıdı. Kamu Ortaklığı Yüksek Kurulu durumu ancak 7 yıl sonra fark edip 1.4.1992 tarih ve 92/9 sayılı kararla Kars Süt Mamülleri tesislerini geri aldı. Atıl durumdaki trilyonluk tesis Türkiye Süt Endüstrisi Kurumu’na devredildi. Onlarca işçi işten çıkarılırken, asıl önemlisi bölge hayvancılığı darbe aldı. Özelleştirme hiçbir işe yaramadığı gibi makineleri çalınan tesis trilyonluk zararıyla bir başka kamu kuruluşunun üzerine yıkılmış oldu. Ama tesisin kapanmasının ardından Kars’ta özel sektöre ait 3 adet süt ve süt ürünleri tesisi kuruldu. Bunlar kimlerdi dersiniz?
|
SUÇ TANIMI :Kamuya aİt İşletmenİn satışında usulsüzlük
SUÇ MAHALLİ :Kütahya Manyezit İşlet. A.Ş.
SUÇ TARİHİ :05.09.1995
Kütahya Manyezit İşletmeleri Şirketi KÜMAŞ, Özelleştirme Yüksek Kurulu kararıyla 108 milyon 100 bin dolara Zeytinoğlu Holding’e satıldı. Satış bedelinin yarısı olan 54 milyon doların satış sözleşmesinin imzalandığı tarihte, diğer yarısının bir yıl sonra ödenmesi kararlaştırıldı. Devlet bankalarında 40 milyon dolar nakit parası bulunan KÜMAŞ, satıştan bir gün önce bu paranın 18 milyon dolarını devlet bankalarından çekerek işletmeyi satın alacak olan Zeytinoğlu Holding’e ait ESBANK’a yatırdı. Bir gün sonra yani 28 Eylül 1995’te de Zeytinoğlu Holding bu parayla peşinatı ödeyerek Kümaş’ın sahibi oldu. Ayrıca KÜMAŞ’ın bankada kalan 28 milyon dolar parası da onu bekliyordu. Böylece, kamuya ait bir kuruluş olan KÜMAŞ özel sektör tarafından bir bakıma kendi parasıyla satın alındı.
|
SUÇ TANIMI :Kamuya ait enerji santrali satışında sahtekarlık ve usulsüzlük
SUÇ MAHALLİ :Afşin-Elbistan Santrali
SUÇ TARİHİ :08.12.1994
Bakanlar Kurulu kararı ile Afşin - Elbistan termik santralinin kimi üniteleri ve sahalarının rehabilitasyonu ile kimi ünitelerinin ve kömür sahalarının işletilmesi, elektrik üretimi ve ticareti, ERG-VERBURD Elektrik Üretim ve Ticaret A. Ş.’ye verildi. Bakanlar Kurulu Kararı’ndan önce fiyat teklifi veren, görüşmelere katılan Erg-Verburd şirketinin aslında varolmadığı daha sonra anlaşıldı. Bakanlar Kurulu karar aldığı tarihte şirket henüz kurulmamıştı. Şirket, karardan 19 gün sonra 27 Aralık 1994 tarihinde kuruldu.
|
SUÇ TANIMI :Kamuya ait işletmenin satışında evrakta sahtekarlık ve kamu zararı
SUÇ MAHALLİ :Testaş Aydın İşletmesi
SUÇ TARİHİ :12.12.1995
Elektronik sektöründe faaliyet gösteren TESTAŞ AYDIN işletmeleri üç yıl üretim garantisi koşuluyla Taiwan Firstohm Aydın Elektronik adlı şirkete satıldı. Satın alan şirket Tayvanlı bir elektronik üreticisi ile yerli ortağı tarafından kurulmuştu. Testaş’ı satın aldıktan hemen sonra satış sözleşmesini değiştirerek üretim şartını kaldırdılar. Üretim durdu, tesis kapatıldı. Piyasa yerli üretim yerine rekabetsiz Tayvan malına kaldı.
