29 Haziran 200722 Temmuz'da yapılacak seçimlerden önce satılması için hükümet tarafından yoğun çaba gösterilen, ülkenin tek petrokimya üreticisi Petkim'de işçiler, bu sabah, işe geldiler ama işbaşı yapmayarak giriş kapısında toplandılar. Burada işçilere hitaben bir konuşma yapan Petrol-İş Sendikası Aliağa Şube Başkanı İbrahim Doğangül şunları söyledi; "Hükümet bütün uyarılarımıza rağmen yanlışında ısrara devam ediyor. Petkim ülkemizin tek petrokimya üreticisi sanayi kuruluşudur. Satılmaya değil, yeni yatırımlarla büyütülmeye ihtiyacı var. Türkiye her yıl, milyarlarca doları ithalata veriyor. Üretimini artırması için Petkim'in hiç kimseye ihtiyacı yok, rahat bıraksınlar yeter. Bugün yapılması gereken Petkim'in satılması değil, özerk bir yapıya kavuşturulmasıdır.Hükümetin seçimlerden önce, adeta yangından mal kaçırırcasına Petkim'i satmak istemesinin nedenini anlayabilmiş değiliz. Böylesine önemli bir kararın, siyasi ömrünü tamamlamış bu hükümet tarafından verilmesini de siyaseten ahlaki bulmuyoruz. Ayrıca 'yeterlilik' kriterlerini taşıyan 18 firmadan sadece sekizinin teklif vermesi, bunların çoğunun da petrokimya alanında iştigal etmeyen firmalar olması ayrıca düşündürücüdür. Acaba Petkim, hükümete yakınlığı ile bilinen firmalara seçim öncesi altın tepsi içinde sunulmak mı isteniyor?Bu gelişmeler bizi haklı çıkarıyor; Petkim'i satın almak isteyenlerin amacı bellidir, üretimi artırmak, yatırım yapmak falan değil, Türkiye gibi hızla büyüyen bir petrokimya pazarını tamamen ele geçirmektir.Böylece pek çok alanda olduğu gibi petrokimya alanında da yerli üretim sona erecek, dışa bağımlılık, işsizlik, yoksulluk, adaletsizlik artacak demektir.Biz sendika olarak Petkim'in satılmaması gerektiğini, bu uygulamadan halkımızın bütün kesimlerinin zarar göreceğini söylüyoruz, kamuoyunu bir kez daha uyarıyoruz.Petkim'in yaşaması, büyümesi, halkın yararına üretim yapması yönündeki çabalarımız devam edecektir. Bunu herkesin bilmesini istiyoruz. Bugün burada toplanan Petkim Yönetim Kurulu ve onların arkasındaki hükümet, bu sese kulak vermelidir. Bildiğiniz gibi Petkim Yönetim Kurulu Başkanı Osman İLTER, aynı zamanda Özelleştirme İdaresi Başkan Yardımcısı. Yani Petkim'i satmak için işbaşında bulunan birileri, aynı zamanda 'yönetmekle' görevlendirilmiş durumda. Hal böyle olunca da işyerinin, işçilerin sorunları ile ilgilenmeyen; bir an önce satıp 'kurtulmak' amacını güden bir anlayış Petkim'e hakim olmuş vaziyettedir.Buna en iyi örnek ise 2006 yılı başlarında, bizzat bu yönetim tarafından yaratılmış olan işe giriş ücreti sorunun hala çözülmemesidir.1997 yılında imzalan Toplu İş Sözleşmesi ile uygulanmaya başlanan 'iş değerlendirmesi' sistemini yok sayarak yaratılan bu sorunun çözümü için ortaya konulan bütün çabalar, Osman İLTER Başkanlığındaki şirket yönetimi tarafından dikkate alınmamakta; hatta bu durum Petkim'in özelleştirilmesinde cazip bir faktör olarak alıcı firmalara sunulmaktadır.Herkesin bilmesini istiyoruz: Bizleri, Petkim gibi bir yerde asgari ücretle çalıştıramazsınız! Türk-İş ile Hükümet arasında çerçeve protokol imzalanmış olsa da, başta bozulan ücret sistemi olmak üzere, işyerine özgü sorunlarımız çözülmeden bu sözleşmeyi imzalamayacağız.Taleplerimizin kabul edilmesi için gereken her şeyi yapmaya kararlıyız. Saat 10.00'da toplanacak olan Petkim Yönetim Kurulu'na sesleniyoruz: Petkim işçisinin huzurunu bozan, ücret adaletsizliğine yol açan bu problemin çözümü için adım atın. Bundan sonraki gelişmeler sizin tutumunuza bağlı olacaktır, bunu bilmenizi isteriz" Giriş Kapısındaki bu konuşmanın ardından işçiler, işyeri yemekhanesine çekildi. İşyerindeki gergin bekleyiş sürüyor.Şu anda gece vardiyasındaki işçiler, gündüz vardiyası işbaşı yapmadığı için içeride üretime devam ediyor. Ancak, satış işlemleri ve yükleme yapılamadığı için Petkim'den mal sevkiyatı yapılamıyor.