Değerli yatırımcılar, 26 Haziran tarihinde bu köşede Petkim ile ilgili detaylı bir analizi sizlere aktarmış ve sonuç bölümünde “alıcının en az 2 milyar doları ödemeyi göze alması gerekir” tezini aktarmıştım.
Değerli yatırımcılar, 26 Haziran tarihinde bu köşede Petkim ile ilgili detaylı bir analizi sizlere aktarmış ve sonuç bölümünde “alıcının en az 2 milyar doları ödemeyi göze alması gerekir” tezini aktarmıştım. Gerçekleşen Petkim ihalesi sonrası, alıcının kimliği ile ilgili detayları ve çekincelerimi saklı tutarak, bu yazıdan bazı bölümleri yeniden sizlere aktarmak istiyorum. İşte 26 Haziran’da paylaştığımız analizin detayları: “Petkim'de ihale bedeli 3 milyar taban ile oluşmaya başlamalı ve özellikle Tüpraş’la arasındaki rasyoyu da dikkate alırsak, sonuçta bu şirketi kontrol etmek isteyen en az 2 milyar dolar bir bedele hazır olmalı. Piyasada Petkim ile ilgili olarak, bana göre kasıtlı bir şekilde, şu anda piyasada işlem gördüğü değerin iyi bir fiyat olduğu ve bu fiyata yakın bir değer ile satılmasının doğru olabileceği konuşuluyor. Ne güzel 650-700 milyon dolar arası bir para veren Petkim’i kontrol edecek! Bu noktada ben de bunu söyleyen alıcılara veya dışarıdan yorum yapanlara diyorum ki; “Ne gerek var, bedava verelim!” İMKB yüzde 20-25 geride Değerli dostlar, “Petkim ihalesinde oluşması gereken taban fiyat bugün piyasada işlem gördüğü değerin en az iki katı olmalıdır” tezini ortaya atmak ve sorular eşliğinde detaylandırmak istiyorum. Soru 1: Türk sermaye piyasaları bugün dünyada son dönemde oluşan hareketi yansıtıyor mu? Uzun süreden beri bu köşede “2006 Mart başından beri dünya genelinden koptuk, onlar gitti biz baktık" söylemini matematik ispatı ile aktarmaya çalışıyorum. Bu yazıyı yazdığım saate kadar okuduğum bütün gazetelerde Ali Babacan’ın da aynı tip sözlerine (ilk defa) rastladım. İşte Babacan’ın cümleleri: Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, nisan ayından bu yana gelişmekte olan ülkelerin borsalarının ortalama yüzde 10 arttığını, Türkiye’de ise yüzde 2 gerilediğini kaydederek, "12 puanlık makasımız açılmış durumda. Bu, 'acaba' soru işaretinin Türkiye’ye getirdiği maliyet. Bir şey olmuyor derken, dışarıda işler çok iyi gitti, bu dönemde." Gördüğünüz gibi hükümetin bakanı bile net olarak ortaya koyuyor, dünya genelindeki hareketten çok geri kaldık. Babacan’a göre Nisan 2007’den beri yüzde 12 geride kaldık, bana göre Mart 2006’dan beri yüzde 20-25. Soru 2: Dünya genelindeki harekete uyum sağlayamadık ise, Petkim ile bunun ilgisi ne? Çok açık, bugün “Petkim’in piyasa değeri iyi” diyenlerin tezi gerçekçi değil. Dünya genelinde geride kalmış bir genel piyasa yapısı içinde şirketin değeri iyi olamaz. Soru 3: Şirket piyasaya göre primli olamaz mı? Şirketin değeri “ederinde hatta üstünde” diyenler acaba şirketin dolar bazındaki hisse grafiğine hiç baktılar mı? İşte görünen. Dolar bazında 2000 yılı değerine ve hemen sonra bugün işlem gördüğü değere bakın ve sonra lütfen şu soruya cevap arayın: 2000 yılından bugüne Türkiye’de neler oldu? Neler hangi fiyatla satıldı? Dünya genelinde neler oldu? Finansal trendler nasıl değişti?. Bu sorulara cevap arayalım ve sonra elimizi vicdanımıza koyup sonuca gidelim, ne dersiniz Petkim’in fiyatı iyi mi? Tüpraş 2000 zirvesini geçti Soru 4: Tüpraş ile Petkim’i 2000 yılı hisse değerlerine göre nasıl karşılaştırabiliriz? Tüpraş’ta ihale öncesi piyasada satıldığı fiyata göre oldukça düşük bir değerden işlem görüyordu, fiyat oldukça yüksek çıktı, sonrasında hisse değeri bu fiyata gelmedi ama 2000 yılı zirvesini geçti, bu dinamik nasıl sorgulanabilir? Tüpraş’ın dolar bazındaki grafiğini de aktarayım. Grafik üzerinde net olarak görüldüğü gibi, ihale sonrası fiyat “kontrol hissesini satın alan” seviyesine gelmiyor fakat 2000 yılı dolar bazındaki zirveyi geçiyor. Bu grafik sonrası lütfen bir kez daha Petkim’in dolar bazındaki yukarıdaki grafiğine bakın ve şu soruya cevap arayın. Genelden özele saydığımız bütün şartlar dahilinde sizce bugün görülen ve iyi olduğu hatta yüksek olduğu iddia edilen değer doğru olabilir mi? Sonuç 1: Bana göre ihale bedeli 3 milyar taban ile oluşmaya başlamalı ve özellikle Tüpraş’la arasındaki rasyoyu da dikkate alırsak, sonuçta bu şirketi kontrol etmek isteyen en az 2 milyar dolar bir bedele hazır olmalı Sonuç 2: Madem iddia edildiği gibi işler iyi, umarım “fiyatı bu iyi havadan etkilenerek, bu şekilde tahmin etmemize de” bazıları bozulmazlar. Piyasa değeri yol göstermez Sonuç 3: Bu şirketler halkın malı ve ille de satılacaksa (bence satılmamalı) ne kadar yüksek fiyat ile satılırsa bizim için o kadar iyi. Not: Liman özelleştirmelerinde oluşan fiyatlara bir bakalım ve sonra gelip 6 rıhtımı, karayolu bağlantısı ve İzmir’e göre derinlik avantajı olan Petkim Limanı’nı da aynı dinamikler içinde sorgulayalım.” Değerli dostlar, o gün paylaştığım yazıyı yukarıda aynen aktardım. Yazıda çok net iki iddia var. Birincisi Türk sermaye piyasasının baskı altında olduğu ve dünya ile korele olma yolunda hareket edeceği yönünde ki; son günlerde 50.000’e dayanan esneksi gördük, ikincisi Petkim’in piyasa değerinin “ihale için yol gösterici olamayacağı” şeklinde. Bir not daha iletmem gerekli, bu yazı çıktığında özellikle piyasa değerinin iyi olduğunu düşünüp, daha fazla etmez diyenler tarafından çok eleştirildim. Geldiğimiz noktada onlara sormak istiyorum: Ne kadar edermiş?