|
SUÇ TANIMI : Kamu malına zarar
SUÇ MAHALLİ :EBK (Et ve Balık Kurumu)
SUÇ TARİHİ : Ağustos 1995
Et Balık Kurumu’na bağlı Ağrı Et Entegre Tesisleri Ağustos 1995’te 25 milyar TL’ye satıldı. Bölge hayvancılığına katkısı olan tesis kapatılınca yeni sahibi tarafından satıştan bir yıl sonra kapatılınca 60 milyar lira ödenerek geri alındı. Ancak tesis bir daha açılamadı, bölgede hayvancılığın çöküşü de tamamlanmış oldu.
|
SUÇ TANIMI :Kamu malını peşkeş çekmek
SUÇ MAHALLİ : POAŞ
SUÇ TARİHİ :2000
POAŞ’ın yüzde 51’lik kamu payı 1 milyar 260 milyon dolara İş Bankası ile Doğan Holding ortaklığına satıldı. Peşin 500 milyon dolar ödendi. Kalan 760 milyon dolar, aralarında Vakıfbank’ın da bulunduğu 9 bankanın oluşturduğu konsorsiyumdan alınan kredi ile ödendi. Teminat olarak POAŞ’ın temettü ödemeleri gösterildi. Başka deyişle POAŞ yine POAŞ’ın parasıyla satın alındı, ama sahibi Aydın Doğan oldu. Bu satış sonrası devletin elinde kalan son bölüm hisseler de yasa ihale öngörmesine karşın ihalesiz olarak aynı İş-Doğan ortaklığına satıldı. Bu son satışın bedeli ise aradan geçen 2 yıla rağmen ödenmedi.
|
SUÇ TANIMI :Al gülüm ver gülümdür ama...
SUÇ MAHALLİ : EBK Ankara Kombinası
SUÇ TARİHİ : 1995
Özelleştirme İdaresi, Et Balık Kurumu Ankara kombinasını 1995 yılında satışa çıkardı. Kombinanın en cazip yanı Ankara’nın Yenimahalle semtine yakın 100 dönümlük arsasıydı. Bu nedenle Özelleştirme İdaresi “kombinanın arsa spekülatörleri yerine işletecek bir grubun eline geçmesi arayışındaydı. Ankaralı bir grup işadamı “Biz kooperatif kurup, kombinayı işleteceğiz. Biz bu işin esnafıyız.” diye ortaya çıktı. Özelleştirme İdaresi de EBK kombinası ile 100 dönüm arsasını Gimat adlı bu kooperatife 22.3 milyon dolara sattı. Satış gerçekleşir gerçekleşmez kooperatifi dağıtan işadamları anonim şirket kurdular. Kombinanın arsasının 50 dönümünü yıllığı 10.5 milyon dolardan 12 yıllık kontrat ile Migros’a kiraladılar. Migros bu arsaya “Ankara’nın ve de Balkanlar’ın en büyük alışveriş merkezi”ni kurdu. Alışveriş merkezindeki 100 dükkanın 70’ini “EBK kombinasını işleteceklerini söyleyen “ileri görüşlü işadamları” na verdi. İşadamları bu dükkanları da yıllığı 15 milyon dolardan kiraladı. Aynı girişimci işadamları arsanın kalan 50 dönümlük bölümünü de bir Alman şirketine 100 milyon dolara devrettiler.
|
SUÇ TANIMI :Tarım sektörünün çöküşünü hazırlamak
SUÇ MAHALLİ :Yemsan
SUÇ TARİHİ : 1993-1995
Yemsan’a bağlı tüm fabrika ve birimler 1993-1995 yılları arasında özelleştirildi. Bu fabrikalar sayesinde yem fiyatlarını kontrol ederek tarım sektöründe denge sağlayan devlet üretimden tamamen çekildi. Ancak özelleştirilen 26 fabrikayı da gerek ithalat, gerekse üretim yapan sektörün büyük şirketleri almıştı. Bir yıl içinde 26 fabrikadan 11’inin üretimine son verildi. Yemde ithalat oranı iki katına çıkarken fiyatlar yüzde 1500 yükseldi, tarım sektörü ağır darbe aldı.
