25 Cumartesi günü vefat eden Petrol-İş Sendikası eski Genel Başkanları'ndan İsmail Topkar, 27 Ekim Pazartesi günü Saat 10.00'da Petrol-İş Sendikası Genel Merkezin yapılan, cenaze töreninin ardından, öğle namazını takiben Zincirlikuyu Mezarlığında toprağa verildi.
Tören Saat 10. 00 'da İsmail Topkar'ın naaşının sendika genel merkezine getirlemesi ile başladı. Törende Topkar'ın ailesi, yakınları Petrol-İş Sendikası Merkez Yönetim Kurulu, şube başkanları, temsilciler ve sendika üyeleri, genel merkez çalışanları hazır bulundular.
Duanın ardından söz alan Petrol-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın, İsmail Topkar'ın ailesi yakınları ve Petrol-İş camiasına başsağlığı dileyerek başladığı konuşmasını, Topkar'ın sendikacılık geçmişini anlatarak sürdürdü. İsmail Topkar'ın Zonguldak Kömür İşletmeleri'nde makine ressamı olarak işe başladığını, 1952 yılında Petrol-Ofisi'nin Çubuklu deposunda çalışırken de sendikacılığa adım attığını, belirttikten sonra konuşmasını şöyle sürdürdü: “ Topkar sendikacı olarak kendini iyi yetiştirmişti. 1962'de sendikamızda yöneticilik yaparken aynı zamanda Türk-İş'in 1. Bölge temsilciliğini yürütüyordu. İtalya, Almanya, Hollanda ve Amerika'da yapılan sendikacılık seminerlerine katılarak bilgisini arttırdı. İCFTU'nun Genel Kuruluna Türk işçilerinin temsilcisi olarak katıldı. 1968- 1978 arasında sendikamızın genel başkanlığını yürütttü. Dönemi grevlerin sendikal değişimin yoğun olduğu bir dönemdi.” Topkar'ın sendikal dayanışmayı önemsediğinin de altını çizen Genel Başkanımız, 1966 yılında Paşabahçe Şişecam Fabrikası Grevi'nde o zaman Türk-İş 1. Bölge Temsilciliğini sürdüren Topkar'ın büyük emeği olduğuna da dikkat çekti.
Sendikal Mücadeleden Kopmadı
Topkar'ın sendikacılık anlayışına da vurgu yapan Öztaşkın “ Sendikacılığı siyasete ve ticarete katılmak için bir sıçrama tahtası olarak hiçbir zaman kullanmadığını söylüyordu. Gerçekten de öyle yaptı. Emekli olduktan sonra, bir kenara çekildi ama sendikal mücadeleden kopmak istemedi. Bizi sık sık ziyaret ederdi. Son olarak bana bir belge verdi. Türkiye'nin şu anki gidişatından ve sendikalarının içinde bulunduğu açmazdan bahsediyor, memnuniyetsizliğini dile getiriyordu. İsmail Topkar'a Tanrı'dan rahmet, ailesine, ve yakınlarına baş sağlığı diliyoruz. Sendikamız, İsmail Topkar'ı onun işçi sınıfı mücadelesine ve örgütümüze verdiği hizmetleri unutmayacak” dedi.
Daha sonra Topkar ailesini temsilen İsmail Bey'in büyük oğlu Cihangir Topkar konuştu.
En kederli günümüzde babamın, yani İsmail Topkar’ın hayatındaki en kıymetli mihenk taşlarından biri olan Petrol–İş’teki ailesine merhaba diyerek konusmasına başlayan Cihangir Topkar şöyle devam etti "O’nu yakından tanıyanlar hayatının her saniyesini darda olana yardım etmek üzere harcadığını bilirler. Diyarbakırda iki aşiret arasında arabuluculuk yapmaya da gitti, zamanın devlet ve iş erkanıyla mücadele ederek emekçiler hakları için de çabaladı. Doğduğu Görele’nin küçük bir köyünden koptuğu genç yaşlarından itibaren, Türk işçi hareketinin daima hareketinin merkezinde yer aldı.
Babasının işçiler yararına dürüst sendikacılığı tercih ettiğini ve bu tercihe büyük saygı duyduğunu da sözlerine ekleyen Cihangir Topkar "Elimde emziğimle 13 aylıkken grev gözcülüğü yaptığım bir mücadele sonrası şu anda hepsi hakkın rahmetine kavuşmuş, aileden bildiğim Petrol –İş’li amcalarımla beraber yapılan kutlamaları hatırlıyorum … Hayatı dolu dolu yaşamak, içindeki hak arama ve yardım etme ateşini vefat ettiği son ana kadar taşıyabilmek herkese nasip olan bir özellik değil. 87 dolu yaşın her saniyesinde ekmek, barış, özgürlük, kadınlara eşit hak, demokrasi, adalet, “hak verilmez alınır” diye bağırarak geçirdi. Haklı olduğu yerde korkmadan, cesurca, ve hatta bazen hayatı pahasına mücadele etti” dedi.
Böyle bir babanın çocuğu olmaktan gurur duyduğunu belirten Cihangir Topkar sözlerine şöyle son verdi "Bugün burada babamı, ailesi olarak gördüğü Petrol-İş’le beraber anabilmek bizim için ayrı bir şeref kaynağı oldu… Umarım geride bırakığı bizler, onun hayatından kendimize bazı dersler çıkarmayı başarabiliriz.
Topkar'ın cenazesi Genel Merkezimizdeki törenin ardından Zincirlikuyu mezarlığı'nda öğlenamazının takiben toprağa verildi.