|
SUÇ TANIMI :Kamu malı soygunu
SUÇ MAHALLİ :Antalya Limanı
SUÇ TARİHİ :1995
1995 yılında özelleştirilen Antalya Limanı, ünlü işadamı Faruk Süren’in kardeşi Süha Süren’in Ortadoğu Yatırım Şirketi’ne devredildi. Süren’e yapacağı ödemeler için de devlet bankası Sümerbank’tan kredi verildi. Daha sonra Sümerbank satıldı, Süren kredileri ödemeyince de Antalya Limanı Banka’nın yeni sahibi Hayyam Garipoğlu’na geçti. Sümerbank’a el konulunca liman yeniden devlete geri döndü. 1999 yılına kadar cebinden hiçbir ödeme yapmayan Süren, 4 yıl boyunca limandan yılda 10 milyon dolar kazandı. Limanı özelleştiren devlet ise bu gelirden olduğu gibi, kredi borcu yüzünden satış parasını da alamamış oldu.
|
SUÇ TANIMI : Hükümet eliyle kartelleşme
SUÇ MAHALLİ :SEK İşletmeleri
SUÇ TARİHİ :1995
Süt Endüstrisi Kurumu’na ait 32 işletme 1995 yılı içerisinde parçalanarak özelleştirildi. SEK’in isim hakkı ve İstanbul İşletmesi de bir paket olarak 1.8 trilyona Koç Gurubu’na satıldı. Oysa bu işletmenin sadece arazisi için 18 trilyon lira teklif vardı. SEK’in 4 adet işletmesini Tekfen Grubu’na bağlı Mis Süt 2 trilyona aldı. Piyasa payını arttıran Mis Süt 1996’dan başlayarak dünyanın en büyük gıda şirketi Nestlé’ye devredildi. Satın alınan SEK’in 4 işletmesi ise “üç yıl süreyle çalıştırma” taahhüdüne karşın kapatıldı. SEK’in bazı işletmelerini de Tikveşli aldı. Tikveşli de kısa süre sonra Sabancı’ya satıldı. Satın alınan işletmelerin tamamı “çalıştırma taahhüdüne” rağmen kapatıldı. Zaten satın alanların amacı bu fabrikaları işletmek değil, fabrika arazilerinin rantını elde etmekti. Ama asıl önemlisi piyasanın en büyük süt üreticisi olan SEK’i yok ederek tekel oluşturmaktı. Bu haraç mezat satışlardan sonra bugün süt ve süt ürünleri sektörü altı büyük tekel tarafından yönlendiriliyor. Bunlar: Pınar Süt (Yağır Holding), Mis Süt (Nestlé), SEK (Koç Holding), Danonesa-Tikveşli (Sabancı Holding), Ülker ve Sütaş’tır. Fiyatlar da bu 5-6 firmadan oluşan kartel tarafından belirleniyor. Üreticinin eline geçen fiyat maliyeti bile karşılamazken, süt çiftçiye ödenen rakamdan yüzde 500 fazla fiyatla tüketiciye satılıyor.
|
SUÇ TANIMI :Özelleştirme yoluyla arazi soygunu
SUÇ MAHALLİ :ORÜS Orman Ürünleri Sanayii
SUÇ TARİHİ :
Orman sanayii alanında kuruculuk ve işletmecilik yapmak, gelişimine katkıda bulunmak amacıyla kurulan ORÜS işletmeleri, arsa bedellerinin bile çok altındaki fiyatlarla özelleştirildi. Örneğin, kent içerisinde 210 dekar arazi üzerinde kurulu ORÜS Vezirköprü işletmesi 21 milyar liraya satıldı. Birkaç gün sonra da ihaleyi alan şirket Vezirköprü İşletmesi’ni 364 milyar liraya sattı. ORÜS’e ait işletmelerin diğer bölümleri de Artvin İmalat Sanayi, Çelikler Sanayi, Yılmaz Transport gibi büyük şirket ve holdinglere satıldı. Ve bu işletmelerin tamamına yakını kapatıldı. Çünkü onların amacı orman sanayiinin geliştirilmesi ve korunması değil, arazi spekülasyonuydu.
|
SUÇ TANIMI :Hayvancılık sektörünü yok etmek
SUÇ MAHALLİ :Et ve Balık Kurumu
SUÇ TARİHİ : 1995 - 2000
Özelleştirme operasyonu nedeniyle çöküşe geçmesine karşın 1980’lerin sonunda et ve et mamulleri üretiminde yüzde 60’lık pazar payına sahip olan EBK’nun 16 kombinası 1995 ile 1999 yılları arasında arsa bedellerinin bile altında kalan fiyatlarla özel sektöre devredildi. Bunlardan 9’u hemen kapatıldı. Özelleştirme öncesi yılda 14 bin ton olan üretimleri 1.3 bin tona düştü. Özelleştirilen işletmelerin borç ve yükümlülükleri EBK’na yani kamunun sırtına kalırken, üzerinde kurulduğu alanlar “rant beklentisi” nedeniyle arsaya dönüştürülerek satıldı. Et üretimi tamamiyle özel sektörün eline geçince de et ithalatı öne geçti, et fiyatlarındaki yükseliş dışında hayvancılık sektörü de ağır yara aldı.
|
SUÇ TANIMI :500 milyon dolarlık banka soygunu
SUÇ MAHALLİ :Impeksbank
SUÇ TARİHİ : 1994
1994 yılındaki ekonomik krizde devlet İmpeksbank’a el koydu. El koymadan kısa süre önce Türkiye’nin en büyük şirketi TÜPRAŞ’ın İmpeksbank’a 27 milyon 592 bin dolar yatırdığı ortaya çıktı. Daha sonra Türkiye Kalkınma Bankası’nın da batışından kısa süre önce İmpeksbank’a 30 milyon dolar kredi verdiği anlaşıldı. Bu paralarla birlikte 500 milyon dolar battı.
|
SUÇ TANIMI :466 milyon dolarlık soygun
SUÇ MAHALLİ :Etibank
SUÇ TARİHİ : 1998
1935 yılında kurulan banka 1998’de özelleştirilerek 152 milyon dolara Cavit Çağlar’a satıldı. Oysa daha önce devletten aldığı İnterbank batmak üzere olduğu için Çağlar’ın bir banka daha alması mümkün değildi. Bu ortaya çıkınca Çağlar’dan hisselerini devretmesi istendi. Banka Dinç Bilgin’e geçti. 2000 yılında Banka’ya el konulduğunda zarar 466 milyon dolardı. Bankadaki mevduatın neredeyse tamamı kredi olarak Bilgin’e ait şirketlere verilmişti.
|
SUÇ TANIMI :Zararına satış
SUÇ MAHALLİ :Türkiye
SUÇ TARİHİ : 1985-1998
Türkiye’de ilk özelleştirme 1985 yılında yapıldı. Satışlar hala sürüyor. DPT verilerine göre, 1985 ile 1998 yılları arasında 4 milyar 474 milyon 177 bin dolar gelir elde edildi. Aynı tarihler arasındaki özelleştirme gideri ise 4 milyar 572 milyon dolardı. Yani özelleştirme giderleri gelirden daha fazlaydı. Özelleştirmelerden sonra bu kuruluşların yüzde 40’a yakını yeni sahiplerince kapatıldı. Bazı sektörlerde kartel oluştu, bazı sektörlerde yerli üretim son buldu. Yeniden yapılanma altında İlk özelleştirilen kuruluşlar arasındaki Et Balık İşletmeleri, SEK İşletmeleri, Yem Sanayi Fabrikalarının ortadan kalkmasıyla hayvancılık çöktü, tarım çöküşe geçti. Tarımın tam çöküşü için ise sırada Gübre Fabrikaları var.
|
SUÇ TANIMI :Zarar eden özel şirketi, devlet devralarak iflastan kurtarır. Kâra geçirildikten
sonra 6 aylık kârının yarısından daha düşük bir bedelle tekrar özel sermayeye devredilir.
SUÇ MAHALLİ: METAŞ
SUÇ TARİHİ : 18.04.1995
Bir özel sektör kuruluşu iken zarar eden METAŞ, 1992 yılında devlet tarafından alınarak iflastan kurtarılır. 2 yıl içinde kâra geçirilen şirket, 500 en büyük sanayi kuruluşu içinde 45.sırada yer alır.
1995 yılında 6 aylık kârı, 120 milyon dolara yükselir. Bu kâr, devletin “sırtında kambur” olarak görülür. Bundan kurtulmak için, 57.9 milyon dolar bedelle tekrar özel sektöre devredilir.
Şirketi alan Uzanlar, iki yıl içinde tekrar zarar ettirir. Devlete hiç vergi ödemez. Böylece 2500 çalışan işten atılır. Üretim durdurulur. Ama birilerinin servetine servet katılır.
|
SUÇ TANIMI : Neredeyse bedavaya verilen şirketten geriye, otomobillerin sergilendiği çok
geniş bir arazi ve çimento taşımasında kullanılan bir iskele kalır.
SUÇ MAHALLİ :TOE(Türkiye Otomotiv Endüstrisi)
SUÇ TARİHİ : Nisan 1995
Nisan 1993 yılında 50 milyon dolar değerindeki TOE, Rumeli Holding’e 8 milyon dolara satılır. Tüm hisseleri TOE’ye ait olan pazarlama şirketi MAT’da yanında hediye edilir.
Ünlü Uzan ailesi tarafından devir alındıktan bir hafta sonra MAT’da çalışan 447 işçi, tazminatları bile verilmeden işten atılır.
Değerinin 6’da birine, neredeyse bedavaya kapatılan şirkette üretim durdurulur.
Şirketten geriye 238 dönümlük arazi ve Uzan ailesinin, çimento fabrikalarının çimentolarını taşımakta yararlandığı çok elverişli bir iskele kalır. Hükümetler, “yürü kulum” diyerek bir sermaye grubunu yine ihya etmiş olur.
|
SUÇ TANIMI: Kamuya ait kârlı bir işletme, kendi kârı ile satın alınır, ayak bağı olarak görülen imtiyazlı hisse ve küçük hissedarlar ortadan kaldırılır. Şirketin kârlarıyla bir batık şirket kurtarılır. Şirket zarar ettirilerek maliyeti kamuya yüklenir.
SUÇ MAHALLİ: POAŞ(Petrol Ofisi A.Ş.)
SUÇ TARİHİ :21.07.2000
POAŞ’ın % 51’lik kamu payı blok olarak, 1.260 milyon dolar bedelle İş-Doğan Petrol Yatırımları A.Ş.’ye devredilir.
Satış sözleşmesinde devletin denetimini sağlayan, 5 yıl süre ile geçerli imtiyazlı hisse ve kalan, % 42.3 kamu payının halka arz edileceği tanzim edilir.
Bu özelleştirme işlemi topluma, “Çağın en büyük peşin satışı” olarak sunulur.
Ancak, 500 milyon doları, bu yatırım grubu tarafından, kalan 760 milyon dolar ise Vakıfbank’ın da içinde bulunduğu 9 bankanın oluşturduğu konsorsiyumdan alınan kredi ile ödenir.
06.03.2002 tarihinde % 16.5 kamu payı halka arz edilir. Şirketin halka açıklık oranı, % 23.2’ye çıkar. Kamu payı, % 25.8’e düşer.
15.04.2002 tarihinde ÖYK, ÖİB’nin bile görüşünü almadan re’sen bir siyasi karar alır. 5 yıl beklemeden 2.yılda devlete ait altın hisseyi kaldırır.
Seçim atmosferine girilmiştir. Dönemin siyasi yetkilileri bu medya grubuna yasaları ihlal ederek rüşvet vermeye devam eder.
Halka arz edilmesi gereken % 25.8’lik kamu payı, 16.07.2003 tarihinde yine ÖYK Kararı ile blok olarak aynı sermaye grubuna devredilir.
Toplam 387.8 milyar TL olan satış bedelinin, % 30’u peşin, kalan 271 milyar TL’ye karşılık ise, POAŞ’ın kendi hisseleri teminat olarak gösterilir. Özelleştirme Uygulamalarında Değer Tesbiti ve İhale Yönetmeliği’ne göre; hisse senetleri teminat olarak kabul edilmemektedir. Yani, ÖYK’nın kendisi tarafından usulsüz işlem yapılır.
08.10.2002 tarihinde ise 1.3 milyar dolar zararda olan İş Doğan Petrol yatırımları A.Ş. ile POAŞ birleştirilerek, zararda olan şirket, bütün aktif ve pasifleriyle POAŞ’a devredilir. POAŞ zarara uğratılır ve uzun bir süre vergi ödememesi sağlanır.
22.11.2002 tarihinde küçük yatırımcıların hisseleri, bu grup tarafından ucuz fiyatla ele geçirilir. Böylece İş Doğan Grubu’nun POAŞ’taki payı, % 99.35 yükselerek kontrol elde edilir.
Kısaca POAŞ, alıcının kaynakları ile değil, POAŞ’ın kendi kârları ile satın alınır.
|
SUÇ TANIMI :Türkiye’nin tek çinko üreticisi ve altın üretim teknolojisine sahip olan
kamu şirketi satılarak çürümeye terk edilir.
SUÇ MAHALLİ:ÇİNKUR(Çinko ve Kurşun İşletmesi)
SUÇ TARİHİ :29.03.1996
Türkiye’nin tek çinko üreticisi ve altın üretim teknolojisine sahip olan kamu kuruluşu Çinkur, İranlı, Kanadalı ve yerli Ekin Madencilik firmalarından oluşan Kayseri Metal Madencilik firmasına 14 milyon dolar bedelle satılır.
Özelleştirmeden evvel 154 milyar TL olan şirket zararı, özelleştirildikten sonra 11.5 kat artarak 1.769 milyar liraya yükselir.
Dünyanın en büyük Çinko üreticisi ve ticaretini kontrol eden Glencore firması, 1999 yılında alacağına karşı bu tesislere rehin koyar, üretimi durdurulur. Maden sahası ise Türkiye’de altın aramacılığı da yapan Cominco’ya arkasından meşhur Rio Tinto firmasına geçer.
Çürümeye terkedilmiş tesislerin satışı için 7 kez ihaleye çıkılmasına rağmen tespit edilen bedelin
% 40’na dahi alıcı bulunamaz. Şirket, 23.07.2003 tarihinde 8.kez satışa çıkarılır.
İbretlik bu özelleştirme işlemi sonucunda ülkemizin tüm çinko gereksinimi dışarıdan karşılanır. Sahip olduğumuz tek altın üretim teknolojisi de yok olup gider.
|
SUÇ TANIMI : Kamuya ait bir işletme iktidara yakın bir firmaya değerinin çok altında satılır.
SUÇ MAHALLİ: SEKA Balıkesir İşletmesi
SUÇ TARİHİ :19.06.2003
Şirkete satılmadan önce, 1.8 milyon dolarlık yatırım yapıldı. 51.2 milyon değerindeki şirket, 1.1 milyon dolara ALBAYRAKLAR A.Ş.’ye satıldı.
Bu firma, ilk iş olarak 289 işçiyi kapıya koyar.
Yargı, bağışa dönen bu satışı, kamu yararına aykırı bularak durdurdu.
|
SUÇ TANIMI : Satış yapılır. Giden gelirden azdır. Borçlar ertelenir. Kamu zararı giderek artar.
SUÇ MAHALLİ: ÖYK ve ÖİB(Özelleştirme Yüksek Kurulu ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı)/ANKARA
SUÇ TARİHİ : 1985-2003 sürüyor.
-
1985-2003(ağustos) tarihleri arasında 8.6 milyar dolarlık satış yapıldı. Ancak 7.2 milyar dolar tahsil edildi.
-
ÖİB, 10 milyar dolar kaynak elde etti. 9.7 milyar dolar harcadı.
-
ÖYK, 27 şirketin satış sözleşmesinde değişiklik yaparak görevini kötüye kullandı.
-
ÖYK, alıcıların borç ödeme planlarını 40 kez değiştirdi.
-
İmtiyazlı hisseler süresinden önce kaldırılarak hukuk ihlalleri yapıldı.
-
ÖYK; alıcıların borçlarını 9-10 yıl erteledi. Bu özel soygunla, devlet borç altına sokuldu ve KAMU ZARARA uğratıldı.
-
ÖYK kararları tamamen siyasallaştırıldı.
|